Esma`nın annesinden önemli açıklamalar
Rabia Meydanı`ndaki gösteriler sırasında öldürülen kızı Esma`yla ilgili davasını uluslararası platformlarda sürdüreceğini belirten Biltaci, "Özgürlük uğruna kızımın kanına boyandığı ülkemi terk etmek, kızımın ölümünden sonra yaşadığım en acı anlardı" dedi.
Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki gösteriler sırasında güvenlik güçlerince öldürülen kızı Esma'yla ilgili davasını uluslararası platformlarda sürdüreceğini belirten Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) yöneticilerinden Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed el-Biltaci'nin eşi Sena el-Biltaci, "Mısır'dan her bir metre uzaklaştıkça içimi bir hüzün kapladı. Özgürlük uğruna kızımın kanına boyandığı ülkemi terk etmek, kızımın ölümünden sonra yaşadığım en acı anlardı" dedi.
Rabia Meydanı'ndaki gösteriler sırasında öldürülen devrim mücadelesinin sembol ismi tıp öğrencisi Esma'nın annesi Biltaci, yaptığı açıklamada, Mısır'da baskıların artmasının ardından darbe rejimiyle mücadelesine devam etmek ve Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki gösteriler sırasında çıkan olaylarda öldürülen kızı Esma'nın davasını uluslararası platformlarda sürdürmek için Türkiye'ye geldiğini söyledi.
"Ne onları ziyaret edebiliyordum ne de kızımın kabrini"
Türkiye'ye Mısır'da zor durumda kaldıktan sonra geldiğini dile getiren Biltaci, "Eşimi ve oğlum Enes'i tutuklu halde bırakmak çok zordu. Ne onları ziyaret edebiliyordum ne de kızımın kabrini. Tüm bunlar ülkeden ayrılmamda etkili oldu. Bu şartlar olmasaydı yola çıkmazdım" diye konuştu.
Yolculuk serüvenin kolay olmadığını anlatan Biltaci, ülkeden çıkmanın zor olduğunu, ülkeden çıkarken kendilerine herhangi bir şey olması ya da tutuklanmaları gibi korku ve endişelerinin bulunduğunu kaydederek ancak Allah'ın yardımıyla çıkabildiklerini söyledi.
"Özellikle eşime şiddetli işkence yapılıyor"
Özellikle eşine şiddetli işkence yapıldığını belirten Biltaci, "Hapishane ziyaretlerimin birinde eşim, işkenceyi özellikle içişleri bakanı yardımcılarından birinin organize ettiğini söyledi. Kocam, işkence için polis köpekleri eşliğinde gece saatlerinde yanına girildiğini, (25 Ocak devriminin) yıl dönümü öncesinde sanki hapishane içinden devrim yönetiyormuş gibi mesajlarını iletmesini sağlayacak ziyaretlerin olmamasına rağmen içişleri bakanı yardımcısının kendisini çağırdığını anlattı" ifadelerini kullandı.
"Biltaci, zaferin yakında geleceğine inanıyor"
Dr. Muhammed Biltaci'nin mesajına ilişkin ise Biltaci, "O, sürekli sebat ve kararlılık halinde. Hapishaneler yer altında ve çok kötü durumda. O, zaferin yakında gerçekleşeceğine inanıyor ve maneviyatı yüksek. Her türlü ihlallere maruz kalmasına rağmen üzerine düşeni yerine getirdiği için her zaman mutlu ve razı olduğunu, Allah'ın takdirine sonuna kadar rıza gösterip boyun edeceğini söylüyor" diye konuştu.
"Hapishanede Kuran-ı Kerim dahi yasak"
İki yıldır aynı hapishanede bulunan baba-oğlun görüştürülmediğini söyleyen Biltaci, bazı mahkumların görme kaybı yaşadığını, kitap bulundurmak ve dış dünya ile irtibat kurmaktan mahrum olduklarını ifade etti. Enes'in öğrenimini siyasi bilimlerde devam ettirmeyi istediğini ancak bunun yasak olduğunu, hatta Kuran-ı Kerim'in dahi yasak olduğunu kaydeden anne Biltaci, oğlunun tek kişilik hücrede kaldığını, diğerleriyle görüşmesine izin verilmediğini ve artık gece gündüz kavramını karıştırdığını anlattı.
Anne Biltaci Mısır'ın şimdiki durumuna ilişkin genel bir değerlendirme yaparak sözlerini şöyle tamamladı:
“Mısır'ın şimdiki durumu çok kötü. 50 bin veya daha fazla tutuklu var. Can almadan, zorla kaybetmeye kadar her türlü insan hakları ihlali var. Gerçekten durum çok kötü. Tutukluların durumu her gün kötüye gidiyor, onlara yönelik her türlü insan hakları ihlali yapılıyor. Cezaevlerinde işkence vakaları var, ağır ağır ölüm var."