• DOLAR 34.613
  • EURO 36.42
  • ALTIN 2928.571
  • ...
`Medya insanları boşanmaya özendiriyor`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Boşanmalarla ilgili açıklamalarda bulunan Avukat Ersin Köseoğlu, dizilerin, TV programlarının, sosyal medya gibi öğelerin özgürlük adı altında bireyleri, flört etmeye, boşanmaya ve gayri meşru ilişki kurmaya özendirdiğini ve toplumun temel değer dinamiklerinin altına dinamitler döşendiğini ifade etti.

Türkiye`deki boşanma davalarının sebepleri hakkında İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) önemli açıklamalarda bulunan Avukat Ersin Köseoğlu, asıl yapılması gerekenin özgürlük ve batıcılık adına toplumun genetik yapısına aşılanan ve toplumu ifsat eden tüm değerlerin tamamen terk edilmesi gerektiğini belirterek toplumun kendi öz örf ve dini değerlerine dönmekten başka çaresinin olmadığını söyledi.

Türkiye`nin boşanma oranlarında batı ile kıyaslandığında daha iyi bir durumda olduğunu söyleyen Köseoğlu, “ABD'de her 100 evlilikten 53'ü boşanma ile sonuçlanmaktadır. Avrupa'da ise bu oran yüzde 50'dir. Ancak özellikle son 10 yıldaki boşanma sayılarındaki ve hızındaki artışlar maalesef boşanmanın ülkemizde de bir sorun olarak algılanmasına sebebiyet veren boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizde de giderek toplumumuzu derinden sarsacak bir sorun haline gelmemesi için boşanma oranlarındaki bu artışı anlayabilmek ve bu konuda duyarlı olabilmek, çiftleri boşanma sürecine sokan nedenleri araştırmak çok önemlidir.” dedi.

“Boşanma sebeplerinin yaklaşık yüzde 90'ı şiddetli geçimsizliktir”

“Boşanmaların çok sayıda sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik faktörleri bulunmaktadır.” diyen Köseoğlu, “Yapılan araştırmalarda boşanma sebeplerinin yaklaşık yüzde 90'ı şiddetli geçimsizliktir. Takdir edilecektir ki bu oldukça genel bir kavramdır. Bu sebebin altında yatan asıl nedenler ve evlilikteki problemlerin ana nedenleri araştırılmalıdır.” diye konuştu.

Boşanmalardaki şiddetli geçimsizliğin nedenlerini bir kaç ana başlıkta toplayan Köseoğlu, bunları şöyle sıraladı: “İktisadi sebepler, yani geçim sıkıntısı, kadının iş hayatına girmesi, toplumda otokontrol görevi gören dini ve örfi değerlerin toplum üzerindeki etkilerinin azalması, medya iletişim araçlarının toplum üzerindeki olumsuz etkisi, diğer sebepler.”

“Medya insanları gayrimeşru ilişki kurmaya özendiriyor”

Kitle iletişim araçlarındaki dizilerin, TV programlarının, sosyal medya gibi öğelerin özgürlük adı altında bireylere flört etmeyi, boşanmayı ve gayri meşru ilişki kurmayı özendirdiğini ifade eden Köseoğlu, “Kitle iletişim araçlarındaki dizi, TV program, sosyal medya gibi öğeler, özgürlük adı altında bireylere flört etmeyi, boşanmayı, gayri meşru ilişki kurmayı özendirmekte ve böylece toplumun temel değer dinamiklerinin altına da dinamitler döşemektedir. Yapılan araştırmalarda da insanların yaklaşık yüzde 80'i bu tarz dizi, evlilik programları, filmler ile sosyal medya araçlarının aile yapısı ve evlilik ilişkilerini olumsuz yönde etkilediklerini belirtmişlerdir. Belki bugün için hala batıya göre iyi durumdayız ama bu hızla gittiğimiz takdirde bir kaç on yılda batıyı yakalama ihtimalimiz çok uzak görünmemektedir.” şeklinde konuştu.

En fazla boşanma Antalya`da, en az boşanma Hakkâri`de

2014 yılında oransal anlamda boşanma artışının en fazla yaşandığı ilin Antalya, boşanmanın en az olduğu ilin ise Hakkâri olduğunu belirten Köseoğlu, “Türkiye'de boşanma oranı 2014 yılında bir önceki yıla göre, yüzde 4,5 artmıştır. İstatiksel anlamda ilk dikkat çeken konulardan biri, evlilik birliğinin ilk 5 yılındaki dönemin en riskli dönem olmasıdır. İstatiksel sonuçlara göre; Boşanmaların yüzde 39'u evliliğin ilk 5 yılında, yüzde 22'si de ikinci 5 yılında olmaktadır. Boşanma hızının en fazla olduğu bölge Ege bölgesi iken, bu hızın en yavaş olduğu bölge ise Ortadoğu Anadolu bölgesidir. 2014 yılında oransal anlamda boşanma artışının en fazla yaşandığı il, binde 2,87 ile Antalya olmuştur. Antalya`yı binde 2,72 ile İzmir, binde 2,53 ile Muğla izlemiştir. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,11 ile Hakkâri olmuş. Hakkâri`yi binde 0,21 ile Şırnak, binde 0,22 ile Bitlis izlemiştir. Tüm bu sonuçlar göstermektedir ki, Türkiye'de de küreselleşme, iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, tüketim kültürü, bireyselleşme, değerlerde yozlaşma aile kurumunu derinden etkilemiştir.” dedi.

“Kendi öz örf ve dini değerlerimize dönmekten başka çaremiz yoktur”

Boşanmaları engellemek adına çeşitli araştırmalar yapıldığını dile getiren Köseoğlu, “Boşanmaları engellemek adına çeşitli araştırmalar yapılmış ve halende yapılmaktadır. Bu çalışmalar neticesinde, birçok tavsiyelerde bulunulmaktadır. Bunlara örnek olarak, evlilik öncesinde adayların eş seçiminde ve evlilik konusunda bilinçlendirilmesi, ailelerinin evliliğe müdahalede bilinçlendirilmesi, aile danışma merkezlerinin kurulması ve yaygınlaştırılması, evlilikte aile içi sorunların çözümünde hizmet veren kurum ve kuruluşların kurulması gibi nice çözüm önerileri getirilmektedir. Ancak bunlardan hiçbiri toplumun değer yargılarını düzeltmeye yönelik değildir. Maalesef devlet olarak yönünü batıya ve kurumlarına çevirmiş bir devlet düzeni ve toplum yapısında şahsi nazarıma göre tüm bu çözüm önerilerinin olumlu etkileri çok minimal düzeyde kalması kaçınılmazdır. Asıl yapılması gereken ise özgürlük ve batıcılık adına toplumun genetik yapısına aşılanan ancak ne yazık ki toplumu ifsat eden tüm değerlerin tamamen terk edilerek, yaşadığımız toplum itibariyle kendi öz örf ve dini değerlere dönmekten başka çaremiz yoktur.” ifadelerini kullandı. (Fatih Gültekin/Mahmut Kaya - İLKHA)






 

Bu haberler de ilginizi çekebilir