Sur halkı üçüncü kez sokakta kaldı
Diyarbakır`ın Sur ilçesinde 64 günden bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı, bugün ilçenin tamamını içini alacak şekilde genişletilince, ilçe halkı 3`üncü kez sokakta kaldı.
Sur ilçesinde 64 gündür devam eden sokağa çıkma yasağının ilçenin tamamını içine alacak şekilde genişletilmesi, ilçe halkını 3`üncü defa evinden ederek sokakta bıraktı. Sokakta kalan ilçe halkı, yüz binden fazla insanı perişan eden çatışmalara isyan etti.
27 Ocak 2016 Çarşamba günü 6 mahallede devam eden sokağa çıkma yasağı ilçenin Abdaldede, Alipaşa, Lalebey, Süleyman Nazif ve Ziya Gökalp mahalleleri ile Melikahmet Caddesi'ni içine alacak şekilde genişletilmişti. 3 Şubat günü saat 00.00`dan itibaren ise 4 mahallede daha ilan edilen yasak ilçenin tamamını içine aldı.
Daha önce yasak ilan edilen mahallelerden kaçarak ilçenin farklı mahallelerinde kiraladıkları evlerde kalan halk, yasağın genişletilmesiyle yeniden sokakta kaldı. Üçüncü kez yerinden yurdundan edilen halk, devletin acizliğine ve PKK`nin zalimliğine isyan ederek, “Rusya`dan gelmedik, biz buranın Müslüman halkıyız.” dedi.
“Bunları başımıza getirenlerin, ne dini var ne imanı var”
Sur`da ilk yasak geldiğinde evinin yıkıldığını söyleyen Hasbike Bayar, yakınlarda güvenli bir ev bularak yerleştiğini ancak yasağın ilçenin tamamına yayılmasıyla beraber tekrar sokaklarda kaldıklarını belirtti.
Yasak ve çatışmalar nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan Bayar, “Artık nereye gideceğiz, şaşırdık kaldık. Başımıza bunları getirenleri Allah`a havale ediyoruz. Bunları başımıza getirenlerin, ne dini var ne imanı var. Evimizi yıktılar, geldik ilçenin bu tarafına buradan da bizi çıkardılar. Ne istiyorlar bizden, Müslümanız biz. Türkçe bilmiyorum. Aklımı kaçıracağım bu yaşta. Kamyonet parası yok, eşyaları taşımak için. Torunlarım yardımcı oldular, yoksa ne yapardım. 7 nüfusla nereye gideceğiz. Böyle olmaz. Allah var, Peygamber var. Nedir bu fakir fukaranın başına getirdikleri.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
“Bu Fılla davasıdır”
Hükümet ile PKK`nin çarpışarak her şeyi yıktığını ifade eden Vahap Tanrıverdi, “Biz de kaçacağız. Tehlikeden kaçıyoruz. Sorunlar nasıl çözülür bilmiyorum. Bu dava dürüst bir dava değil, Bu bir Fılla (Güneydoğuda Hristiyan ve Ermeniler için kullanılan tabir) davasıdır. Bu mesele Fıllelerin meselesidir. Ben böyle biliyorum. Türk'ü ve Kürt`ü birbirine öldürtüyorlar. Şimdi ilçeden çıkıp Üçkuyular`da bir ev tutacağız.” diye konuştu.
“Ben kaçtım ancak 4 oğlum içeri kaldı”
İlçeyi boşaltarak eşyalarıyla beraber Sur dışında bir kaldırımda bekleyen ismini vermek istemeyen bir kadın, “Bir kere muhacir ettiler, ardından bir kere daha muhacir ettiler, sonra bir kere daha muhacir ettiler. Ne yapalım, nereye gidelim şimdi. 4 oğlumla beraber Sur`daydık. Ben kaçtım ancak 4 oğlum içeri kaldı. Ben tek başıma kaldım, bir yakınıma gitmeye çalışacağım.” ifadelerini kullandı.
“Sur`da yaşanan çatışmalardan fakir ve gariban halk zarar görüyor”
PKK tarafından da devlet tarafından da mağduriyete uğratıldığını dile getiren Aydın Satılmış, iki taraftan da zarar gördüklerini söyledi.
Sur`da yaşanan çatışmalardan fakir ve gariban halkın zarar gördüğünü ifade eden Satılmış, ilçede aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce insan olduğuna dikkat çekti.
İlçeyi terk eden halkın Müslüman olduğunu dile getiren Satılmış, halkın İsrail halkı olmadığını ve İsrail`in dahi halkına sahip çıktığını belirterek, “Devlet bu insanlara yardım etmek zorundadır. Çünkü bu halk Yahudi değil Müslümandır. Ehl-i Sünnet ve Peygamber torunlarıdır. İster devlet olsun ister PKK olsun, bu yapılanları hiçbir insan insana yapmaz. İki taraf da suçludur. Kendi aralarında bu sorunu halletsinler. Halkı daha fazla mağdur etmesinler, yazıktır. Benim gidecek yerim yok şuanda nereye gideyim.” diye sitem etti.
"Polisler duvarlara kâfirler diye yazı yazmış"
İlçede yaklaşık 70 bin insan olduğunu ifade eden Satılmış, “Bunlar nereye gidecek. Bu kadar insanı mağdur etmenin bir anlamı yoktur biran önce anlaşsınlar bu çatışmalara son versinler. Hepimiz kardeşiz. Polisler içerde duvarlara yazı yazmışlar kâfirler diye. Vallahi hiçbirimiz kâfir değiliz, çok şükür hepimiz Müslümanız. Hepimiz Kur`an-ı Kerim okuyor ve namazlarımızı kılıyoruz. Bunların hepsi siyasi oyundur. Oy uğruna halkı perişan ettiler.” şeklinde konuştu.
“Oylarının peşine düşenler, Sur`da Müslümanları perişan ettiler”
Çatışmalar nedeniyle Antalya`daki işini yarıda bırakarak Diyarbakır`a geldiğini belirten Satılmış, inşaat amelesi olduğunu belirterek, “Bu halkın tümünün aslı İslam`dır. Bir insan bir köyde açlıktan ölürse, katil tüm köydür. Eğer burada masum bir insan ölür ya da bir insan evinden olursa, tüm şehir sorumludur. Devlet kendi halkına sahip çıkmak zorundadır. Oylarının peşine düşenler, Sur`da Müslümanları perişan ettiler. Filistin`den, Suriye`den, Irak`tan sonra sıra buraya mı geldi. Müslümanların hali ne olacak? Topraktan geldik, toprağa gideceğiz, gerisi boştur.” diye konuştu.
“100 bin insan burada oturuyor, hepsi de mağdur”
Taşımacılık yapan bir vatandaş da yaşanan olayların planlı bir şekilde yapıldığını ileri sürerek, kentsel dönüşüm ve tarihi eserler üzerinde rant elde edilmek istendiğini söyledi.
İnsanların mağdur olduğunu dile getiren Rojhat isimli genç ise, “100 bin insan burada oturuyor, hepsi de mağdur. Bunların hali perişandır. Yer ve yiyecek sıkıntısı çekiyorlar. Herkesin yardımlarda bulunması gerekiyor. Bir çözüm bulunması gerekiyor.” şeklinde konuştu. (M. Sıddık Bilge/Hakkı Yavuz - İLKHA)