Doksanlı Yıllar (Doğrugenç Haftanın yazısı)
O yıllarla ilgili birçok kitap okudum gençliğin istikbali için çalışanlara her türlü cezayı reva görüp türlü türlü işkencelere maruz bırakılmışlar. Camileri ahıra çeviren bir anlayıştan ne beklenilir ki? O yıllarda bu güzelliklerin iadesi için çalışanları annem çok seviyormuş.
Doksanlı yıllarda neler olmuş, neler yapılmış, Kimler tarafından yapılmış, Bunun gibi olayları hep merak etmişimdir. Çünkü o yıllara dair hiçbir bilgim yoktu. İnsan bilmediği bir şeyin ardına düşer mi? dediğinizi duyar gibiyim. Etrafta duyduklarımın karşılığı görmeye başladım. O yıllara ait mağdur eşler, çocuklar gördüğümde hep içim cız eder.
Onların azim ve gayretleri hep örneklik teşkil eder. Bizler gevşeklik gösterdiğimizde o insanların hayatları aklımıza gelerek kendimizi toparlıyoruz. Bu yüzden bu gizli kahramanların hayat hikâyesi basit gibi gözükse de öğrenilmesi gereken bir hayat tarzıdır.
O yıllarla ilgili birçok kitap okudum gençliğin istikbali için çalışanlara her türlü cezayı reva görüp türlü türlü işkencelere maruz bırakılmışlar. Camileri ahıra çeviren bir anlayıştan ne beklenilir ki? O yıllarda bu güzelliklerin iadesi için çalışanları annem çok seviyormuş. Annemin camiye gittiği yıllarda kendisine ahlaki değerleri öğretenlere yapılmadık hakaretler bırakılmamış. Kullandıkları kavramlar inanç eksenli olduğu için birçok konuşma suç unsuru olarak kabul edilmiş.
Çeşitli basit basit oyunlarla insanlar damgalanmış. Anneme: Niçin ibadetler evde yapılmamış? Diye sorduğumda annem çeşitli sahabelerin hayatlarından örnekler vererek bu zaman diliminde bir sahabe hayatı yaşadıklarından çileleri de imtihanları da sahabelere benzemiştir. Diye yorumladı.
Ben o zaman anladım ki iyi insanlar hep mazlum olurmuş.
Çiğdem TUNÇ / Bingöl – Yaş: 19
Genç Yazarlar ile HASBİHAL
Bingöl Merkez İlimizden Çiğdem TUNÇ Bacımız: Bir zamanlar mazlum fakat izzetli Müslümanlar varmış. Yaşları küçük olsa da kitapları yüce olduğundan davranışları da o yöndeymiş. Bu güzel davranışlar başkalarını rahatsız ettiğinden İslam tarihindeki sahabeler gibi direkt müdahale edilmese de çeşitli iftiralarla yalanlarla karalama kampanyaları başlatılarak cefaları meşrulaştırılmış.
Canab-ı Allah`ın ayetlerine mazhar olmak için gecelerini gündüzlerine katarak çalışmışlardır. Bu toplumun selameti için çalışan insanların çoğu insanlar tarafından kötü olarak bilinmesi beni gerçekten üzmüştür. Kendi komşularımızı bizlere kötü gösteren bir anlayışın batıdaki karşılığı nasıldır acaba? Düşünemiyorum. Bizler derdimizi gerçeklerimizi kimseye anlatamasak da Rabbim her şeyi aydınlığa çevirdiği gibi bu yalanları atıp eşleri, çocukları yalnız bırakanları bir gün zelil edecektir.
Gerçekten inanıyorum ki bu insanlar ümmet içinde değerlidirler. Kendi değerlerini yaşatmak için her şeylerini feda edenleri Rabbim mükâfatlandıracaktır. Duygularınızı güzel ifade etmişsiniz, Teşekkürler. Yeni yazılarınızı bekliyoruz. Allaha emanet olunuz.