• DOLAR 32.47
  • EURO 34.724
  • ALTIN 2434.753
  • ...
`Batman Depremlerin Tehdidi Altındadır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - Batman Üniversitesi`nde bugün düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. Yaşar Eren, Batman`ın depremlerin tehdidi altında olduğuna dikkat çekti.

 

DEPREMSELLİK KONUŞULDU
Batman Üniversitesi`nde, Fen Bilimleri Enstitüsü ile Jeoloji Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi`nin ortaklaşa düzenledikleri "Deprem ve Kentleşme" konferansı büyük ilgi gördü. Üniversitenin konferans salonunda düzenlenen "Deprem ve Kentleşme"de Van depremi, Batman`ın depremselliği, depreme dayanıklı yapı tasarımı konuları ele alındı. Konferansa Batman Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Abdüsselam Uluçam, Vali yardımcısı Bülent Uygur, Üniversitenin akademik, idari personellerinin yanı sıra öğrenciler ve Batmanlılar katıldı

 

Son yaşanan Van depreminin ardından yapılan konferansın önemine dikkat çeken Rektör Prof.Dr. Abdüsselam Uluçam, "Bugün düzenlenen böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptığımız için mutluyuz. Toplum olarak Van depremiyle büyük acılar yaşadık, önceki gün de Batman- Diyarbakır yolu üzerinde yaşanan trafik kazasıyla ortaya çıkan bilanço hepimizi derinden üzdü. Depremler ve trafik kazaları tüm ülkeyi derinden sarsıyor. Bu nedenle bu konferansı önemsiyorum"dedi. 22 Aralık Perşembe günü düzenlenen konferansın Moderatörlüğünü Ali Cihat Parlak yaptı. Yüzüncü Yıl Üniversitesi`nden Yrd. Doç. Dr. Onur Köse "Van Depremi"ni anlattı. Köse, konuşmasında Van depreminin geçmişine inerek bugüne uzanan gelişmeleri bilimsel verilere dayanarak katılımcılarla paylaştı.

 

BATMAN`IN DEPREM RİSKİ
Yrd. Doç. Dr. Köse`den sonra söz alan Batman Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Yaşar Eren, Batman`ın deprem riskini bilimsel veriler ışığında paylaştı. Batman, çevresinde yüzeyleyen kayaçlar Bitlis-Zağros kenet kuşağının oluşumu ve sonrasında devam eden sıkışma hareketleri ile yamulmuş ve kıvrımlı, faylı çatlaklı yapılar kazandığını kaydeden Prof. Dr. Eren, "Yörenin yapısal açıdan en büyük yapıları doğu-batı ve kuzeybatı güneydoğu gidişli kıvrımlı yapılardır. Ramandağı antiklinali, Beşiri senklinoryumu ve Yanarsudağı antiklinali en büyük kıvrımlı yapılardır" tanımlamasında bulundu. Prof. Dr. Eren, Baykan-Kozluk-Sason civarından geçen Bitlis-Zağros Kenet kuşağı (Güney Doğu Anadolu Bindirmesi) bölgenin kuzeyinden geçmekte ve yapısal açıdan bölgenin en önemli fayını oluşturduğuna dikkat çekerek, şu ifadelere yer verdi: "Suçeken civarından geçmekte ve Hasankeyfin 6 km kuzeyinde bulunmaktadır. Uzunluğu yaklaşık 25 km. Ters fay (Bindirme fayı) özelliğindedir (MTA, 2007). Hasankeyf kuzeyinde Suçeken ile Üçyol arasında yer alan ve Şelmo formasyonu olarak gösterilen alüviyal yelpaze çökelleri bu faylanmaya bağlı olarak çökelmişlerdir. Uluçam (2004) tarafından ortaya çıkarılan Hasankeyf depremleri, eğer Bitlis-Zağros kenet kuşağı civarındaki yerleşim merkezlerinde (Kozluk, Sason, Silvan, Baykan, Siirt, Hazro vb.) aynı zamanda yıkım oluşturmamışsa, Hasankeyf fayı Batman`ın depremselliği açısından önemli bir yapıdır. Diğer bir deyişle yıkım sadece Hasankeyf ve yakınlarında gerçekleşmişse, söz konusu depremler büyük bir olasılıkla Hasankeyf fayı üzerindeki hareket sonucu oluşmuştur."

 

Prof. Dr. Yaşar Eren, Batman`ın depremselliği konusunda yaptığı sunumda, sonuç ve öneriler bölümünde Batman`ın depremlerin tehdidi altında olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu: "Bitlis-Zağros Kenet Kuşağı (Güney Doğu Anadolu Bindirmesi) bölgenin en önemli fay zonudur ve büyük deprem oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Genelde Alüviyal bir zemin üzerinde yerleşmiş olan Batman İlinin Episantırı Uzakta olan depremlerden de etkilenme riski vardır.Bu nedenle, yeni yerleşim yerleri belirlenirken diğer faktörlerin de uygun olması koşuluyla, zemin açısından jeolojik olarak sağlam-dayanıklı ayrışmamış kayaçların bulunduğu yerleri seçmek gerekir. Batman çevresinde kayaç özelliği açısından en uygun yerler Raman Dağında yüzeyleyen Midyat kireçtaşlarının bulunduğu yerlerdir. Böylesi zeminler üzerine inşa edilen binalar uzaktaki depremlerden etkilenmeyecek ve sıvılaşma riski ile karşılaşmayacaklardır. Bu kesimler, mutlaka ayrıntılı jeolojik, jeoteknik, jeofizik etütlerle incelenmeli ve mikro-bölgelendirme çalışmaları yapılmalıdır. Depremlerden korunmak için: Sağlam zemin üzerine, uygun kat yüksekliğinde, her türlü mühendislik hizmeti almış sağlam yapılar inşa edilmelidir."

Konferans Prof. Dr. Yaşar Eren`in konuşmasından sonra, Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Çağdaş "Jeoloji ve Kentleşme", İnş. Yük. Müh. Deniz Atiç "Depreme dayanıklı yapı tasarımı", anlatımlarıyla sona erdi.
 
Halit Çoşkun- İLKHA
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir