Bir takım temaslarda bulunmak üzere Van`a gelen  İTTİHAD'UL ULEMA Genel Başkanı Enver Kılıçarslan, “Kadına yönelik şiddet” adı altında, din düşmanları tarafından dindar halkın mukaddesatlarına hakaret edilmesi, yılbaşı kutlamaları ile piyango biletleri ve dünya müslümanlarına karşı batının uyguladığı pozitif ayırımcılık ile güncel konulara değindi. 

Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD'UL ULEMA) Genel Başkanı Enver Kılıçarslan, son zamalarda HDPKK`nın “Kadına yönelik şiddet” adı altında, kadın fitnesiyle İslam`ın ve dindar halkın mukaddesatlarına hakaret ettiğini dile getirdi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İTTİHAD'UL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan, son zamanlarda ülkemiz ve bölgemiz başta olmak üzere, İslam coğrafyasında vuku bulan olayları değerlendirdi.

“Erkeğin kadın üzerinde, kadınında erkek üzerinde hakkı vardır”

İslam`da erkek ile kadının hakları ile ilgili bilgi veren Kılıçarslan, kadının erkeğe itaatsizliği ve yabancı erkelerle görüşmesinde uygulanması gereken peensipleri anlatarak, “Peygamber Efendimiz (sav) ‘Cennete en yakın makam, benim makamımdır ve en sevdiğim ahlak ise güzel ahlaktır.` buyuruyor. Güzel ahlakta ilk olarak ev halkında başlar. En güzel ahlak erkeğin kadına şefkatli olması, kadının da erkeğe hürmet etmesidir. Kadının nafakası, barınması yemesi ve içmesi erkeğe aittir. Buna karşılık kadının da yabancı erkeklerle uğraşması ve kocası dışında bir dost araması elbette çirkin bir iştir. Eğer bir kadın ölür de kocası da ondan razı olursa, Allah`ta ondan razı olur ve kadın cennete girer. Fakat kadında haya ve edep olmaz ise ve yabancı erkeklere samimi olursa bunlar sırasıyla, nasihat etme, vazgeçmezlerse onları yatakta yalnız bırakma ve bu da yeterli olmazsa ıslah adına onları hafifçe dövmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Kürtlerin akidesinde namus vardır”

HDPKK`nın son birkaç yıldır kadın hakları üzerinden, namusa saldırdığını belirten Kılıçarslan, “Kadın kimsenin namusu değildir` fikrini savunanların Kominizim ve Sosyalizm`i örnek aldığını ifade ederek, “Kominizim ve Sosyalizm`i fikir edinenler ‘kadın toplumun ortak malıdır` ve  ‘kadın kimsenin namusu değildir` fikrini savunuyor. Müslüman Kürtler ise namus, şeref ve haysiyetiyle ön plana çıkan bir millettir. Biri bir Kürd`e; ‘senin eşin senin namusun değil`  derse, o kişi ya kendisine ya da karşısındakine zarar verecektir. Zaten namus sözü erkeğin, annesi, eşi, kız kardeşi ve kızı için kullanılan bir kelimedir. Peygamberimiz Efendimiz (sav) buyuruyor ki: ‘Üç sınıf insan cennete giremez. Bunlar  ayyaş, karşı cinse benzemeye özenen  kişi ile deyyus olan kimsedir.`  İşte deyyus, annesini, eşini ve kızını kıskanmayan erkektir. Şimdi ise bazı insanlar ‘kadına şiddet` diye haykırıyor. Bunların amacı erkekleri deyyus yapmak ve kadındaki hayayı yok etmektir. Kadına şiddet demeleri ise tamamen bir bahanedir. Bu durum insanlığın tabiatına uygun olmadığı gibi, İslam'ın ve Kürt halkının tabiatında da yoktur. Namus, Müslüman Kürtlerin en önemli mukaddesâtlarından biridir. Çevremizde eşini yabancı erkeklerle beraber görüp te kıskanmayan erkeğe, ‘namussuz` demiyorlar mı?” diye sordu.

“Amaç kadına yönelik şiddeti azalmak değil, Kürtleri İslamdan uzaklaştırmaktır”

Kadına yönelik şiddeti savunanların amaçları hakkında açıklamalarda bulunan Kılıçarslan, “İslam uleması, ‘haya güzeldir ama kadında daha güzeldir` diyor. Yine İslam uleması, ‘hayasızlık çirkindir ama kadında daha çirkindir` diyor. Şu kesin ki hayasızlık terbiyesizliktir. Peygamber Efendimiz (sav) ‘Ümmetim hakkında en çok korktuğum fitne, kadın fitnesidir! Ümmetimin son zamanlarında açık ve çıplak kadınlar bulunacaktır. Siz onlara uymayın, onlar gibi olmayın! Çünkü onlar Allah'ın lanetine uğramış kadınlardır` şeklinde buyurmuştur. Bugün Hristiyanlar`a, Yahudiler`e, Kemalistler`e ve Komünistlere bakalım, onlar istiyor ki, kadınlar açık ve çıplak olsun. Bu zihniyetin amacı kadınları delalete sokmak ve kadınlara karşı olan şiddeti bahane ederek,Müslüman  Kürtleri İslam`dan uzaklaştırmaktır.”diye konuştu.

“Milli Piyango parasının kimseye faydası olmadığı tecrübe edilmiştir”

Yaklaşan yılbaşından dolayı Milli Piyango biletini alanlar için uyarıda bulunan Molla Kılıçarslan, “Yüce Allah kumarı yasaklamıştır. Kumar baştan sona kadar haksız kazançtır. Kumar, içki ve putperestlik şeytanın amelleridir. Yılbaşında milyonlarca insandan toplanan parayı birine kazandırmak amacıyla insanları kumara bulaştırıyorlar. Yılbaşı Hristiyanların bayramıdır. Hristiyanlar bu günü Hz İsa`nın (as) doğum yıl dönümü olarak kutluyorlar. Oysa Hz İsa'nın doğumuyla bir alakası yoktur. Burada ki amaç aldatmacadan başka bir şey değildir. Kapitalizm Milli Piyango adına insanlardan topladığı parayı kendisine alarak, milyonlarca insanı sömürüyor. Ayrıca Milli Piyango parasının kimseye faydası olmadığı da tecrübe edilmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) bir hadisinde, ‘Midesine haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez. Bünyesi haramla beslenen bir kula en layık olan şey cehennemdir.` diye buyurmuştur. Bundan dolayı milletimiz bu tür aldatmacalardan uzak dursun.” dedi.

“Suriye`de siviller katledilirken BM sesini çıkarmıyor”

Birleşmiş Milletler (BM)`in Suriye`de sivillerin katledilmesini ve yaşananlardan dolayı göç eden mültecilerin sıkıntılarını görmediğini belirten Kılıçarslan, geçtiğimiz günlerde Fransa`da yaşananlardan dolayı tüm dünya ayaklanırken,  Suriye halkı için sessiz kalınmasının adalet olmadığını söyledi.

Kılıçarslan son olarak,“Birleşmiş Milletler insan hukukundan söz ediyor. Suriye`de sivillerden yaşlı, çocuk, kadın demeden katlediliyor, BM ise ses çıkarmıyor. Hristiyan, Yahudi, Komünist, Laik Kemalistler de adalet, merhamet ve şefkat beklenilemez. BM`ye bağlı ülkeler, Suriye`den göç eden mültecilerin bindiği botları bilerek patlatıp, denizde boğulmalarını sağlıyorlar. Kendi ülkelerine gelen ve dinlerinden ötürü ikinci sınıf muamelesi gören mültecileri istemiyorlar. Buna karşılık biz Müslümanlar da birbirimize karşı şefkatli olmalıyız. Peygamber Efendimiz (sav) ‘Eğer bir Yahudi veya Hristiyan sizin ülkenize gelip burada yaşamak istiyorum derse, onlara eziyet etmeyin. Biliniz ki; onlara eziyet eden bana eziyet etmiş olur` şeklinde buyurmuştur. İşte İslam'daki güzel adalet budur. Bugün Fransa`da birkaç insan öldürülürken ayaklanan Birleşmiş Milletleri, Suriye`de tek seferde 500 insan katledilirken nerededir?” ifadelerini kullandı. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)