Meşru olmayan bir zeminde yapılan evlilikle mutlu bir aile hayalinin kurulamayacağını ifade eden Diyarbakır Kayapınar İlçe Müftüsü M. Sırrı Şık, ailenin dağılmasının, ümmetin dağılmasına neden olacağına işaret etti.

İslam’da aile ve evliliğin önemi hakkında açıklamalarda bulunan Kayapınar İlçe Müftüsü Şık, kendisine gelen şikâyetlerin büyük çoğunluğunun ailevi sorunlar olduğunu belirterek bu sorunların İslami aileleri rencide eden sorunlar olduğunu kaydetti.

Kur’an-ı Kerim’de kadın ile erkek arasındaki ilişkilere çok net bir şekilde değinildiğine dikkat çeken Şık,  Kur’an’ın kadın ile erkek arasındaki ilişkiyi teferruatıyla ortaya koyarak, sorunların önüne geçtiğini ifade etti.

Aile kurumunun meşru bir temelin üzerinden bina edilebilmesi amacıyla İslam’ın, potansiyel olarak tüm zemini hazırladığını vurgulayan Şık, “Ancak biz bu potansiyeli kullanmadığımızdan dolayı yanlış bir anlayış, yanlış bir tercih ve yanlış bir temel kurulmuş olur. Aksi halde en ufak bir sarsıntıda yuvanın dağıldığını görüyoruz.” dedi.

‘Meşru olmayan bir zeminde yapılan evlilikle mutlu bir ailehayali kurulmaz’

Günümüz toplumunda yapılan eş seçiminde hata yapıldığına değinen Şık, ahlakın ve dindarlığın geri planda bırakıldığını hatırlatarak, “Hz. Muhammed’in dediği gibi, eşinizi seçerken güzelliğini ön plana alabilirsiniz. Malını ve zenginliğini ön plana çıkarabilirsiniz. Soyunu ve konumunu ön plana çıkarabilirsiniz. Ancak evlenilecek eşte aranması gereken bir özellik daha vardır. O da ahlaki özellikleri ve dindarlıklarıdır.” diye belirti.

Mümin erkekler ve mümin kadınların birbiri ile evlenebilmeleri için iyi bir eğitimden geçerek bilinçlenmeleri gerektiğinin altını çizen Şık, “Öyle düğünler icra ediliyor ki, Allah’ın hiçbir emri uygulanmıyor. Hiçbir helal, hiçbir haram gözetilmiyor. Kadın-erkek el ele, kol kola, omuz omuza, terlerini dahi hissederek, güya düğün yaptığını zannediyorlar. Bu şekilde meşru olmayan bir zeminde evlilikleri kurmanın hayalini kuruyorlar.Bu mümkün olmaz. Meşru olmayan bir zeminde yapılan evlilikten sonra, mutluluğu Allah’tan beklemek ne kadar mantıklıdır.” İfadelerine yer verdi.

‘Ailenin yok olması demek, ümmetin yok olması demektir’

Müslümanların Avrupa ve Batıdaki aile anlayışının etkisinde kaldığına değinen Şık, Avrupa ve Batı anlayışındaki kadın ile erkek ve anne-baba ile çocuk arasındaki ilişkinin insaniyetin dışına çıkacak derecede kötü olduğuna vurgu yaparak, bu tür anlayışta olan ailelerin bir arada mutlu bir şekilde yaşamasının çok zor olduğunu söyledi.

Güven, sadakat, vefa, sevgi, saygı ve huzurun kalmaması ile aldatmanın maharet zannedilmesi gibi etkenlerin aileyi temelinden sarsarak yok olmaya götürdüğünü belirten Şık daha sonra, “Ailenin yok olması demek, toplumun yok olması demek, toplumun yok olması demek, ümmetin yok olması demektir. Bunlar birbirini tetikleyerek İslam ümmetine ciddi zararlar verir. Bu nedenle ailenin öneminin farkına varmalıyız.” Şeklinde devam etti.

‘Dağılıyoruz ancak farkında değiliz’

Toplumun birbirini destekleyebileceği, birbirinin hatalarını düzeltebileceği ve yanlışlıklara sürüklenmesi halinde birbirini engelleyebileceği mekanizmaların oluşturulması gerektiğinin altını çizen Şık, “Aşiret, töre, örf, adet ve gelenekleri bir kenara koyduk ancak bunların alternatifi olarak, daha değişik, daha olgun, daha önemli, daha işi sağlama bağlayan esas ve prensiplerin konması gerekiyor. Ne bunlar ne de yerine gelecek olan sistem olmayınca, tamamen kendi zaaflarıyla baş başa kaldılar. Zaaflar ile yönetiliyorsanız, o zaman kötülük girdabına çekilirsiniz.” İfadelerini kullandı.

Aile meselesinin artık bir sancı olduğunu ve her geçen gün yozlaşmaya başladığına dikkat çeken Şık, boşanma sayısının evlilik sayısını geçtiğini belirterek, “Kısacası dağılıyoruz ancak farkında değiliz. Zaman geç olmadan önlemlerimizi almalı ve İslam’ın, Kur’an’ın ve Hz. Muhammed’in bize öğrettiği ve gösterdiği gibi bir aile kurmamız gerekiyor. Allah yardımcımız olsun.” ifadelerini kaydetti. (M. Sıddık Bilge/Emrah Deniz – İLKHA)