Çeşitli isimlerle kurulan ve kadın hakları savunuculuğu yaptıklarını iddia eden kimi kadın örgütlerinin yaptıkları faaliyetlerle yuvaların dağılmasına zemin hazırladıkları kimi haberlerle kamuoyuna yansırken konu hakkında Araştırmacı-Yazar Emine Şenlikoğlu da değerlendirmelerde bulundu.

Evli olan kadınların zihinlerini manipüle etmek amaçlı kurulan örgüt ve kuruluşların sayılarının birden çok olduğuna dikkat çeken Emine Şenlikoğlu, söz konusu kesimlerin Türkiye ve dünyada aile kurumuna karşı olduklarını dile getirdi. Şenlikoğlu, bununla beraber bir takım ideolojiler aracılığıyla İslami bir ailenin kurulmasının önüne geçilmek istendiğini söyledi.

Bu tür örgüt ve kuruluşlara karşı, Müslüman kadın ve Müslüman erkeklere büyük görevler düştüğünün altını çizen Şenlikoğlu, “Tabi kadın kendini dış etkenlere karşı koruyarak, hayâsından taviz vermemelidir. Kişiliğini rayına oturtmuş, şahsiyetli bir Müslüman hiçbir zaman yan etkilerin tesiri altına girmeyecek. Kişiliği zayıf veya bozuk olan bir insan yaprak gibi rüzgâr ne yandan eserse o yana doğru eğilir. Ancak kişiliğini, hayâsını ve imanını koruyan bir kadın, kaya gibidir. Rüzgâr onu yerinden kıpırdatamaz.” diye belirtti.

Müslümanların önce Müslüman gibi yaşamayı öğrenmesi gerektiğini dile getiren Şenlikoğlu, topluma zehir saçan örgütlenmelere karşı özellikle Müslüman kadınların da örgütlenmesi ve kendilerini geliştirmeleri gerektiği vurguladı.

Kadınlara yönelik ne tür tuzakların kurulduğunu TV`lerdeki kimi programlardan da görülebildiğini söyleyen Şenlikoğlu, “TV programlarında görülüyor. Bir moda yarışması düzenliyorlar, burada kadını pavyon kadınına dönüştürmeye çalışıyorlar. Bunları görüyor kadınlar. Özellikle ‘evliliğe karşıyız` propagandası aşırı derecede işleniyor. Bu bilinçli yapılıyor ve bu da görülüyor. Müslüman kadının bunları gördüğü halde hâlâ uyanamaması ise düşünülemez. Kadını aşağılayan bu tür programlara karşı dikkatli olunmalıdır. Müslüman kadın kendini muhafaza etmelidir.” dedi. (M. Sıddık Bilge – İLKHA)