RİYAD MAKAEV / DOĞRUHABER

Suriye sorunu başladığı ilk günden bu yana net bir şekilde Esed rejimine destek veren Rusya sonuçta Suriye savaşının en önemli aktörü oldu. Esed, halkına karşı kimyasal silah kullandığı zaman Rusya Esed`i korumaya çalıştı. İşte, dünya devletleri o zaman Rusya`nın nasıl bir canavar olduğunu ve nasıl davranacağını anlamış olmaları gerekirdi. Kendi halkına karşı kimyasal silah kullanan, gücünü yitirdiği zaman Rusya`dan Suriye halkını bombalamasını isteyen Esed ve “terör örgütlerinin kamplarını bombalıyoruz” adı altında okul, hastane, fabrika ve sivil insanları bombalayan Rusya lideri Putin arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de şüphesiz zalimdir.

RUSYA İÇİN SURİYE`DE ESED DIŞINDA HERKES DAEŞ`TİR

Rusya “DAEŞ ile mücadele ve Esed`e destek” adı altında aslında kendine destek sağlamak için Suriye`ye girmiştir. NATO ve BMGK son raporlarına göre Rusya`nın Eylül`den bu yana Suriye`de gerçekleştirdiği bombardımanın yüzde 90`ı ılımlı muhalif gruplara ve sivillere yönelik oldu. Rusya için Esed rejiminin kontrolünün olmadığı yerlerdeki hareket eden her şey DAEŞ`tir. Rusya`nın Suriye üzerine uluslararası toplantılarda alınan kararlara uymayacağı belli. Rusya hiçbir zaman kendi çıkarı için olmayan kararlara uymaz ve uymamıştır. Suriye`de uluslararası koalisyonunun yapmak istediği ve izlediği yol Rusya`nın isteğiyle örtüşmüyor. Dolayısıyla Rusya, şimdiye kadar yaptığı gibi, koalisyon dışında hareket edecektir.  Rusya`nın Suriye savaşındaki en büyük düşmanı Türkiye, Katar ve Arabistan`dır.

RUSYA AMBARGO UYGULAMAK İSTEDİĞİ TÜRKİYE`YE MAHKUM

Türkiye, Putin`in senelerce Rus halkını aldatarak elde ettiği prestiji ve “dokunulamaz Rusya” imajını “yenilmez” Rus ordusuna ait SU-24 uçağını düşürerek sıfıra indirdi. Bundan dolayı Rusya çıldırmış durumda. Kremlin güdümündeki Rus medyası Putin`in imajını kurtarabilmek için bir taraftan Suriye`deki sivilleri bombalayan Rus askerlerinin “kahramanlıklarını” anlatıyor diğer taraftan ise Türkiye`ye karşı uyguladığı ekonomik yaptırımlardan dolayı Türkiye`nin çektiği ekonomik sıkıntılarını ve Türkiye`den nasıl intikam alacaklarını anlatmaya devam ediyor. Rusya zaten planında olmayan DAEŞ mücadelesini tamamen Bayırbucak Türkmenlerine karşı yöneltti. Böylece Türkiye`nin desteklediği bölgeye PYD ve Esed güçlerini yerleştirmek istiyor. Türkiye`nin sınırında yer aldığı bölge, eğer Türkmenlerden koparılırsa Türkiye`nin Ortadoğu`ya siyasi ve ticari olarak açılımı sorun olacak ve bu bölge Türkiye`nin milli bir sorunu haline gelebilir. Rusya Avrupa`ya ve Türkiye`ye önemli bir gaz tedarikçisi olarak pozisyonunu korumak istiyor ve kritik seviyeye gelen enerji ihracına dayanan ekonomisini ayakta tutmaya çalışıyor. Aslında ateşle oynuyor. ABD`nin kaya gazı ihracat etmesi nedeniyle artan rekabetten ötürü küresel gaz piyasalarındaki pazar payını kaybetme korkusu yaşayan Rusya`nın en büyük doğalgaz şirketi Gazprom`un bazı koşulların oluşması halinde Türkiye`ye indirim yapabileceği belirtiliyor. Bu da Rusya`nın ne kadar zor bir durumla karşı-karşıya kaldığını göstermektedir. Rusya yaşadığı ekonomik kriz döneminde bir taraftan Türkiye`ye karşı adımlar atarken diğer taraftan Türkiye`ye muhtaç olmaya mahkûm kalmıştır.

DÜŞEN PETROL FİYATLARI RUS EKONOMİSİNİ DERİNDEN SARSMIŞTIR

Rusya`nın Suriye`de tüm grupları bombalayarak ve sivilleri katlederek yapmak istediğini görmemek aptallık olur. Putin`in Suriye konusunda her şeye karşı çıkmasının ve vahşice sivillerin katliamının arkasındaki asıl sebep dünya pazarındaki hızlı bir şekilde düşen petrol fiyatlarıdır. Çünkü Rus ekonomisi tamamen enerji ihracına dayanmaktadır. Düşen petrol fiyatları Rus ekonomisini derinden sarsmıştır. Kremlin buz gibi eriyen devlet bütçesinin karşısında petrol fiyatlarını yükseltebilmek için Suriye`de güç gösterisine girmiştir. Arabistan`ın petrol üretiminde geri adım atmayacağı yönündeki karar, ABD`nin artık petrol ihracatına izin verilmesi ve ayrıca İran`a yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılması Rus ekonomisinin bir sene zarfında dibi görmesine sebep olacaktır. Dolayısıyla batan gemide olan Rusya ne pahasına olursa olsun petrol fiyatlarını yükseltebilmek için elinden geleni yapmaktadır. Suriye`yi kendi ordusunun bir eğitim ve yeni silahlarını deneme sahası olarak gören, ayrıca Batı`nın planlarına karşı durarak Batı`nın petrol politikasını değiştirtmeye uğraşan Putin için DAEŞ gibi bir tehlike umurunda değildir. Şimdilik DAEŞ Putin için bir kurtuluş mekanizması olarak öne çıkmıştır.

SURİYELİ MÜSLÜMANLAR KUMANYAYA DEĞİL KORUNACAKLARI SİLAHA İHTİYAÇ DUYUYOR

Rusya`nın savaş taktiği her zaman sivillere yönelik olmuştur. Bugün Suriye`de eline silah alanlar kendilerini kurtarmıştır. Asıl tehlike silahsız sivillere yöneliktir. Milyonlarca dolar harcayarak Suriyelilere yardım konvoylarını göndererek bu zulme son verilmesi imkânsızdır. Suriye ılımlı muhalif gruplar ve Rus bombardımanlara maruz kalan Müslümanlar kumanyadan çok Putin`in ve Esed`in uçaklarına karşı kullanabilecekleri silahlara ihtiyaç duymaktadır. Bugün tüm dünya bir araya gelip Suriye halkına ilaç, gıda, giysi gönderse bile Rus uçakları rahatça uçtukları takdirde bu yardımlar hepsi boşa gidecektir. Humus, Halep ve Türkmen Dağındaki son iki günde Rus bombaları 34 sivilin hayatına mal oldu. Böyle devam ederse Allah muhafaza o kumanyaları alacak insan kalmayacak...