Bangladeş`te yönetimde olan laik Hasina rejimi, 1971`deki bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslâmî Partisi lideri Muti`ur-Rahman Nizami hakkındaki idam kararını onadı. Mahkeme heyetine başkanlık eden Surendra Kumar Sinha, 2014`te mevcut hükümetçe kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi tarafından ölüm cezasına çarptırılan Nizami`nin kararın yeniden gözden geçirilmesi için yaptığı başvurunun reddedildiğini açıkladı. Aynı suçtan 2013 yılında idam cezasına mahkûm edilen ilk kişi, Cemaat-i İslâmî Partisi`nden Abdülkelam Azad olmuştu. Ardından cemaatin lider kadrolarından Abdulkadir Molla, Muhammed Kameruzzaman, Ali İhsan Muhammed Mücahid gibi isimler tek tek idam edilmişti. Yüksek Mahkeme`nin açıklamasının ardından Cemaat-i İslâmî Partisi, ülke genelinde grev çağrısında bulundu. İç hukuk yolları tükenen Nizami`nin yasalara göre, af için devlet başkanına başvurma hakkı bulunuyor.

Gazetemize konuşan Pakistan Cemaat-î İslâmî Genel Başkan Yardımcısı Abdülğaffar Aziz, Hasina rejiminin onadığı idam kararının siyasi olduğunu ve bu kararın arkasında ise Hindistan yönetiminin bulunduğunu belirtti. İslâm âleminin bu idam kararlarını durdurmak için bir bütün olarak tepki göstermesi gerektiğini belirten Aziz, özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan`ın daha duyarlı olmasını beklediğini belirterek Türkiye halkı ve hükümetine yönelik olarak; “Lütfen daha fazla tepki ortaya koyun, daha fazla duyarlılık gösterin. Aksi takdirde bu facialar devam edecek” diye seslendi. İşte Pakistan Cemaat-î İslâmî Genel Başkan Yardımcısı Abdülğaffar Aziz`in sorularımıza verdiği cevaplar…

İDAM KARARININ    ARKASINDA HİNDİSTAN VAR
Sayın Abdulgaffar Aziz, Laik Hasina rejiminin Cemaat-i İslâmî Partisi lideri Muti`ur-Rahman Nizami hakkında verdiği idam kararını onadı. Daha önce de birçok lider hakkında verilen idam kararları infaz edildi. Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu kararlar tamamen siyasidir. Bangladeş hükümetinin Bangladeş`in İslâmî ve milli kimliğini feda etme kararlarıdır. Bangladeş, artık kendi halkının kararlarını dikkate almıyor, tamamen Hindistan`ın kontrolüne girmiş durumdadır. Bu Hasina rejiminin kendi kararları değil tamamen Hindistan`ın Bangladeş üzerindeki nüfuzunun bir sonucudur.

İSLÂM DÜNYASI, TÜRKİYE VE ARAP DÜNYASI İDAMA KARŞI KESİN TAVIR KOYMALI

Bu kararları durdurmanın yolu yok mu? Şu anda tepkiler nedir, ne yapmak gerekir?
Tabi bu kararları durdurmanın yolu İslâm âleminin bir bütün olarak bu idamlara tepki göstermesidir. İslâm dünyasının, Türkiye`nin, Arap dünyasının buna karşı kesin tavır koyması gerekiyor. Biz ayrıca Pakistan hükümetinin tepkisini de cılız buluyoruz. Dışişleri bakanının tepkisini az buluyoruz. Pakistan Meclisi bu konuda karar aldı, biz bunu da yeterli görmüyoruz. Pakistan`da gösteriler var ayrıca Bangladeş`te de gösteriler olacak, buna tepkiler hızlı bir şekilde artıyor. Biz umuyoruz ki bu idam kararları infaz edilmesin. Ama İslâm âleminin bu konuda kesin olarak ortak bir karar, ortak bir tavır ortaya koyması gerekiyor. Aksi takdirde Hasina rejimi bu cürette bulunabilir.

ANLAŞMALAR HİÇE SAYILIYOR, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK!

Göz göre göre Müslüman liderler şehid ediliyor. Bu konuda Bangladeş halkının tepkisi nedir, ülkede eylemler yapılabiliyor mu, basın-medya neden sessiz?

Biz şunu söylüyoruz, normalde Bangladeş halkı Hindistan`ı sevmez. Bangladeş halkı İslâmî kimliğe sahip ve bu Hasina rejiminin aldığı oy çok düşük. Çok düşük bir katılım oranıyla seçilmiş bir hükümettir. Bangladeş halkı Müslüman olarak elbette Hindistan`ı sevmez. Bundan dolayı bir dikta rejim var, basın-medya oraya girmiyor. Sözde demokratik bir yönetim var ama özgürlük yok. Ve hiçbir şekilde basın özgürlüğü yok.

Bangladeş`e giriş çıkışlar kısıtlı. Bu nedenle İslâm âleminin Bangladeş hükümetine tepki göstermesi gerekiyor. Ayrıca Pakistan ile Bangladeş`in birbirinden ayrıldığı süreçte bir anlaşma yapıldı. Ve bu anlaşmaya göre kesinlikle o dönemde meydana gelen olaylardan dolayı kimse yargılanmayacak diye. Şimdi ise adamlar 40 yıl sonra kalkıp bu şekilde insanları mahkûm ediyorlar. Buna karşı gerçekten bir üzüntü içindeyiz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN`A SESLENİYORUM; BU İDAMLARI DURDURUN!

Sayın Abdulgaffar Aziz, Türkiye`ye mesajınız nedir?
Benim Türkiye`ye mesajım şudur; Türkiye`nin konumu çok mühim. Türkiye`nin İslâm âlemiyle ilgili duruşunu ve birçok konuda tavrını biz Pakistan`dan izliyor, destekliyor ve büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca sizin aracılığınızla şu talepte de bulunmak istiyorum; kesinlikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan`ın bu konuda daha fazla duyarlı olmasını bekliyorum. Telefon etmesini bekliyorum. Ayrıca Türkiye`den bir heyeti Bangladeş`e göndererek bu idamları durdurmaya çalışabilir. Biz Türkiye`nin rolünün büyük olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda sizin aracılığınızla Türkiye halkına ve hükümetine sesleniyorum: Lütfen daha fazla tepki ortaya koyun, daha fazla duyarlılık gösterin. Aksi takdirde bu facialar devam edecek.

İdamların sebebi ve Bangladeş…
Resmi adı Bangladeş Müslüman Halk Cumhuriyeti olan Bangladeş, Hindistan`a komşu olan bir Güney Asya ülkesidir. Devletin adındaki Müslüman ibaresine ve nüfusunun %88` inin Müslüman olmasına rağmen siyasal iktidar Laiklerin ve Hinduların elindedir.

1971 yılında batının desteklediği ayrılıkçı hareket Pakistan`dan ayrılıp bağımsız Bangladeş kurmak için iç savaş çıkarttığında Cemaati İslâmî üyeleriyle birlikte dönemin İslâm âlimleri ayrılmaya karşı durmuşlardı. İdam edilen Cemaat-î İslâmî liderleri, ayrılıkçı iç savaş sırasında birleşmeyi telkin ettikleri için savaş suçu işlemekle suçlanıyorlar ve bu sebeple asılıyorlar.

Hindistan`dan 1947 yılında ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Pakistan`ın doğusu ile batısı arasında 1971`de başlayan iç savaş, bağımsız Bangladeş devletinin kurulmasıyla son bulmuştu.

Pakistan, ülkenin doğusundaki halkın bir bölümünün bağımsızlık talep etmesi üzerine bölgeye çok sayıda asker göndermişti.

İç savaş sırasında Doğu Pakistan`dan yaklaşık 10 milyon sivilin evlerini terk ederek Hindistan`a göç etmesi üzerine Hindistan hükümeti, Aralık 1971`de bugünkü Bangladeş olarak bilinen Doğu Pakistan`ı işgal etmişti.

Pakistan askerlerinin Dakka`da Hindistan güvenlik güçlerine teslim olmasının ardından 16 Aralık 1971`de Doğu Pakistan yeni adıyla Bangladeş olarak bağımsızlığını ilan etmişti.

Yaklaşık 9 ay süren bağımsızlık savaşı sırasında 3 milyondan fazla kişi yaşamını yitirmiş, milyonlarca kişi yaralanmıştı.