• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.98
  • ...
Tek çare doğalgazı depolamak!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Rus uçağının düşürülmesinden sonra yerli kaynakları ile enerji talebini karşılama imkanı bulmayan Türkiye bir soruyla karşı karşıya kaldı: Rusya doğalgazı keserse ne olur?

Rusya doğalgazı kesmedi, Rus yetkililer de böyle bir ihtimalden söz etmedi. Ancak bu sorun ile birlikte bir kez daha ortaya çıkan bir gerçek daha var. O da Türkiye`nin elektrik üretiminde ve konutların ısınmasında doğalgaza olan bağımlılığı. Isınmada değil ama elektrik üretiminde bu bağımlılık zaman zaman değişebiliyor. Bu değişkenliği belirleyen ise daha çok ne zaman ne kadar yağacağı belli olmayan yağmur.

Bu sene Türkiye her bölgede bol yağmurluydu. Bu elektrik üretiminde dengeleri yerli üretim lehine değiştirdi. Dolayısıyla da elektrikte Rusya`ya bağımlılığı azalttı. Bu yıl elektrik üretiminde doğalgazın ağırlığı 2014 yılındaki yüzde 53 seviyesinden yüzde 36`ya geriledi. Hidrolik santrallerin üretimdeki rolü arttı. Kömür santralleri ise sorunlarına ve sektördeki tabiriyle “emre amadelikteki” eksiklerine rağmen büyük ölçüde tam kapasite çalışıyor.

Kesinti ihtimali görülmüyor ama senaryolar hazır
Enerji Bakanlığı yetkilileri Rusya`nın doğalgaz kesintisi yapma ihtimalini neredeyse imkansız gördüklerini ancak bu senaryo gerçek olsa bile elektrik üretiminde kısa sureli kesintiler hariç büyük bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Rakamlar da bu tabloyu ortaya koyuyor.

Bugün itibarıyla Türkiye`nin kurulu gücü 72 bin 455 megawatt. Bunun 19 bini doğalgaz ile elektrik üretimi yapan santrallerden geliyor. 52 bin mw ise su ve kömür ile çalışan santrallerden. Ortalama 39 bin mw üretim yapılabilmesi durumunda Türkiye`nin günlük enerji ihtiyacını karşılamak mümkün.

Bu sene havaların enerji üretimi açısından iyi gitmesi yani yağmur yağması ve barajların suyla dolması ile hidrolik santraller tam kapasite çalışabiliyor. Kömür santrallerinde ise teknik arızalar ve bakım sorunları nedeniyle “her an üretime ve tam kapasiteye hazır olmak” anlamında kullanılan “emre amadelik” konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Ancak Al Jazeera`nin görüştüğü bakanlık yetkilileri bu durumun ihtiyacın karşılanması konusunda sorun yaşatmadığını söyledi.

Üstelik doğalgaz kesintisi olsa bile toplam 19 bin mw gücündeki doğalgaz santrallerinin bir bölümünün ikincil yakıt adı verilen fuel oil ile çalışabildiğine de vurgu yapılıyor. Fuel oil ile çalışabilen santrallerin üretim gücü 4 bin 500 mw.

8 kötü senaryo var
Enerji Bakanlığı yetkilileri Rusya ile yaşanan krizden bağımsız olarak üretim ve tüketim rakamlarını değerlendirerek her dönem sık aralıklarla olumsuz koşulları içinde barındıran kötü senaryolar üzerinde çalışıyor. Tüm ihtimallerin değerlendirildiği bu senaryoların sayısı 8. Bunların en kötüsünde ise Türkiye`ye hiç doğalgaz gelmemesi seçeneğini Bakanlık yetkilileri bugünün koşullarında hiç doğalgaz gelmese bile elektrik üretimine devam edilebileceğini belirtiyor. 8 Aralık Salı günü Türkiye`de elektrik tüketiminin 787 milyon kilowatt saat olduğunu belirten yetkililer, soğuk günlerde konutlarda ısınma konusunda doğalgazın yanısıra elektrikten de destek alındığını hatırlatıyor ve bu rakamın 850 ila 900 kws`ye kadar çıkabileceğini ifade ediyor.

Puant yani tüketimin en yüksek noktaya çıktığı anlar hariç bu ihtiyacın karşılanmasında da sorun görünmüyor. Puant saatlerde sistemden çok güç çeken demir çelik üretim tesislerine verilen elektrikte kesinti yapılarak sistemin sağlıklı olarak işlemeye devam edebileceği belirtiliyor.

Kötü senaryolarda İran da var
Bu kötü senaryolardan biri İran`dan gelen doğalgaz akışındaki kesintiyi içeriyor. İran`ın her sene kış aylarında Türkiye`ye doğalgaz akışını sık aralıklarla azaltıp artırdığına dikkat çeken bakanlık yetkilileri son olarak Çarşamba günü gaz miktarının 30 milyon m3 olması gerekirken 13 milyon m3`e kadar düştüğünü söyledi.
Bu soruna çözüm olarak Yap İşlet Devret ile çalışan santraller ile birlikte bakanlığa bağlı Bursa santralinin kapasitesinin düşürüldü ve sorun yaşanmadı.

Isınmak için alternatif yok
Elektrikte en kötü senaryoya dahi hazırlık var. Ancak doğalgaz dışındaki alternatiflerin zayıf olduğu ısınma konusunda ne kadar senaryo yazılırsa yazılsın her biri yaşanacak sıkıntılara işaret ediyor.

Öncelikle alternatif yakıt kullanılma ihtimalini değerlendiren yetkililer özellikle büyükşehirlerde konutların büyük çoğunluğunun kömür sobası kuracak bir bacaya dahi sahip olmadığına dikkat çekiyor.

Dönem dönem İran gazı kesildiğinde Rusya`dan ek gaz alımı yapıldığını hatırlatan yetkililer, bu yıl bu ihtimalin devre dışı kalabileceğini değerlendiriyor.

Katar`dan sıvılaştırılmış doğalgaz alımı için yapılan anlaşmanın da kısa vadede Türkiye`nin sorununa çare olamayacağını ifade eden yetkililere göre Türkiye`nin en önemli sorunu doğalgaz deposu.

Sıvılaştırılmış doğalgazın tankerlerle Türkiye`ye ulaşması durumunda kullanıma uygun doğalgaza çevrilmesi gerekiyor. Ancak bu durumda da depo sorunu ortaya çıkıyor. Türkiye'nin Değirmenköy ve Silivri'de bulunan doğalgaz depolama tesislerinin kapasitesi 2.6 milyar metreküp. Ancak teknik sorunlar nedeniyle buradaki gazın sisteme verilmesinde sorun yaşanabiliyor. Örneğin kışın en soğuk günlerde 220 milyon metreküpe ulaşan gaz tüketiminden yola çıkarak depodaki gazın ülkeye 10 gün yeteceğini söylemek mümkün değil. Çünkü depodan gelen gaz sisteme normal doğalgaz gibi verilemiyor. Bu yüzden de bu depo Türkiye'nin sıkıntısını çözebilecek kapasitede değerlendirilmiyor. Üstelik Marmara bölgesinde yer aldığı için ülkenin diğer bölgelerine buradan gaz ulaştırılması zor görünüyor.

Yıllardır konuşulan Tuz Gölü yer altı doğalgaz depolama tesisinin tamamlanması önemli. Ancak önce ihale sürecinde yaşanan aksaklıklar şimdi de bitmeyen yapım aşaması nedeniyle bu depo da devreye giremedi. İnşaat tamamlandığında Tuz gölü deposu önce 500 milyon metreküp kapasiteyle devreye girecek, sonra bu kapasite 1 milyar metrekübe çıkacak. Yeni teknolojik imkânlarla yapılan Tuz gölü deposu sisteme günde 40 milyon metreküp gaz verebilecek. Türkiye'nin bir depoya daha ihtiyacı olduğunu belirten Enerji Bakanlığı kaynakları, depo yapılmadıkça sorunlara bulunacak geçici çözümlerin tüketiciye ve maliyete yansıyacağını kaydetti.

Kaynak: Al Jazeera

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir