• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Metin Kaplan`ın cezaevinde ölmesi mi isteniyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

12 Ekim 2004´de Almanya`dan Türkiye`ye iade edilen ve o tarihten bugüne cezaevinde bulunan Metin Kaplan, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle, doktorların tedavi edilmesi yönündeki raporlarına rağmen adeta ölüme terkedilmiş durumda.

Metin Kaplan`ın oğlu Fatih Kaplan, babasının cezaevindeyken kanser hastalığından iki defa (2009 ve 2011) ameliyat olduğunu, ilk ameliyatında kendilerine haber dahi verilmediğini, hastanede yattığı süre içerisinde hasta yatağında dahi psikolojik baskı ve kötü uygulamalara maruz kaldığı söyledi.

Babasının üçüncü bir ameliyat olması yönünde doktor raporunun olmasına rağmen yetkililerin umursamaz bir tavır takındıklarını belirten Fatih Kaplan, şunları söyledi: “İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi`nin Mart 2014`de üçüncü bir ameliyat olması yönünde teşhis konulmuş ve raporlar sunulmuş olmasına rağmen yetkililer, umursamaz tavırlarıyla ameliyatı ciddiye almıyorlar. Tedavisi bilinçli bir şekilde yapılmıyor, engelleniyor. Acilen tedavi edilmesi gerekirken 22 aydan beri tedavi edilmemesi, diğer yandan yeniden yargılanması ve tahliye edilmesi yönündeki girişimlere olumsuz cevap alınması ‘Metin Kaplan Hoca`nın cezaevinde ölmesi mi isteniyor?` sorusunu akla getirmektedir!”

Adalet ve Sağlık Bakanlıklarına yaptıkları başvurulardan da herhangi bir yanıt alamadıklarını ifade eden Kaplan, “Babamın tedavisinin yapılmaması ve engellenmesi açıkça ‘Ne tahliye, ne tedavi! Sen iyisi mi öl!` demek olmuyor mu? Bu konuda Adalet ve Sağlık Bakanlıklarına yaptığımız başvurularımız maalesef cevapsız kalmıştır. 17 Mart 2014 de Anayasa Mahkemesi`ne yapılan Bireysel Başvuru talebimizden de bugüne kadar, olumlu veya olumsuz bir cevap alınmamıştır. Duyarlı Müslümanlar, keyfi uygulamalar ve ön yargılarla Metin Kaplan Hoca`ya yönelik yargı ve bürokrasi kumpas ve zulmünün devam ettiği kanaatindeler.” dedi.

“28 Şubat`ın mağdurlarından birisi de babam Metin Kaplan`dır” diyen Fatih Kaplan, “Kendisi sadece düşünce ve fikirlerinden dolayı Kemalist sistem tarafından düşman ilan edilmiştir. Babamın bu mağduriyeti ile başta annem, kardeşlerim, hepimiz mağdur edildik, edilmeye devam ediliyoruz. 28 Şubat darbeci düşüncesi tarafından haksızlığa uğratılmış, linç edilmiş, vatan haini ve millet düşmanı gibi gösterilmiş, 63 yaşında ve üstelik kanser hastası bir insanın durumunu, uğradığı haksızlığı ve mazlumiyetini gündeme getirmek insanlık vazifesidir.” diye konuştu.

28 Şubat cuntası tarafından brifingli ve şaibeli hâkimleri tarafından yine şaibeli bir dönemde kimi medya kuruluşları tarafından linç edilen, tüm hukuk kuralları çiğnenerek, Metin Kaplan hakkında “Anayasal Düzeni silahla değiştirmeye teşebbüsten” iki defa “Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis” cezası verildi. Davanın Yargıtay`dan dönmesi ve avukatların itirazları sonucunda 2 Temmuz 2010`da “Silahlı Terör Örgütü Kurmak ve Yönetmek” suçundan 17,5 sene cezaya çarptırıldı.

Babasının adil yargılanmadığına vurgu yapan Fatih Kaplan, “2004 ila 2010 tarihleri arasındaki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkeme`sindeki yargılanma adil olmamıştır. İşkence altında alınan ifadeler mesnet kullanılmıştır. Adli Tıp tarafından işkence raporlarla kanıtlanmış ve tespit edildiği halde, mahkeme tarafından kabul edilmemiştir. İşkence ve kötü muamele ile ifadeleri alınan şahitlerin dinlenmesi yönündeki teklifimiz mahkemede her defasında reddedilmiştir. Ek savunma süresi verilmemiş, avukatların yaptığı redd-i hâkim talepleri önemsenmemiştir. Adil yargılanmaya halellik gelmiş, o zamanki hâkim daha sonraki Ergenekon avukatlarından Metin Çetinbaş, davaya hukuki açıdan değil, siyasi açıdan bakmış ve adeta Hoca Efendi`nin şahsına karşı bir öç alma hissiyle yargılama yapmıştır.” ifadelerini kullandı.

17,5 yıl hapisle cezalandırılan Metin Kaplan için avukatı, 1 Ağustos 2014`de infazın durdurulması ve yeniden yargılama talebinde bulunmuştu. Bu talep İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

Avukat Hüsnü Tuna`nın Metin Kaplan`ın yargılanmasının yenilenmesi başvurusu ikinci kez Ekim 2015 tarihinde İstanbul 14. ve 15. Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından tekrar geri çevrildi. (İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir