"Değerlerimizle çatışmayan bir eğitim müfredatına ihtiyaç var"
Halkın inanç ve kültürünü dikkate alan yeni bir Milli Eğitim Müfredatı`na ihtiyaç olduğunu vurgulayan Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, okullardaki karma eğitim sisteminden de vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.
Eğitimin bütün ülke halkını yakından ilgilendiren bir mesele olduğunu bu yüzden de Milli Eğitim Müfredatı`nın milletin inanç ve kültürü gözetilerek yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Eğitim-Bir-Sen Adana İl Başkanı Mehmet Sezer, önemli değerlendirmelerde bulundu. Değerlerimizle çatışan müfredat programlarıyla ideal nesil yetiştirmenin imkânsız olduğuna dikkat çeken Sezer, ayrıca okullardaki karma eğitim sisteminden de vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.
“Değerlerimizle çatışan müfredat programlarıyla ideal nesil yetiştirilemez”
Eğitimciler olarak baştan beri yeni bir Milli Eğitim Müfredatı`na ihtiyaç olduğunu ve bunun geciktirilmemesi gerektiğini savunduklarını ifade eden Sezer, “Eğitim konusunda temel meseleler çözülmeden, pansuman tedaviler mesabesinden öteye gitmeyen ve gitmeyecek olan önerilerin, bizi asıl amaca götürmediği anlaşılmıştır. Baştan beri Milli Eğitim Müfredatı`nın, geciktirilmemesi gereken bir mesele olarak milli ruh, kültür ve hayatımıza uygun düzenlenmesi gerektiğini söyledik, söylüyoruz. Fiziki imkânlar ve araçlar bakımından bariz iyileşmeler yaşanan eğitim sistemimiz, ruh ve felsefe olarak da milli dokumuza uygun bir mahiyete sahip olmalıdır. Vesayetçi, totaliter anlayışları muhafaza eden, değerlerimizle çatışan paradigmaların belirgin olduğu müfredat programları ile ideal birey ve nesil yetiştirmek zordur.” dedi.
“Milli Eğitim Şûrası kararları uygulanmalıdır”
Daha önceki yıllarda düzenlenen Milli Eğitim Şûralarında, yeni eğitim sistemine geçiş, Milli Güvenlik Dersi`nin kaldırılması, Kur`an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin müfredata girmesi gibi önemli kararlar alındığını hatırlatan Sezer, bunların kısa sürede yapılan düzenlemelerle hayata geçtiğini söyledi.
Eğitim konusunda ele alınan diğer önemli meselelerde de düzenlemelerin yapılmasını beklediklerini kaydeden Sezer, “19. Milli Eğitim Şûrası`nda, alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması, ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin konulması, ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi, değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde sarmallık anlayışla yer verilmesi, öğretmenlere 3 bin 600 ek gösterge verilmesi, öğretmenlere 4 yıla bir yıpranma payı verilmesi, Osmanlı Türkçesinin Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olarak okutulması, ortaokullarda 5, 6 ve 7. sınıflarda birer saat rehberlik dersinin konulması gibi önemli kararlar alınmıştır. Bu ve diğer kararlar bir an evvel hayata geçirilmelidir.”diye konuştu.
“Karma eğitim dayatmasından vazgeçilmelidir “
Avrupa`da da sorgulanan ve bilimsel araştırma sonuçlarıyla da yüzyılın pedagojik yanlışı olarak nitelendirilen karma eğitim mecburiyetine son verilmesi gerektiğini dile getiren Sezer, “1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu`nda yer alan, ‘Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır` ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.” ifadeleriyle görüşlerini aktardı.
“Telafi eğitimine hemen başlanmalıdır”
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde devam eden çatışmalar sebebiyle ara verilmek zorunda kalınan eğitim-öğretim faaliyetlerine bir an önce başlanması gerektiğini de belirten Sezer, “Güven ortamı tesis edilerek, öğretmenlerin görevlerinin başına dönmesi sağlanmalı, çatışmalar nedeniyle eğitim-öğretim hakkından mahrum kalan öğrenciler için telafi eğitimi verilmelidir. Özellikle 8 ve 12. sınıf öğrencilerine yönelik kapsamlı eğitimlere, süre gözetilmeksizin derhal başlanmalıdır.” diye konuştu.
“Öğretmen atamaları ihtiyaç kalmayacak şekilde yapılmalıdır”
Şubat ayında 30 bin öğretmen atamasının beklendiğini ifade eden Sezer, “Ara dönemde 30 bin öğretmen ataması azımsanacak bir rakam olmamakla birlikte, öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağı açıktır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. Bunun nedenle, öğretmen ataması, imkânlar zorlanarak ihtiyaç kalmayacak şekilde yapılmalıdır.” dedi.
“Tatil, zihni tembelliğin rehavetine bırakmak şeklinde anlaşılmamalıdır”
2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı ara tatiline giren öğrencilere de tavsiyelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer, “Tatil, bilme, öğrenme sürecinin kesintiye uğraması değildir. Tatil sürecinde öğrenilenler, okulda kazanılanları tamamlayıcı nitelikte olur. Tatil yapmak, zihni, tembelliğin rehavetine bırakmak şeklinde anlaşılmamalıdır. Özellikle genç dimağlar, zihnin yorulmayacağını, çalıştıkça genişleyeceğini, genişledikçe çalışacağını ve rahatlayacağını bilmelidir. Bu dinlenme aralıkları, yeni atılımların hazırlık aşamasına dönüştürülmelidir. Tatilde öğrencilerimiz hem dinlenmeli hem de eksik oldukları alanlarla ilgili çalışmalar yapmalı, en önemlisi de fırsat buldukça bol bol kitap okumalıdır.” diye belirtti.
Velilere de seslenen Sezer,“Karnelerin öğrencilerin şahsında aynı zamanda veliye de verildiği gerçeği unutulmamalı ve karne dolayısıyla öğrencilere hiçbir şekilde baskı yapılmamalıdır. Veliler, ara dönem karnesini, kesin başarı veya başarısızlık belgesi gibi değerlendirmemelidir. Öğrencilere sevgi, şefkat ve elbette ciddi uyarılarla dengeli bir yaklaşımda bulunmalı, hatta bunu bir ilişki biçimine dönüştürmelidir. Gerçek eğitim süreci hayatın ta kendisi olduğuna göre önemli olan hayatı başarmaktır.” ifadelerini kullandı. (Ayhan Kaya-İLKHA)