• DOLAR 34.484
  • EURO 36.431
  • ALTIN 2954.714
  • ...
Bilinçli okuma
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yüce Rabbimiz oku emriyle bir sorumluluk yüklemiştir. Oku, düşün, öğren, yaşa ve yaşat. Her Müslüman bu oku emrini ciddiye almalı, bu sorumluluğun hakkını verebilmek için çalışmalıdır. Oku emriyle birlikte düşünmeli, öğrenmeli, anlamaya çalışmalı, yaşamalı, başkalarına da anlatmalı ve yaşatmalıdır.

Oku emri ancak bilinçli okumayı öğrenmekle anlaşılabilir. Hayat okumayla başlar ve bir ömür devam eder. Hayat okumasız da yaşanır, devam eder ama hep yarım ve eksik kalır. Bilinçli okuma, neyin, niçin okunması gerektiğini bilmek, nefsin kusur ve zaaflarını görüp düzeltmek, tedavi etmek, aklı, kalbi ve ruhu nurlandırmaktır. Okumaktan gâye hakikate ulaşmak, hayatı güzelleştirmek, sonsuzluğa ve ebedi bir ahiret hayatına sahip olmaktır.  İnsan için okuma, yeme, içme kadar gerekli ve önemli bir ihtiyaçtır. Midenin gıdası ve bedenin sağlığı yeme içme ise aklın, kalbin ve ruhun gıdası da bilinçli okumadır. İnsanlar okuyorlar fakat pek azı bilinçli okuyor. Bilinçli okumanın kendine ait bir biçimi ve disiplini var. Okumaya başlamadan kişi okumak için kendini hazırlamalı, tüm alıcılarını, duyularını, latifelerini, kafasını, aklını, kalbini ve ruhunu tüm meşgale ve olaylardan arındırmalıdır. Okuma ve öğrenmesine duyu organlarını ne kadar çok katarsa öğrenme de o kadar etkili ve verimli olur.

Bilinçli okuma; neyi niçin okuması gerektiğini bilmek, hissetmek ve gereğini yapmaktır. Neyi, niçin okuması gerektiğini hissetmek, bilmek ve gereğini yapmak okuma sorumluluğudur. Bunu her insan yapamaz, ancak kendini tanıyan, ne istediğini bilen, kişiliğini tamamlamış, şuurlu ve bilinçli kişiler yapabilir.

Bilinçli okumayla kendimizi; sorumluluklarımızı ve hayata dair gerçekleri daha iyi algılarız. Şahsi dünyamızdaki yetenek ve kabiliyetimiz bilinçli okumayla gelişecektir. Okumalarımızı; ön kabullerimizi güçlendirmek için değil, gerçekler ile karşılaşmak için yapmalıyız. Okumalarda daima akıl ikna edilmeye çalışılmalı ki kalp tatmin olsun. Akıl midesinde hazmedilmeyen bilgiler, kalbe giderse onu tatmin etmeyecektir. Bilgi küpü, yığını olmak için değil; düşünmeye, fikir üretmeye dair metot, usul, yöntem çıkarmak için okumalıyız. Okumalarımızı kavrayabilmek için kendimizi ciddi, hatta acımasız denemelere tabi tutarak, öğrenebilmek ve yaşayabilmek için sınırlarımızı zorlamalıyız. Okuduklarımızı sindirebilmek için gün boyunca her fırsatta hatırlamalı, yaşadıklarımıza tatbik etmeye, uygulamaya çalışmalıyız. Okumalarımızdaki hakikatleri nerede ve nasıl kullanacağımızı bilmeliyiz. Bu hakikatler benim için ne ifade etmektedir, sorusunu ve prensibini hayatımız ile irtibatlandırmalıyız. Hayatımızla okuduklarımız arasında irtibatlar kurmalıyız. Okuduklarımızı mümkünse gün boyu tefekkür etmeli ve bunu fırsat buldukça başkalarıyla paylaşmalıyız. Aklımızı, kalbimizi ve duygularımızı malayani şeylerle dağıtmadan okumalıyız. Okumalarımızı planlı, hedefli ve sistemli yürütmeliyiz.
Okumalarımızda daima kendi nefsimizi muhatap almalıyız. Her okumamızda bu niyet ve prensip bizde canlı ve aktif bulunmalı. Okumalarımız arasında özellikle nefsimizin kusurlarıyla ilgili yerleri tekrar tekrar okumalı, üzerinde düşünmeli, hakikati görmeli, çok zor olsa da bir karar almalı, mevcut zaaf ve kusurumuzu düzeltmeli, bunu bizzat yapmalı, davranış olarak göstermeliyiz. Okuduklarımızın netice verebilmesi için mutlaka bunu yapmalıyız. Okuduklarımız bu biçimde olursa ancak okuduklarımızdan bir sonuç ve netice alabiliriz. Yüzeysel veya amaçsız okumalar fayda ve netice vermekten uzaktır.

Okumalarla nefsi kusurlarımızı düzelttikçe aklımız, duygumuz, kalbimiz ve ruhumuz da nurlanacaktır.

Okumak aynı zamanda bir eğitim biçimidir. Davranışları gözlemleme, düzeltme, düzenleme ve yeni davranışlar kazandırmadır. Okuma ile hatalı, kusurlu, zararlı davranışlar düzeltilir ya da yeni ve gerekli davranışlar geliştirilir ve kazandırılır. Eğitim daha çok davranışlar üzerinde durduğu, yoğunlaştığı ve ilgilendiği gibi okumalarda da amaç davranışlardır. Okunan bilgilerle davranışlar bir biçime, temele, kurala, yapıya oturtulur, hakikat ışığında olması gereken konum ve boyuta getirilerek eğitilmeye çalışılır. Eski, tüketilmiş, hatalı davranışların düzeltilmesi, yeni ve gerekli davranışların geliştirilmesi için belli bir okuma süresi gerekiyor. Bilinçli bir okuma pratiği ile davranışlar eğitilebilecektir. Bediüzzaman risaleyi gazete okur gibi okumayın diye uyarmaktadır.  Evet, bir dava mensubu olarak sorumluluklarımız ve vazifelerimiz gereğince çok okumalıyız, bunun bilinç ve şuurunda olmalıyız. Fakat daha çok bilinçli bir okuma ile olmalı bu. Sorumluluk ve vazifelerimizi hakkı ile tanımalı, yüklenebilmeli, yine bunları hakkıyla yerine getirebilmek için bilinçli okumalıyız. Yani neyi niçin okumamız gerektiğini bilmeliyiz.

Enver Kaplan / Osmaniye T Tipi Kapalı Cezaevi


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir