• DOLAR 34.602
  • EURO 36.733
  • ALTIN 2904.007
  • ...
Mehmet Görmez İLKHA`ya konuştu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, geldiği Mardin`de İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) konuştu. Mardin`in tarih boyunca farklı dinleri, kültürleri ahlak ve hukuk çerçevesinde bir arada yaşatan bir ilim merkezi olduğunu kaydeden Başkan Görmez, “Hep birlikte geçmişi bir tarafa bırakarak, kardeşliği sadece bir edebiyat olarak değil, bir ahlak ve hukuk olarak yeniden ihya etmeliyiz.” diye konuştu.

Bölgedeki diyanet hizmetleriyle ilgili hasar tespiti yaptıklarını açıklayan Görmez, tespitiyle birlikte ortaya bir raporun çıktığını ve hazırladıkları ‘Hasar Tespit Raporu`na göre çalışmalarını yürüteceklerini kaydetti.

Şehirlerde açılan çukurların kapatmanın kolay olduğunu fakat zihinlerde ve kalplerde açılan çukurları kapatmanın daha zor olduğunu kaydeden Görmez, “Şehirlerde açılan çukurları biraz toprakla kapatabilirsiniz ama ruh, zihin ve kalplerdeki çukurları ancak ilimle, sevgiyle, merhametle, marifetle kapatabilirsiniz. Bu yüzden manevi yaraları sarmak bölgede çok daha önem arz ediyor.” dedi. 

“Şimdi yaraları sarma zamanı”

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak ‘Şimdi Yaraları Sarma Zamanı` başlığı altında bir kampanya başlattıklarını açıklayan Görmez, bu kampanyayı sadece maddi yardım toplama olarak değerlendirmediklerini, bunu yanında manevi yaraları da sarmak için harekete geçtiklerini dile getirdi. “Eğer biz manevi yaraları sarmazsak maddi yaraları sarmamızın çok da anlamı olmuyor. Dünyadaki bütün mazlumların yaralarını sarmaya çalıştığımız gibi kendi ülkemizde birlikte bu vatanı kurduğumuz, birlikte burada birliğimizi, kardeşliğimizi inşa ettiğimiz bu topraklarda nerede bir gözyaşı dökülüyorsa, o gözyaşını silmek bizim görevimiz olmalı. Her birimizin kayıplarını birlikte telafi etmeliyiz. Evini kaybedenin evini birlikte onarmalıyız. Evi yıkılan arkadaşımıza hep birlikte ev olmalıyız, yuva olmalıyız.” dedi.

“Zihinlerde açılan çukurları kapatmak daha zordur”

Şehirlerde açılan çukurların kapatmanın kolay olduğunu fakat zihinlerde ve kalplerde açılan çukurları kapatmanın daha zor olduğunu kaydeden Görmez, “Şehirlerde açılan çukurları biraz toprakla kapatabilirsiniz ama ruh, zihin ve kalplerdeki çukurları ancak ilimle, sevgiyle, merhametle, marifetle kapatabilirsiniz. Bu yüzden manevi yaraları sarmak bölgede çok daha önem arz ediyor.  Bu konuda biraz geciktik, gecikmemizin sebebi güvenlik sorunlarının nispeten de ortadan kalkmasını beklemek zorunda kaldık. Geçen ay Şırnak`a gitmek istedim, Diyarbakır ve Sur`a gitmek istedim, fakat maalesef fiziki olarak da buna fırsat olmadı. Dolayısıyla ertelenmiş olarak bu çalışmamızı Mardin`den başlattık.” dedi. 

“Toplantımız çok verimli geçti”

Mardin`de 3 gün süren toplantının çok verimli geçtiğine dikkat çeken Görmez;  “Cizre, Silopi, Nusaybin, Sur, Silvan gibi yerlerde görev yapan arkadaşlarımızla birlikte olduk. Serbest kürsü oluşturarak, her birisinin yaşadığı acıları bizimle paylaşmasını sağladık. Hem de din görevlileri zaviyesinden sorun nasıl görüyor, çözümün, özellikle manevi yaraların sarılmasında bize düşen görevler nelerdir? Ne kadarını yapabildik? Bunları temin için her arkadaşımızın görüşünü almaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımız düşüncelerini bizimle paylaştı. İnşallah buradaki toplantıyla, en azından bu yaralanan, büyük acılar yaşayan şehirlerimiz; yani Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin ve Silvan gibi ilçelerimize yönelik acil yapmamız gerekenleri tespit edeceğiz.” dedi.

“Yardım filolarımız Ankara`dan hareket edecek”

Görmez, “Çarşamba günü Ankara`dan yardım filolarımız buralara hareket edecek. Bu yardımlar bizzat arkadaşlarımızın marifetiyle dağıtılacak. Bu kampanya bir hafta ve ya bir ay ile sınırlı değil, bu kampanya yaralar sarılınca kadar devam edecek.” dedi.

1 tespit ve 1 mesaj

Bir tespit ile bir çağrıda bulunan Görmez, şunları söyledi; “Önemli bir tespitte bulunmak istiyorum; tüm çabalara rağmen çok şükür ki milletler arasından bir kavga yok. Kardeşler topluğu arasında bir ihtilaf olmamış, olmayacak da. Aynı coğrafyayı paylaşıyoruz, aynı rabbe iman ediyoruz, aynı peygambere ümmet olmuşuz. Şer ve fitne odakları, terör şebekeleri ve bir takım uluslararası güçler, hassaten bu topraklarda meydana gelen terör hadiselerini bir takım Türk/Kürt ihtilafı gibi göstermeye çalışıyorlar.  Bunun asla bir gerçeklikle bir ilgisi yoktur, bilakis bu iki topluluğu bir birine düşürmek için bütün şer güçler bir araya geldikleri halde bunu başaramamışlardır. Millet olarak; tarih sahnesinde süreklilik kazanarak yolumuza devam edeceğimizden hiçbir şüphem yok. Bu kardeşliğin bozulmaması bizim için bir umut kaynağıdır. Bu birlik ruhunu çok daha güçlendirmek için yoğun bir çaba içerisinde olmamız gerekiyor. Bugün bize düşen bir birimizin yaralarını sarmaktır. Ben buradan Edirne`deki, İstanbul`daki, Samsun`daki, İzmir`deki ve diğer bütün bölgelerdeki insanlarımızı bu bölgede yaşayan kardeşlerine sahip çıkmaya ve yaralarını sarmaya çağırıyorum. Özellikle birileri ısrarla onları terör ile özdeşleştirmek istiyor, bu asla doğru değil. Bilakis onlar terörsün birinci derecede mağdur olan kardeşlerimizdir. Bombalarla evleri yıkılan, evlerinin önüne çukurlar kazılarak haneleri tecavüz edilen ve onlar bu tecavüzden kendilerini korumak için evlerini terk etmek zorunda kaldılar.”

“Hasar tespiti yapıldı”

Diyanet hizmetlerinde hasar tespiti yaptıklarını kaydeden Görmez, tespitlerin ardından bir raporun ortaya çıktığını söyledi. Görmez, “Öncelikle topluma öncelik eden din görevlilerinin yaralarını sarmalıyız ki onlarla birlikte toplumun yaralarını sarmaya başlayalım. Bir daha bu acıları yaşamamak için yapmamız gerekenleri tespit etmeye çalışıyor. Bu toplantılarda özeleştiri yapıyoruz, ihmallerimizi konuşuyoruz. Buradan bir eylem planı çıkartarak, her şehirdeki arkadaşlarımızın bu toplantıyı bir milat kabul ederek yeni bir ruh ile hizmetlerine devam etmesi ve yeni bir çalışma içinde olduğunu ifade etmek isterim.” dedi.

“Kur`an kursların okuyan öğrencileri Karadeniz ve Ege`ye taşıdık”

Birçok din görevlisinin evlerinin yıkıldığını, hanelerinin tecavüze uğradığını dile getiren Görmez, ibadethanelerin ilk defa bu derecede hedef haline getirildiğini ve ezanın okunması gereken yerlerde kendi mesajlarını yayınlama kalkıştıklarını söyledi. Görmez, “Tespit raporuyla beraber bunun bir daha tekerrür etmemesi için yapmamız gerekenler vardır. Cizre`de yıkılan çok sayıda camii var. İbadet edilemez duruma gelen pek çok mabet var. Silopi`de yıkılan camilerin sayısını henüz tespit edemedik. Sur`da Kurşunlu Camii ile başlayan 4 ayaklı minareyle devam eden bir süreç var. Hem maddi hem de manevi açısında bizim hizmetlerimiz ne tür zararlar gördü bunun hepsi detayları olarak rapora işledik. Kur`an kursları büyük zararlar gördü, Kur`an kurslarında okuyan öğrencilerimiz zarar görmesin diye başka şehirlere taşıdık. Cizre`deki çocuklarımızı Karadeniz`deki kurslarımıza taşıdık. Silopi ve Silvan`daki çocuklarımızı Ege`ye Manisa`ya taşıdık. O çocuklarımızın tekrar huzur içinde kendi kurslarına dönmesini sağlayacağız. Bu çalışmanın sonunda hasar tespit raporunun çerçevesini tekrar çizerek hasarları ortadan kaldırmak için yapmamız gerekenleri tespit edeceğiz.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)

 


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir