Tünel Kahramanları: Adam Gibi Adamlar
İslamî Direniş Hareketi (Hamas)`ın askeri kanadı durumundaki Kassam Tugayları elindeki imkân ve olanaklara göre direniş metotlarını, araçlarını ve yollarını geliştirdi. Bunun için de işgalciyle çatışmanın boyutuyla orantılı birçok alanda uzman birimler kurdu. Bu doğal bir husustur. Zira bu çaba, savaş ve çatışmanın zorunlu sonuçlarıdır. İşgalcinin çatışmak ve yok etmek için her gün yeni silahlar ve imkânlar geliştirdiği göz önünde bulundurulursa, direnişin bu çabaları gayet doğal karşılanacaktır.
Direnişin kurduğu bu birimlerin en önemlisi ve en eskisi kuşkusuz tüneller birimidir. Diğer savaş birimleri ve timleri yanında bu birimin önemi ve rolü oldukça fazladır. Bu birim ve birimin yaptığı çalışmalar ile direniş güçlerinin Rafah`ta işgal güçlerine ait askeri noktaya, El-Matahin`e ve diğer noktalara yaptıkları acıtıcı eylemlerde kullandıkları bu tüneller 2005 yılında Gazze`den kaçmak durumunda kalan işgal ordusu için büyük bir korku ve endişe kaynağıdır.
Direniş güçleri tünelleri hiçbir zaman gizlemediler. Aksine işgal rejimine karşı tünellerin stratejik bir silah olarak ellerinde bulunduğunu defalarca açıkladılar. Direniş güçleri bu birimden başka füze biriminin, füze gücünü ve füzeleri geliştirme çabasından ve dalgıç adamlar ile bunların birimlerinden de bahsetti. En son esir İsrail askerlerini koruyan gölge birimle ilgili bilgi verdi.
Direnişin bu bilgileri, işgalcinin direnişin gücü ve özellikle İsrailliler için büyük bir korku kaynağı haline gelen saldırı amaçlı tünellerle ilgili yayınladığı bilgilerle eş zamanlı olarak açıklaması manidardır. Bu korku nedeniyle bazı Yahudi yerleşimcilerin gece evlerinin altında kazı seslerini duydukları yönünde işgal ordusuna yaptıkları şikâyetler, bu karmaşık meseleyi çözmesi için işgal hükümetine baskı oluşturuyor.
Tüneller, işgal rejiminin itirafıyla kendisinin çözüm bulmakta epey zorlandığı ve tıkandığı bir konudur. Son savaşta direnişçiler tarafından oldukça etkin bir şekilde kullanılan bu tüneller kendisi için çok ciddi tehlike oluşturmasına rağmen işgalci bu konuya çözüm bulmakta başarısız kaldı. İşgal rejimi Şalit`in esir alındığı operasyon gibi son savaşta tüneller aracılığıyla yapılan operasyonlarda askerlerin esir alındığını iddia ediyor.
Tünel silahıyla iftihar eden direniş güçleri, en seçkin gençlerden oluşan tünel birimiyle de iftihar ediyor. Bunlar son derece sessiz bir şekilde yerin altında çalışıyor, toprağı kazıyorlar. Toprağın derinliklerinde çalışan bu gençler, direniş güçlerinin uzun süre savaşmaya dayanmalarını sağlamak, düşmanın Gazze`ye karşı operasyon yapıp içeri girmesini engellemek, işgal güçlerine yapılacak saldırıları kolaylaştırmak ve düşmanın kara harekâtına başlaması durumunda daha erken davranıp düşmana darbe indirip bocalamasını sağlamak için tünel kazıyorlar.
Bu gençler uzun süren sabırlarıyla, sıkıntılara katlanma güçleriyle, sürekli çalışma azimleriyle, savaş, mesleki bilgi ve maharetlerini maksimum düzeyde ortaya koymalarıyla biliniyorlar. Bunun için de titizlikle seçiliyor ve seçkin birimlere alınıyorlar. İşgalciyi tedirgin eden de bu zaten. Çünkü onlarla ilgili hiçbir bilgiye sahip değil. Cihad hazırlığında şehit olanların ilan edilmesiyle işgalci de onları öğrenmiş oluyor.
Kassam`ın bugün onlara “Tünellerin Adamları” diye hitap etmesi, onların özverili çalışmalarını ve fedakârlıklarını takdir etmek içindir. En meşhurları Ebu Bekre, Davud, Mübaşir ve En-Neccar`dır.
Bunlar nasıl “Tünellerin Adamları”ysa, aynı şekilde Allah`ın da adamlarıdır. Çünkü bunlar işgalciye karşı durmak, yaptığı cinayetlerden dolayı onu cezalandırmak ve bedel ödetmek için büyük bir gizlilik içinde çalışıyorlar.
O nedende bu kahramanlara “Tünellerin Adamları, Allah`ın Adamlarıdır” demek yerinde bir ifade olacaktır.
İyad El-Kara / Filistin Haber