Şeyh Raid Salah, 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarında başka Filistinlilerin yapamadığını yaptı. Kudüs ve Mescidi Aksa`yı savunmak ve korumak amacıyla ortaya koyduğu çabalar neticesinde “Mescidi Aksa Muhafızı” unvanıyla tanınan Şeyh Raid Salah, işgalcinin buradaki Filistinlileri İsraillileştirme rüyasını da yerle bir etti. Bu şahsiyet, içerdeki Filistinlilerle Batı Yaka ve Gazze`deki kardeşleri arasındaki ilişkiler için bir köprü oldu. Daha önce kopuk olan bağları canlandırdı. Mülteciler için gittiği ülkelerde Filistin halkının sorunlarını, sıkıntılarını ve gördüğü zulmü anlattı. Bu şekliyle de Filistin halkı ile hem İslam ülkeleri hem de dünya halkları arasında da bir köprü oluşturdu.

Onun Siyonistlerle ilişki konusundaki tavrı da çok nettir:

İşgalciyle ilişkileri normalleştirmeye hayır! Siyonist işgal rejimi parlamentosu Knesset`e girmeye hayır! 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki kutsal mekânların geri alınması ve Mescidi Aksa`nın kurtarılması gerekir. İsrail bayrağına hayır! Filistin kimliğini uyandırmaya evet!

İşgalci açısından Raid Salah, Siyonistlerin İsrail`deki Arapları İsraillileştirmek için on yıllarca sürdürdüğü çabaları yıkan, araştırma merkezlerinin yok olacağını düşündükleri özgüveni geri getiren, bayrak ve marşıyla Filistin kimliğini şehir, belde ve köyleriyle bütün Filistin`e geri getiren, dayanışma ve protesto bilincini yerleştiren bir şahsiyettir.

El-Halil Üniversitesinden dönen bu Şeyh sadece şeriat ilimlerini okumadı. Şeriat ilimlerinin yanında hayatın gerçeklerini de okudu. İnsanlarla hayatı en ince ayrıntılarıyla yaşadı. Bu bilinç ve donanımla Batı Yaka ile bir köprü kurmak için 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarında bulunan Ummu`l-Fahm şehrine döndü. Çok geçmeden onun etkisi yayılmaya başladı. Kurduğu Aksa Müessesesinin fonu oldu. Binlerce yetimi sahiplendi. Çalışmalarından rahatsız olan işgal rejimi 2003 yılında kendisini Hamas adına para aklamakla suçladı.

Siyonist işgal rejimi bu köprünün ayakta kalmasını istemiyor. Çizgi çizip adına “yeşil hat” ismini veren kişi Şeyh Raid Salah`tır. İşgal rejimi El-Halil`de meydana gelen bir gösterinin aynısının Ummu`l-Fahm veya Kefer Kenna`da yapılmasını, El-Halil`deki gösterinin Ummu`l-Fahm`da yankı bulmasını, yâda Cebelu`l-Mukebber`de meydana gelen bir eylemin En-Nakab`ta tekrarlanmasını hiç istemiyor. İşte bunun için Şeyh Raid Salah işgal rejimi için tehdit oluşturuyor.

Arap ülkelerinden Filistin davasıyla ilgili olarak yapılan konferanslara Filistinli olarak en fazla katılan kişidir Raid Salah. Hatta bu konferansların sönmeyen yıldızı, taşıdığı davanın yıldızı ve Arap halkların büyük bir güvenle umut bağladığı kişi yine Şeyh Salah`tır. İşgal rejiminin Mescidi Aksa`nın altında yaptığı kazıların haritalarını eline alıp olayın ciddiyetini anlatmaya çalışan, Bayraklar Yürüyüşünden bahseden, El-Mervacin Camisinin restorasyonunu gündeme taşıyan, Aksa`da ders halkalarını dirilten, kuşatma altındaki Gazze için Özgürlük Filosuna katılan yine Şeyh Raid Salah`tır.

1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki Filistinlilerle Arap dünyası arasına örülen duvarı yıkmak ve Arap halkların dikkatini Filistin ve Mescidi Aksa`ya çevirmek için Filistin davasını Arap dünyasına taşıdı. İslamî kutsal mekanları savunma ve koruma noktasında gösterdiği çabalar nedeniyle 2013 yılında Kral Faysal Ödülüne layık görüldü.

Bütün bunlar nedeniyle işgal rejimi yapmacık demokrasiyi bir kenara itip Şeyh Raid Salah`ı tutukladı. Şeyh Salah, 2010 yılında tekrarladığı sözü bugün de tekrarladı:

“Mescidi Aksa`yı zindanların içinde de savunuruz. Zindan sadece gücümüzü artıracaktır.”

Ahmed El-Hac / Filistin Haber