Van balının patentinin alınması konusunda girişimlerde bulunan Van Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Halil Tandoğan, Van balının markalaşması için çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Van Arı Yetiştiricileri Birliği kurulmadan önce Van`daki bal sahasının değerlendirilmediğini belirten Tandoğan, 10 yıl içerisinde yaptıkları çalışmalarla geldikleri noktanın önemini anlattı.

Konuyla ilgili konuşan Van Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Halil Tandoğan, Van balının markalaşması için yerel yöneticilerle beraber, her bireyin yerel markalara sahip çıkması gerektiğini vurguladı.

Geçmişten bu yana bal üretim sahalarının olduğunu belirten Tandoğan, Van balının markalaşması için çalışmalarına devam ettiklerini ve bunu da belli aşamalarda yürüttüklerini vurguladı.

Tandoğan, şöyle konuştu: “Geçmişten bu yana burada bir üretim sahası vardı. Markalaşmanın ilk ayağı da örgütlenmeydi ve biz de Arıcılar Birliği olarak bu örgütlenmeyi de başarmış olduk. Bu noktada Arıcılar Birliği 10 yılını başarıyla geride bıraktı. Bu yönde markalaşma süresi uzun bir maraton koşusuna benzer. Bundan dolayı markalaşma uzun zaman gerektiren bir durum ve bununla ilgili çalışmalarımız mevcut. Bu çalışmalar arasında ürünlerin iyileşmesinden tutun, marka tesciline kadar çalışmalarımız devam ediyor.” dedi.

“Tanıtım yalnız üreticilerle olacak iş değildir”

Van balının tanıtımı yalnız üreticilerin işi olmadığını, yerel yönetim ve devlet desteğinin de gerekli olduğunu dile getiren Tandoğan, “Birliğimiz kurulmadan önce kayıt altında hiçbir markanın patenti için tescil alan firmalarımız yoktu. Şu an bunun sayısı ise 10`u buldu. Daha önce uluslararası pazar dediğimiz yerlerde balımız yokken, şu an Türkiye`nin birçok iline Van balını verebiliyoruz. Bu noktada tanıtım çalışmalarımız aralıksız devam etmekte, ancak tanıtım yalnız üreticilerle olacak iş değildir, biraz da yerel yönetim ve devlet desteği de gereklidir. Devlet bu işe el atmaz ise bunu üreticiler tek başına yapamayacaktır. Van balına ilin tüm dinamiklerinin sahip çıkması gerekiyor. Çünkü bu sektör bir yerlere geldiği zaman çok iyi bir istihdam olur ve Van ekonomik olarak da büyük bir öneme sahip olacaktır.” diye konuştu.

“Çalışmalarımızda YYÜ`nün olması önemlidir”

Van balının markalaşması için yaptıkları araştırmalarla üreticilere destek sunan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ)`nin katkılarını da anlatan Tandoğan, “Van balının markalaşmasında YYÜ ve YYÜ Rektörü Prof Dr. Peyami Battal bizim için bir şans oldu. Bizler de bu şansı, bu fırsatı kaçırmamalıyız. Van Arıcılar Birliği`nin yöredeki önceliği Bahçesaray ve Çatak balının markalaşmasıdır. Bahçesaray ve Çatak ilçelerimiz endemik bitki örtüsünü bandıran bölgelerdir ve bu bilimsel bilgi üniversitemizin araştırılması sonucu açıklanmıştır. Çalışmalarımız açısından üniversitemizin olması son derece önemlidir. Üniversitenin çalışmalarımızda bulunması hayatidir.” ifadelerini kullandı.

“Kapasitemiz bir yılda yüzde 50 arttı”

Tarım İl Müdürlüğü`nün her yıl başlatmış olduğu kovan başına 10 TL uygulamasının arıcılar için çok önemli olduğunu belirten Tandoğan, DAKA ve DAP`ın büyük işletmelere yönelik paketlemede ciddi anlamda hibe desteği sunduğunu söyledi.

Tandoğan konuşmasının devamında, “Çalışmalarımız sonucunda TKDK`ya 2015 yılı içerisinde toplam 128 tane proje sunduk, bu projeler arasında 90 tanesi kabul edildi. Bu 90 projeden aldığımız toplam kovan desteği 45 bin adettir. Yani Cumhuriyet Tarihinden bu yana kovan sayımız 90 bin iken, geçen yıl buna yüzde 50 ek bir ilave yaptık. Bunun neticesinde kapasitemiz bir yılda yüzde 50 artmış oldu. Çalışmalarımız için de keşke TKDK`yı daha önce tanımış olsaydık. Daha önce bu projeleri bilmiş olsaydık, şu an sayı olarak üretimde Türkiye`de ilk 3 arasındaydık. TKDK`nın arıcılara sunmuş olduğu destekleri son derece önemli görüyoruz. Bu hızla da gittiğimiz takdirde 2023 yılında hedeflediğimiz her arıcıya 500 bin kovan sayısını çok rahat bir şekilde yakalayacağımızı düşünüyoruz.” dedi.

“Her birey yerel markalara sahip çıkmalı”

Tandoğan, son olarak şu ifadeleri kullandı: “Van, tarım ve hayvancılık kentidir. Tarımın olmazsa olmazı ise arıcılıktır. Bu anlamda burada gerçek anlamda her bireyin yerel markalara sahip çıkmasını istiyoruz. Söz sahibi olmamız için de marka oluşumuna katkı sunmamız lazım. Bu anlamda bize göre arıcılık Van ili için bacasız sanayidir ve istihdam için de arıcılık Van için çok önemli bir yer tutacaktır. Bizler bu çalışmalarımızda özellikle proje üretmeyi öğrendik. Bunlarla beraber yeni girişimci hedef kitlesini de oluşturmaya çalışıyoruz. Üretimlerimiz artıyor ve buna bağlı bal fiyatlarımız da düşüyor. Bal üretiminde istikrarlı bir artış gözlenirken, ilimizde ve bölgemizde balı daha değerli hale getirmekle bal borsanı açmak için çalışıyoruz. Bu noktada tüm bürokrat ve siyasetçilerimizden destek bekliyoruz.” (Yılmaz Sönmez-İLKHA)