`İslam coğrafyasında gerçekleşen katliamlar birer sonuçtur`
Suriye özelinde İslam coğrafyasında yaşananlara dair, Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi tarafından bir basın açıklaması yayımlandı.
Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi, başta Suriye olmak üzere İslam coğrafyasında yaşananlar ve emperyalist projelere dair yayımladığı basın açıklamasında, gerçekleşen katliamların, ümmetin etkin güçlerinin yanlış hesap ve programlarından kaynaklı birer sonuç olduğuna vurgu yaptı.
İslam ümmetinin çektiği acıların kendilerini derinden etkilediğinin belirtildiği açıklamada, “Gün geçmiyor ki İslam coğrafyasının bir parçasında kan, gözyaşı, acı ve elem veren haberler almayalım. İslam ümmetinin içinde bulunduğu acıklı durum, dünyadaki tüm imanlı yürekleri etkilediği gibi bizleri de derin bir şekilde üzmektedir.” denildi.
Grupsal, mezhepsel veya ulusal çıkarların İslam ümmetinin maslahatını ötelediği bir dönemden geçildiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“İslam ümmeti bugün parçalara bölünmüştür. Ümmetin güçsüz düşmüş bu halini fırsat bilen kâfir, zalim ve hainler, leş kargaları gibi üzerimize üşüşmüşlerdir. Yaşanan bunca acıya ve vahşete rağmen Müslümanların hâlâ akıllanmayıp aralarında var olan tefrikayı derinleştirerek birbirlerinin kanını akıtmasını büyük bir şaşkınlıkla izlemekteyiz. Grupsal, mezhepsel, örgütsel veya ulusal çıkarların İslam ümmetinin maslahatını ötelediği bir dönemden geçmekteyiz ve maalesef basiretlerin köreldiğine, ferasetin perdelendiğine şahitlik etmekteyiz.”
“Akan bunca Müslüman kanının sebebi; muhabbetin, merhamet ve ülfetin tüketilmesidir”
“Şuna inanıyoruz ki, kâfir ve zalimlerin İslam coğrafyasında gerçekleştirdiği katliamların hepsi birer sonuçtur.” denilen açıklamanın devamında, “Bu sonucun nedeni de ümmetin etkin güçlerinin yanlış hesap ve programlarıdır. Akan bunca Müslüman kanının sebebi, Müslümanların birbirine karşı beslemesi gereken muhabbetin, merhamet ve ülfetin azalması ve tüketilmesidir. Günümüz Müslümanları mezhep ve meşrep farklılıklarını Müslüman kardeşini ötekileştirme aracı olarak kullanmaktalar. Müslümanların birbirini anlamaya gayretten öte aralarına setler çekmeleri, yaşadığımız acıların ve elemlerin ana sebebidir.” ifadelerine yer verildi.
“Bölük-pörçük bir halde ve birbiriyle savaşan Müslümanlar, Allah`tan gayrısını sevindirmektedir”
Birbiriyle savaşan Müslümanların Allah`tan gayrısını sevindirdiğinin altının çizildiği açıklamada, “Kur`an`da Saff Suresi dördüncü ayette, “Şüphe yok ki Allah; kendi yolunda, yan yana, kurşunla kenetlenip kurulmuş bir duvar gibi saf kurarak savaşanları sever.” buyuruluyorken, unutulmamalı ki, bölük-pörçük bir halde ve birbiriyle savaşan Müslümanlar, Allah`tan gayrısını sevindirmektedir. Bunu kabullenmek ise elbette zillettir. Allah`tan, tüm Mü`minleri bu zillete düşmekten muhafaza etmesini, bilerek veya bilmeyerek bu ahvali kabullenenleri de uyandırmasını temenni etmekteyiz.” denildi.
“Müslümanların Kur`an`ı mihenk alarak, ümmetin istikbalini önceleyen siyaset üretmesi farzdır”
Ümmetin istikbalini önceleyen siyaset üretmenin farz olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Özellikle Suriye`de gelinen son aşama çok hassa bir hâl almıştır. Tüm Müslümanların Kur`an`ı mihenk alarak, ümmetin istikbalini önceleyerek siyaset üretmesi farzdır. Gelinen son süreçte İslam kardeşliğine yönelik atılacak olumsuz adımlar, içinde bulunduğumuz tabloyu daha da karmaşık ve acıları da daha katmerli hale getirecektir.” ifadeleri kullanıldı.
Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamanın devamında dikkat çekici şu ifadelere yer verildi:
“Müslümanları öğütmek için kurulan değirmene su taşımanın İslam ümmetine büyük bir ihanet olacağı görülmelidir”
“Uluslararası vahşi emperyalizmin kabaran iştahının, Suriye özelinde İslam ümmetini ve topraklarını yutup sindirmeye çalışması görülmeli ve engellenmelidir. Bu aşikâr olmuş plana ve Müslümanları öğütmek için kurulmuş değirmene dolaylı veya direkt olarak su taşımanın İslam ümmetine büyük bir ihanet olacağı görülmelidir. Tüm Müslümanlar silkinmeli ve Allah`ın ‘Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve parçalanmayın` fermanını hatırlamalıdırlar.”
“Filistin`imizde, Kudüs`ümüzde, Gazze`mizde siyonist İsrail`in barbar saldırıları devam etmektedir”
Açıklamada ayrıca Filistin`de yaşanan Siyonist vahşete de dikkat çekilerek, “Başta Suriye olmak üzere tüm coğrafyamızdan kan damlarken, bedenlerimiz parçalanırken ve bir anlamda herkes kendi derdine düşmüşken unutulan Filistin`imizde, Kudüs`ümüzde, Gazze`mizde siyonist İsrail`in barbar saldırıları da devam etmektedir.” denildi.
“İşgal rejiminin zulümlerini görmekte ve bir gün muhakkak yaptıklarının hesabının sorulacağına inanmaktayız”
İslam coğrafyasında yaşanan iç savaşları fırsat bilen siyonist teröristlerin Filistinliler üzerindeki baskılarını artırdığının belirtildiği açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi: “Maalesef coğrafyamızda, emperyalistlerin de manipülasyonuyla büyüyen iç savaşları fırsat bilen siyonist teröristler, Müslüman Filistinliler üzerindeki baskılarını her geçen gün artırmakta ve İslam dünyasının sessizliğinden de cesaretle daha da vahşileşmektedir. Kimse görmese bile bizler işgal rejiminin zulümlerini görmekte ve bir gün muhakkak yaptıklarının hesabının sorulacağına inanmaktayız. Bu münasebetle Rabbimizden kardeşlerimiz için yardımını esirgememesini niyaz etmekteyiz.” (İLKHA)
Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamanın tam metni:
Basına ve Kamuoyuna
Gün geçmiyor ki İslam coğrafyasının bir parçasında kan, gözyaşı, acı ve elem veren haberler almayalım. İslam ümmetinin içinde bulunduğu acıklı durum, dünyadaki tüm imanlı yürekleri etkilediği gibi bizleri de derin bir şekilde üzmektedir.
İslam ümmeti bugün parçalara bölünmüştür. Ümmetin güçsüz düşmüş bu halini bunu fırsat bilen kâfir, zalim ve hainler, leş kargaları gibi üzerimize üşüşmüşlerdir. Yaşanan bunca acıya ve vahşete rağmen Müslümanların hâlâ akıllanmayıp aralarında var olan tefrikayı derinleştirerek birbirlerinin kanını akıtmasını yine büyük bir şaşkınlıkla izlemekteyiz. Grupsal, mezhepsel, örgütsel veya ulusal çıkarların İslam ümmetinin maslahatını ötelediği bir dönemden geçmekteyiz ve maalesef basiretlerin köreldiğine, ferasetin perdelendiğine şahitlik etmekteyiz.
Şuna inanıyoruz ki, kâfir ve zalimlerin İslam coğrafyasında gerçekleştirdiği katliamların hepsi birer sonuçtur. Bu sonucun nedeni de ümmetin etkin güçlerinin yanlış hesap ve programlarıdır. Akan bunca Müslüman kanının sebebi, Müslümanların birbirine karşı beslemesi gereken muhabbetin, merhamet ve ülfetin azalması ve tüketilmesidir. Günümüz Müslümanları mezhep ve meşrep farklılıklarını Müslüman kardeşini ötekileştirme aracı olarak kullanmaktalar. Müslümanların birbirini anlamaya gayretten öte aralarına setler çekmeleri, yaşadığımız acıların ve elemlerin ana sebebidir.
Kur`an`da Saff Suresi dördüncü ayette, “Şüphe yok ki Allah; kendi yolunda, yan yana, kurşunla kenetlenip kurulmuş bir duvar gibi saf kurarak savaşanları sever.” buyuruluyorken, unutulmamalı ki, bölük-pörçük bir halde ve birbiriyle savaşan Müslümanlar, Allah`tan gayrısını sevindirmektedir. Bunu kabullenmek ise elbette zillettir. Allah`tan, tüm Mü`minleri bu zillete düşmekten muhafaza etmesini, bilerek veya bilmeyerek bu ahvali kabullenenleri de uyandırmasını temenni etmekteyiz.
Özellikle Suriye`de gelinen son aşama çok hassa bir hâl almıştır. Tüm Müslümanların Kur`an`ı mihenk alarak, ümmetin istikbalini önceleyerek siyaset üretmesi farzdır. Gelinen son süreçte İslam kardeşliğine yönelik atılacak olumsuz adımlar, içinde bulunduğumuz tabloyu daha da karmaşık ve acıları da daha katmerli hale getirecektir.
Uluslararası vahşi emperyalizmin kabaran iştahının, Suriye özelinde İslam ümmetini ve topraklarını yutup sindirmeye çalışması görülmeli ve engellenmelidir. Bu aşikâr olmuş plana ve Müslümanları öğütmek için kurulmuş değirmene dolaylı veya direkt olarak su taşımanın İslam ümmetine büyük bir ihanet olacağı görülmelidir.
Tüm Müslümanlar silkinmeli ve Allah`ın ‘Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve parçalanmayın` fermanını hatırlamalıdırlar.
Başta Suriye olmak üzere tüm coğrafyamızdan kan damlarken, bedenlerimiz parçalanırken ve bir anlamda herkes kendi derdine düşmüşken unutulan Filistin`imizde, Kudüs`ümüzde, Gazze`mizde siyonist İsrail`in barbar saldırıları da devam etmektedir.
İşgal altındaki Batı Şeria`nın El Halil kentinde geçtiğimiz Pazar günü meydana gelen saldırıda, İsrail askerleri engelli bir Müslümanı tekerlekli sandalyesiyle birlikte sırt üstü devirerek, yerlerde tekmelemesi medyaya yansıdı. Olaya tepki gösteren Filistinlilere ise acımasızca uzun namlu silahlarla ateş açıldı. Yine aynı gün El Halil`de 14 yaşındaki Yasmin Raşid Al Zaru adlı bir Filistinli kız, İsrail askerleri tarafından vuruldu. Batı Şeria ve Doğu Kudüs`te aynı gün içinde 6 Filistinli katledildi. Siyonist terör rejimi askerleri Ekim ayından bu yana 180`i aşkın Filistinli Müslümanı katletti.
Maalesef coğrafyamızda, emperyalistlerin de manipülasyonuyla büyüyen iç savaşları fırsat bilen siyonist teröristler, Müslüman Filistinliler üzerindeki baskılarını her geçen gün artırmakta ve İslam dünyasının sessizliğinden de cesaretle daha da vahşileşmektedir. Kimse görmese bile bizler işgal rejiminin zulümlerini görmekte ve bir gün muhakkak yaptıklarının hesabının sorulacağına inanmaktayız. Bu münasebetle Rabbimizden kardeşlerimiz için yardımını esirgememesini niyaz etmekteyiz.
Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi