'17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü'
Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Dr. Fatih Mehmet Aslan, '17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü' nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu.
‘17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Günü’ münasebetiyle önemli açıklamalarda bulunan Diyarbakır Halk Sağlığı Müdürü Dr. Fatih Mehmet Aslan, akciğer kanserinin risk faktörleri ve belirtileri hakkında bilgi verdi.
Akciğer kanserinin yapısal olarak normal akciğer dokusundan olan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle oluşturması olduğunu ifade eden Dr. Aslan, oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyüdüğünü ve çevredeki dokulara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb.) hasara yol açıklarını söyledi.
Yayılan kitleye metastaz adı verildiğini belirten Dr. Aslan, “Akciğer kanserleri mikroskop altında izlenen hücrelerin görüntüsüne göre iki ana guruba ayrılır. Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri ve Küçük Hücreli Akciğer Kanseri olmak üzere ” dedi.
Akciğer kanserinin risk faktörleri ve belirtileri
Akciğer kanserinin risk faktörlerini sıralayan Dr. Aslan sigara, puro ve pipolar, çevresel (pasif) tütün içiciliği, radon, asbest, hava kirliliği, akciğer hastalığı, daha önceden akciğer kanseri geçirmiş olmak vb. gibi faktörlerin kanser riski olduğuna dikkat çekti.
Akciğer kanserinin başlıca belirti ve bulgularına değinen Dr. Aslan, “Kesilmeyen ve giderek kötüye giden bir öksürük, sabit göğüs ağrısı, kanlı balgam, nefes darlığı, hırıltı veya boğuk seslilik, akciğer enfeksiyonu veya bronşit ile tekrarlayan problemler, boyunda ve yüzde şişlik, iştahsızlık veya kilo kaybı, yorgunluk gibi bulgular Akciğer kanserinin habercileridir.” diye konuştu.
Akciğer kanserinde tanı hakkında bilgi veren Dr. Aslan, “Düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle görülen hastalara, öncelikle bilgisayarlı tomografi çekilir. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar verilir. Hastadan ya tomografi rehberliğinde ya da bronkoskopi dediğimiz ince bükülebilir bir tüple akciğerine ulaşılarak iğneyle parça alınır. Bu işleme biyopsi adı verilir. Kanser tanısı bu biyopsi örneğinin patoloji kliniğinde incelenmesi sonucunda kesinleşir.” ifadelerini kullandı.
Akciğer kanserinin tedavisi
Akciğer kanserinin türüne göre tedavisi hakkında bilgi veren Dr. Aslan, “Küçük hücreli dışı akciğer kanseri tedavisi: Hastalığın erken evrelerinde (evre I ve II, bazı evre III hastalar) ameliyatla tümörlü doku, etraftan bir miktar sağlam doku çıkarılarak, bazen tüm bir akciğer lobu alınarak temizlenebilir. Genel olarak ameliyatla tamamen çıkarıldığı ve çevrede hiç hastalık kalmadığı durumlarda başka tedaviye gerek yoktur. Ameliyat sonrası hekiminiz sizi düzenli aralıklarla kontrole çağıracaktır. Nadiren ameliyat sonrasında bazı hastalara ışın tedavisi (radyoterapi) tavsiye edilebilir. Ameliyatla çıkarılması mümkün olmayan evre III akciğer kanserinin esas tedavisi ışın tedavisi (radyoterapi), ilaç tedavisi (kemoterapi) ve radyoterapidir.” şeklinde konuştu.
Dr. Aslan, “Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde ise; bu kanser türünün tedavisine hastalığın sınırlı veya yaygın oluşuna göre karar verilir. Sınırlı hastalıkta kemoterapi ve radyoterapi ardışık veya eşzamanlı olarak uygulanır. Nadiren çok küçük çaplı tümörlerde cerrahi uygulanabilir. Yaygın hastalığın tedavisi ise kemoterapidir. Yakılan her sigaranın önünde ateş, arkasında ölüm vardır.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)