• DOLAR 34.665
  • EURO 36.395
  • ALTIN 2949.819
  • ...
Yaşayan Şehidim... (Doğrugenç Haftanın Yazısı)
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Rab ile buluşmanın adıdır Vuslat... Rabbiyle buluşacağından belki habersizdi belki de hissetmişti... Sabah namazını her zaman ki huşuyla ve Rabbiyle vuslata sözleşerek kılıp yola koyuldu... Oysa bilmiyordu ki çıktığı bu yol onu Rabbiyle buluşturacaktı... Bir gün önce herkese hakkınızı helal edin bu son sohbet olabilir demişti o da hissetmişti Rab bile buluşacağını... Dünyalık için yolculuğa çıkmıştı ama aklı ve fikri hep İslami hizmetlerle doluydu... Dünya hayatı onun için amaç değil İslam`ın kokusunun yayılması ve ahirete ulaşmak için bir araç haline gelmişti... Her anı İslam`a fedakârlıkla yılmadan yorulmadan gece gündüz demeden hizmet ettiğine Allah Resulünün metoduyla ve İslami bilinçle hareket ettiğine şahitti... Kendini İslam yoluna adamış sokaklarda caddelerde İslam`ın kokusunun yayılması için mücadele eden dost düşman demeden muhabbetin perdesini açıp soğuk kalpleri İslam`a ısındıran bir hayat sürmüştü... Tek gayesi Rıza-i ilahiydi... Ahlakı ve yaşantısıyla gençlerin ve bir çok insanın gönlünde taht kurmuştu... Onu öldürmeye gelen onda diriliyordu... Dilinden dökülenler Allah`ın rızasıyla dolu sözlerdi ve hitabetiyle insanları etkisi altında bıraktığına şahitti tüm xunxar zalimler... İslam için sabahtan akşama kadar durmadan oradan oraya koşar yorulmasına rağmen ailesini ihmal etmeyerek aile sohbetleri yapardı... Her zaman ki düşüncelere dalmış ve yoldan merhaleler kat ediyordu... Kat ettiği merhalelere sanki ben sizi arkamda bırakıyorum çilesine katlandığım davanın mükâfatını almaya ve bir daha geriye dönmemeye asıl sahibimle buluşmaya gidiyorum der gibiydi... Eşi sabah güneşiyle uyanmış işini bitirip kızıyla beraber sohbet için dışarıya hızlı adımlarla yürümeye başladı... Yürüdüğü yolun eşini Rabbiyle buluşturacağından ve bir daha eşini yanında lâfzen göremeyeceğinden habersiz bir şekilde adımlarını atıyordu... Eşinin İslami hizmetler yaptığı ortama geldi ve oturduğu ortamda eşinin son kez soluduğu havayı teneffüs etti... Dışarıdan esen rüzgâr sohbetin atmosferine eşlik ediyordu... Rüzgar İslam`a hizmet edilen ve Allah için sohbetler yapılan bu ortama çoğu kez şahit olmuştu... Aniden sohbet dışarıdan geldiği düşünülen sala sesiyle bölündü... Sohbet bölünmesin diye pencere kapatılmasına rağmen sala içerden okunuyormuş gibi geliyordu. Kimse anlam veremese de hikmetle bakılan her şeyde anlam dolu manalar vardır... Sohbet bitince herkes evine doğru adımlarla oradan uzaklaştı... Eşinin kazada Rab ile vuslatı haberi geliyor... Evet Rab ile vuslat haberi... Sohbette okunan salayı Rabbiyle vuslat müjdesini vermek için melekler okumuştu... Ey Kul sen “yarınlar yorgun olanların değil rahatından İslam için vazgeçenlerin ve Allah`ın davasına yardım edenlerindir” sözünün tecellilisisin... Bugün senin Rab ile buluşup rahata ereceğin gündür der gibi okuyorlardı salayı... Eşi haberle yıkılsa da metaneti ve sabrını koruyordu... Eşini son kez görmek için camiye girdi... Eşi ve çocukları nur yüzünü gördüğü zaman belki de içlerinden sadece şu cümleler döküldü; Sen ey rahatlığından fedakarlık gösteren yaşayan şehit vallahi bugün senin felaha ulaştığın gündür Rabbim sana hasret kaldı ve yanına aldı... Yaptığın hizmetler birçoğunun kurtuluşuna vesile oldu ve olacak... Bizim gençler çiçek gibidir dediğin gençler fidan olup çorak toprakları yeşertecek... Ve Rabbim nurunu tamamlayacak... Biiznillah... Bu dava için Allah`a sunduğumuz canlar kendilerinden sonra gelen nesile birer meşale oldu... Çekilen çileler ve İslam`a yapılan hizmetler kalplerdeki imanı fazlalaştırdı... Vallahi değil bir canımız bin canımız olsa yine vermeye hazırız İslam`a...

 

Zeyneb Akansu / Bingöl (Karlıova) - Yaş: 20

 

Genç yazarlar ile HASBİHAL


Bingöl karlı ovadan Zeynep AKANSU Bacımız, şehidin önemine atıfta bulunarak şehitlerin yaşantısının farklılıklarını bu kutsal makam-ı bir kazanım olarak görmek gerek. Şehitlerin dünyaya geçici baktıklarını dünyayı sadece ve sadece amaca giden bir vasıta olarak gördüklerini anlamak gerek. Dağlar, taşlar, karlı ovalar anladı bir gaflet uykusundan uyanmayan biz pasif insanlar anlayamadık.
Sokak sokak cadde cadde köy köy gece gündüz demeden rıza-i ilahiyi kazanmak  için çabalayan ve bu uğurda verilmesi gereken her şeyi verip rabbine kavuşan  bu insanları anlamak için beslendikleri kaynağa bakmak gerekir. Rakımı yüksek buz gibi havada kardelen olup bizlere baharı müjdeleyen bu şahsiyetli insanları unutmayıp yürüdükleri yolu, istikameti takip etmek gerek.

Bu kutsal ve ulvi makamı duygularınız üzerinden güzel ifade etmişsiniz. Teşekkürler. Bu tür örnekleri yeni paylaşımlarınızı bekliyoruz. Allah`a emanet olun.

Bu haberler de ilginizi çekebilir