HÜDA PAR gençliğinden `şehadet` konulu etkinlik
HÜDA PAR Diyarbakır Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından `Şehadet` konulu bir program düzenledi.
HÜDAPAR Diyarbakır Gençlik Kolları tarafından halkın yoğun katılımı ile ‘Şehadet` konulu bir program düzenledi.
Düzenlenen etkinliğe HÜDA PAR Diyarbakır il Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, sivil toplum kuruluşlar temsilcileri ve şehit aileleri de iştirak etti.
Halkın yoğun katılım gösterdiği etkinlik Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ezgilerle devam etti.
Etkinlikte bir konuşma yapan HÜDAPAR Diyarbakır il Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, İslam düşmanlarının bölge Müslümanlarını İslam`dan uzaklaştırmak için bütün güç ve kuvvetlerini kullandıklarını, ancak Allah`ın yardımı ve Müslümanların gayretiyle bu planlarının bozulduğunu belirtti.
HÜDA PAR gençliğinin her zaman zalimlerin karşısında duracağını vurgulayan Tanrıkulu, geçmişten bugüne emperyalist güçlerin ve işbirlikçilerinin İslami çalışmaların önüne geçmeye çalıştığına dikkat çekti.
Tanrıkulu, “Bizi öldürerek yok edeceklerini sandılar. Ama biz dirildik. Hapsederek susturmaya çalıştılar. İslami çalışmaların önüne geçmeye çalıştılar. Ama Allah`a hamdolsun ki, biz dirildik ve bugün de meydanlardayız.” dedi.
6-7 Ekim saldırılarına da değinen Tanrıkulu, Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının Allah yolunda kurban olduğunu ve Müslümanlar için tarih boyu hapsedilmenin halvet, sürgünün seyahat, öldürülmenin ise şehadet olduğunu söyledi.
“Peygamberlere sadece iman etmekle değil, davalarını desteklemekle görevliyiz”
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş ise “Biz Peygamberlere sadece uymakla, iman etmekle değil, özellikle onların davalarını desteklemekle, onların yanında yer almakla, onlara güç vermekle mükellef kılındık. En önemli görevimiz, Peygamberin bir daha gelmediği bir dünyada, o mübarek davayı kıyamete kadar ayakta tutmaktır. Bunun için de mal ile can ile fedakârlık yapmalıyız.” dedi.
“Toprağa ve sulara gömülen ümmetin çocuklarını korumalıyız”
Göktaş, “Bugün ümmet harıl harıl harcanıyor. Hak olan bir dava için dahi değil. Bugün İslam coğrafyalarında en ucuz can Müslüman canı olmuş. Fetva veren hocalar, âlimler ümmeti ölüme göndermeden önce bir daha düşünün. Allah bizim canımızı isterken, oraya buraya saldırmak suretiyle istemiyor. Yolların oluklarını dolduran çakıl taşları gibi toprağa ve sulara gömülen ümmetin çocuklarını korumakla yükümlüyüz.” diye konuştu.
“Küfür bile Yasin ve arkadaşlarını öldürdüğüne pişmandır”
Şehitlerin karakterlerine dikkat çeken Göktaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Herkes biliyor ki Yasin ve arkadaşları şehittir. Aytaç Baran, Cafer Gizli şehittir. Şehitler zannettiğimizden daha yüce bir makama sahiptir. Şehitler, daha şehit olmadan önce bile dünyanın en büyük velilerinin olduğu makama sahiptiler. Sevdiklerini, malını, canını, servetini, hayallerini, dünyayı, gözden çıkarıp Allah`a kavuşan bir insan evliya değil de nedir? Onlar giderken de kalanlara muazzam bir enerji ve aşk bırakıyorlar. Biz bunu Yasin`den, Aytaç`tan, Hasan, Hüseyin, Riyad ve diğerlerinden biliyoruz. Küfür bile Yasin ve arkadaşlarını öldürdüğüne pişmandır.”
Osman Tayfur Hoca ise yaptığı kısa konuşmada, Allah yolunda ölenlerin içtikleri şehadet şerbetiyle ölümü ölümsüzleştirdiğine vurdu yaptı.
Etkinlik, konuşmaların ardından seslendirilen şiirler ve okunan dua ile son buldu. Etkinlik boyunca sık sık tekbirler getirilirken, salonda ara ara duygusal anların yaşandığı görüldü. (M. Sıddık Bilge – İLKHA)