Fetih ve Hamas hareketleri on yıldan beri bir türlü çözüme kavuşamayan ulusal uzlaşı yollarını aramak için tekrar görüşmelere başladı. Ancak bir farkla. Bu sefer uzlaşıya daha önceki görüşmelere ev sahipliği yapan ve gözcülük eden Mısır yerine Türkiye ve Katar yer alıyor.

Bu görüşmeler yapılırken, Batı Yaka`da işgal rejimiyle sınırlı da olsa çatışmaların dozu artıyor, Gazze kardeş (!) Mısır`ın sınıra su pompalaması sebebiyle büyük ve ezici bir yaşam krizi içinde.

Diğer taraftan Fetih ile Hamas arasındaki görüşme haberlerinin Filistin halkını heyecanlandırmadığı görülüyor. İnsanlar uzlaşı konuşmalarından, haber ve umutlarından bıktı. Özellikle de Mahmut Abbas başkanlığındaki Fetih hareketinin halk tabanını yitirmesinden sonra insanların ilgisizliği daha da arttı. Çünkü Abbas Gazze kuşatmasını görmezden geliyor, onun kurduğu Elhamdallah hükümeti de Gazze`ye yönelik sorumluluklarını yerine getirmiyor. Bunun sonucu olarak memur maaşları krizi devam ediyor, sağlık hizmetleri sıfırlarmış durumda, günde 16 saat elektrik kesiliyor. 

Halktaki soğukluk ve şimdiki görüşmelerin neticelerine ilgi duymaması ulusal uzlaşıyı engelleyen sebeplerle ilgili. Bunları şöyle sıralamak mümkündür:

-Diyalog içine giren tarafların farklı siyasi programlara sahip olmaları:

Hamas hala direnişi bir stratejik tercih olarak görmekte ve buna inanmaktadır. Fetih ise 2014 yılından beri durmasına rağmen siyasi görüşmelere ve çözümlere inanmaktadır.

-Güvenlik konusundaki metot ve tavır farklılığı:

Hamas gelecekte meydana gelebilecek savaş senaryolarına göre hazırlanmakta, Batı Yaka`da devam eden Kudüs İntifadası`nı da desteklemektedir. Buna karşın Filistin Yönetimi işgalciyle güvenlik işbirliğini sürdürmektedir. Mahmut Abbas daha önce ifade ettiği gibi son zamanlarda da defaatle işgalciyle işbirliğinin öneminden bahsederken, ona bağlı istihbarat birimi şefi Macid Ferec, Filistin güvenlik güçlerinin Kudüs İntifadası`nda işgal güçlerine yönelik 200`den fazla eylemi engellediklerini açıkça ifade etmiştir.

Bu durum diyalog kuran taraflarda kuşku ve şüphe uyandırmaktadır.

-Siyonist işgal rejimi Ramallah`taki hükümetin Hamas ile diyalog kurmaması için baskı kuruyor ve vergileri kesmekle tehdit ediyor. Bununla birlikte Filistin Yönetimi`ne maddi destek veren Amerika ve Avrupa Birliği de İsrail gibi Hamas ile diyalog kurmaması için Elhamdallah hükümetine baskı yapıyor. Bunların yanında Hamas`ı İhvan`ın bir kolu olarak gören ve direnişe karşı olan Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin Fetih`in Hamas`la diyalog kurmasına karşı çıkmaları da diğer önemli bir etkendir.

Yukarıda sıraladığımız sebeplerin yanında acı bir gerçek var. Bu gerçeğin özü de şudur. Bugün uzlaşıdan bahsetmek gerçekçi değildir ve pratikte zemin bulamayacak bir arzudur. Böyle bir istek hayat bulmaktan uzaktır. İstek ve temenniler, hiçbir şekilde gerçeği değiştirmez.

Hamas on yıldır dayatılan kuşatmayı kırmak, ambargoyu delmek için uğraşıyorken, tamamıyla başkalarına bağımlı olan Mahmut Abbas sözde barış görüşmelerine bağlı iken bu uzlaşı görüşmeleri başarıya ulaşmaz. Aksine Mahmut Abbas uzlaşı görüşmelerini, işgalciyle yapılacak görüşme trenini harekete geçirmesi için Netanyahu`ya baskı kurmak için kullanacak, siyasi rolünün bittiğiyle ilgili söylentiler karşısında kendi popülaritesini artıracak, Fetih içinde çatışan taraflardan birinin ağır gelmesi için kullanacaktır.

Ahmed El-Hile- Filistin Haber