“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alak'tan yarattı.Oku! Kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” (Alak: 1–5)

Allah Teâlâ, insanlara kılavuzluk yapacak hidayet rehberleri peygamberlergönderdiğinde beraberlerinde mesajını da gönderdi. Peygamberler Allah Teala`nınmesajını insanlara ulaştırmada elçilikle görevlendirilirken, ellerinde Allah Teâlâ`nın kelamının nakşedildiği semavi kitaplar ya da sahifelerleinsanlara doğrudan Allah Teâlâ`nın mesajını ilettiler.

Resulullah(SAV)Allah Teâlâ`nın kelamıyla insanları hidayete davet etti. İnsanca yaşamanın, onurun ve izzetin kaynağının İslam olduğunu, İslam`ıokuyarak,anlayarakve yaşayarak istifade edebileceklerini ve hidayet yolunda yürüyebileceklerini anlattı. İnsanlığa, küfrün, şirkin ve her türlü sapıklığın karşısında tevhid şemsiyesi altında yaşama imkânısağladı.

Cenabı Allah, insana bizzat kendi kitabıyla hitap ederek kendisinebüyük değer verdi. Resulullah (SAV)`a uymayı emretti. Cahiller Kur-an`dan ve Resulullah`ın sünnetinden istifade edemezler. İhlaslıkullar ancak bunlardan istifade edebilirler. Okuyarak, anlayarak, düşünüp tefekkür ederek, üzerinde araştırmalar yaparak kendileri, aileleri, halkı ve ümmet için faydalı olurlar.

Kur`an ve sünnet okunmayınca, anlaşılmayınca ve üzerinde tefekkür edilmeyince onlarla amel etmek zorlaşır. İslam`ı yaymak, insanlara kılavuzluk yapıp İslam`ı öğrenmelerini sağlamak her Müslümanın sorumluluğudur. Bu da İslam`ı çok iyi bilmeyi gerektirir. Bilmenin yolu okumaktır.Kur`an`ı okumaktır, sünneti okumaktır. Okumayan bilemez ve sorumluluğunu gerçek manada yerine getiremez. Bilmeyen faydalı olamaz ve öğretemez.

Müslüman, okumak zorundadır. Özellikle Müslüman davetçi, Müslüman genç okumak zorundadır. Allah Teâlâ, Resul–i Ekrem Aleyhisselatu Vesselam`ı nübüvvetle görevlendirdiği zaman kendisine “Oku” emriyle bu büyük görevi yüklemiş, onun şahsında bütün ümmet“Oku” emrine muhatap kılınmıştır. Okumadan Allah Teâlâ`nın kelamı anlaşılamaz. Okumadan Resul–i Ekrem Aleyhisselatu Vesselam anlaşılamaz. Okumadan İslam öğrenilemez, İslami tebliğ yapılamaz.

KardeşlerimizKur`an`ı okumalı, Allah Teâlâ`nın kelamını daha iyi anlamak içinhadisi okumalı, İslam alimlerininKur`an ve sünnet ışığında kaleme aldıkları İslami kaynakları okumalıdırlar. İslam`ı okuyan, anlayan ve yaşayan Mü`minler olmalıyız.

İnsanlara İslam`ı tebliğ etme, akraba ve dostlara İslam`ı anlatma ve çocuklarıİslami ahlak üzere yetiştirmede İslami bilgi ve birikime ihtiyaç vardır. Bunun için her Müslüman, özellikle genç davetçi kardeşlerimiz,okumak zorundadır. Okumaya zaman ayırmalı ve okumak için bir programları olmalıdır.

Her genç kardeşimiz kendini bir davetçi olarak görmelidir. Davetçilik peygamber mesleğidir. Bu onurlu işi yapanlarbirikim sahibi olmalıdır. Bunun için de herkesten daha fazla okumalıdırlar. İslami bilgi ve kültür alanında donanımlı hale gelmek için bolca okumalıdır.İslam`ı tebliğ ettiği muhatabının sorularını cevaplayarak ve şüphelerini izale ederekikna edebilmelidir. Yoğun bir şekilde kitap okuyan davetçilerin insanlarla muhatap olmada ve zihinleri kurcalayan soruları cevaplamada bir sıkıntıları olmaz.

İnsanlarımızın zihnini meşgul eden ve onları okumaktan uzaklaştıran iletişim ve medya araçları faydalı/faydasız bazı bilgilerin öğrenilmesine ve bazı şüphelerin gelişmesine önayak olmaktadır. Halkın zihnini şekillendirmek için yoğunlaşan medya araçlarının bıraktığı kötü imajı temizleme işini yine İslami sorumluluk sahibi Müslümanlar üstlenecektir. İslam davetçileri, gerekli donanımı elde edip ihtiyaç duyulan birikime ulaşarak yanlış algıyı düzeltebilir ve hakikati ortaya çıkarabilirler. Bunun da yolu, İslami kaynaklara yoğunlaşmaktan, ilmiyle amil şahsiyetlerin eserlerini ve yazdıklarınıokuyup öğrenerek güçlü bir birikim elde etmekten geçer. Okumada gösterilecek gevşeklikler davet ve İslam`a hizmetteki başarıları önemli ölçüde kısıtlayacaktır.

Okuyan insan ile okumayanbir tutulamaz. Zira okuyan, varlık dünyasında olayları okuyup öğrenerek ve tanıyarak büyük bir hazine elde etmektedir. Okumayan ise yerinde saymaya mecbur olur. Hiçbir gelişme gösteremediğinden kendini yenileme imkânı bulamaz.

Okumanın faydalarından biri de insanı tefekküre sevk etmesidir. Allah Teâla`nın yarattığı muazzam kâinata yönlendirerek ve bu görkemli sanatın sanatkârına yönelik derin tefekküredaldırarak yaratanın heybetini ve görkemini öğrenme imkânına kavuşturur.

Toplumu hakka yönlendirmeye, ıslah etmeye ve İslam`a dönüşümü için çabalamaya azmetmiş Müslümanlar için okuma, hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır. Okuma, kilitli kapıları açan anahtardır. İnsanların hakka yönelişini, değişim ve dönüşümlerinin nasıl olması gerektiğini öğretir.

Okuma, insan zihnini meşgul eden, vesvese verip yoldan çıkarmaya çalışan insi ve cinni şeytanların oyunlarına karşı direniş gücü kazandırır.

Davetçi kendini tanımak zorundadır. Kendisini hakkıyla tanımanın ve sorumluluğu derk etmenin yolu tefekkür ederek okumaktan geçer. Eksiklik ve zaafları gidermenin yolu İslami kaynakları okumak ve hakkıyla amel etmektir.

İlim ve İslam`a hizmet yolunda cefa çekmiş şahsiyetlerin kaleminden çıkan eserleriokuyup onların bereketinden istifade ederek önümüzü aydınlatmalıyız.

Bilgiye ulaşmanın yolları çoktur. İnternet, televizyon, konferans, seminer vb. bunlardan bir kısmıdır. Ancak bilgi edinmede beynin zihinsel işlevini hakkıyla yerine getirmesine yardımcı olan en etkili yöntem kitap okumaktır.

Müslümanların en büyük sıkıntısı ilimden uzaklaşmalarıdır. İslam`ı iyi bilen ve amel eden alimlereşiddetle ihtiyaç vardır. Müslüman gençler ilme yöneldikleri, İslami ilimlerde derinleştikleri ve yoğun şekilde okudukları ve öğrendikleriyle amel edip cehalete ve bozgunculuğa karşı durdukları zaman İslam ümmetinin nurlu günleri ufukta görünecektir.

Rabbim bizleribolca okuyan ve Allah Teâlâ`ya kulluk şuuruyla hayatlarını hayırlı amellerle donatanlardan eylesin.

Allah`a emanet olun.

Söz ve Kalem Dergisi