Selle beraber hasar gören su sistemleri, kirlenen su kaynakları, tuvaletlerin yetersizliği ve yüksek nüfus hastalıklara sebep oldu. Ağustos ve eylül aylarında bölgeyi vuran selden sonra UNICEF ve birlikte çalıştığı kuruluşlar, aile hijyen setlerini 1.5 milyonu aşkın insana ulaştırdı.

 

Hijyen setlerini alanlara bu setlerin içindeki malzemelerin nasıl kullanılacağı, ne işe yaradığı ve ishale yol açan hastalıkların nasıl azaltılacağı da anlatıldı. Bölge Temizleme Koordinatörü Khair Muhammed, sıhhi koşulların sağlanması için yaptıkları çalışmaların bölgede sağlığı arttırdığını belirterek, "Burada temizlik yoktu. Çadırların etrafında çok fazla pislik bulunuyordu. Çocuklar burada çıplak ayakla dolanıyor ve yıkanmak için imkan da yok. Bu bölgedeki insanlar bazen bir ay boyunca yıkanmıyor. Burada yaptığımız çalışmalar sonucunda halkın sıhhi olmayan koşulların farkına varması sağlandı. Bu çalışmalardan sonra halkın bilinçlenmesiyle ortaya çıkan değişikliği fark ettik. Şu anda çadırların ne kadar temiz olduğunu görmelisiniz" dedi.

 

Çadırlarda kalan sel mağdurlarından 38 yaşındaki 3 çocuk annesi Leyla Ramji, hastalıkların kontrol altına alındığını ifade etti. Ramji, "Kampa ilk geldiğimizde burada çok fazla hastalık vardı. Sağlık derslerinde her ailedeki kadınlara ellerini sabunla yıkamaları, çocuklarını temiz tutmaları, dişlerini fırçalamaları ve yemeklerin üzerlerini örterek sinekleri uzak tutmaları söylendi. Böylece kampta hastalıklar kontrol altına alındı" diye konuştu.

 

13 yaşındaki Jumman Bheel ise, "Sabahları uyandığımızda dişlerimizi fırçalamayı ve düzenli olarak banyo yapmayı öğrendik. Bize sabun ve tarak verdiler ve yemeklerden önce ellerimizi yıkamamızı söylediler" dedi.

 

Bölgede yaklaşık 800 bin kişiye kamyonlarla, su arıtma sitemleriyle ve el tulumbalarıyla her gün su sağlanıyor. Şu ana kadar su ve sağlık işleri için 18.4 milyon ABD Doları harcandı fakat bu yüzde 63`lük bir fon açığı oluşturdu. UNICEF, kendilerine yardım yapılmaması halinde halka sağlanan yardımların azalacağını belirtiyor.