• DOLAR 34.441
  • EURO 36.304
  • ALTIN 2848.39
  • ...
Hendek Figenizmi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Sağlam / Doğruhaber

Uyduruk “Öz Yönetim” ilanları ve ayrılmaz parçası haline gelen “Hendekçilik”, PKK ve HDP`nin kendi içerisinde tartışılmaya devam ediliyor.

Tartışmalar, atışmalar, sataşmalar elbette kazılan çukur başlarında bir hiç uğruna telef edilen Kürt çocuklarının durumuyla ilgili değildir. Hendekler üzerinden yaşanan çatışmalarla darmadağın olan Kürt mahalleleriyle de ilgili değildir. Çatışmalardan kaçan binlerce insanın içine düştüğü ağır koşullarla hiç mi hiç ilgili değildir.

Tüm tartışmalar, seçim sonuçları ve kaybedilen oy sayılarındaki düşüşle ilgilidir. Yani kimisi canından olurken kimilerinin kariyer basamaklarında yaşanan düşüş, asıl tartışmaların odağını oluşturmaktadır.

İlginçtir ama HDP içerisinde “Kürt kimliği” ile tanınanlar, Öz Yönetim ilanları, hendekler ve buna bağlı çatışmaların oy kaybına yol açtığını söylerken, PKK ve HDP içinde “Türk Kimliği” ile öne çıkanlar tam tersine “Öz Yönetim ilanları ve hendeklerin” oy artırdığını iddia ederek adeta ölüm çukurlarına “devam” zorunluluğu getirdiler. Bunlara bir de Avrupa`da yaşayan ve Batılı istihbarat örgütlerinin kontrollerinde çalışan “PKK şahinlerini” de ekleyebilirsiniz.

Hendekler ve Öz Yönetim ilanları oy kaybettirdi diyenler anında Kandil ve HDP içerisindeki “Türklerden” zılgıt yiyerek suskunluğa gömüldüler.

İlk zılgıt, Kandil`deki baronlardan Mustafa KARASU`dan geldi. HDP`nin başarısızlığındaki asıl sebebin “PKK politikalarını yeterince uygulamamak” olduğunu söyleyerek HDP`yi “Hendek politikasını” yeterince sahiplenememekle suçladı.

Kandil`den cesaret almış olacak ki hendeğe ilk atlayan Figen Yüksekdağ oldu. Hendek-oy ilişkisi üzerine konuşan Figen Yüksekdağ şu cümleleri kullanıyordu:

“HDP hendekler yüzünden kaybetti` diyorlar. Hendeklerin olduğu bütün illerde biz ezici çoğunlukta oy almışız. O kadar can kaybına, sokağa çıkma yasaklarına, zulme ve işkenceye rağmen halk neredeyse firesiz bir şekilde HDP`ye oy vermiş. Bu nedenlerle, özyönetim süreçlerinin ve Kürt hareketinin geliştirdiği tutumların HDP`ye zarar verdiğini düşünmüyorum.”

Nedendir bilinmez ama, Figen Yüksekdağ, HDP`lilerden daha fazla PKK`li, PYD`den daha fazla YPG`li geçinen bir fenomen haline gelmiş durumdadır. Bir “Türk” olarak Kandil`deki “soydaşlarıyla” bu denli “Hendek fanatizmini” teşvik etmesi ve bunu da “Kürt hareketinin” geliştirdiği tutumlarla bağdaştırması kafaları daha da karıştırıyor.

Mesela son olarak Silvan`da baş gösteren “Hendek savaşları” üzerinden yaşanan ölümler ve on binlerce insanın mağduriyetiyle alay edercesine yaptığı bir açıklama, hendek fanatizminin Figen`de bir tutkuya dönüştüğünü gösteriyor.

Bu satırları kaleme aldığımızda Silvan`da sokağa çıkma yasağının dokuzuncu günü geride kalıyordu. İlçede çok büyük çatışmalar ve en kapsamlı operasyonlar yürütülüyor. Hatta resmi sonuçlar kamuoyuna nasıl yansıtılır bilemem, ama alınan duyumlara göre hendek başlarında ölenlerin sayısı ellinin üzerinde. Tam da böyle bir hengamede Figen`in yaptığı şu açıklamaya bir bakın:

“Silvan ruhu ile direniş mevzilerini yükseltelim. Bütün Türkiye halklarını eğer demokrasiyi tercih ediyorlarsa, Silvan`ın yanında olmaya çağırıyorum. Silvan ruhu demokrasi ruhudur, Saray`ın diktatörlüğüne karşı direniştir!”

Tamam, buraya kadar her şey güzel! “Direniş, halklar, mevzi vs vs.”

Bildiğimiz kadarıyla Figen Yüksekdağ, ESP`den, yani MLKP silahlı örgütünün siyasi kolundan.

Madem hendekler oy kazandırıyor.

Madem hendekler doğru bir tutumun ürünü,

Madem her bir hendek birer direniş mevzisi,

Madem hendek müdafaası demokrasi ruhudur,

Madem hendekler Saray`ın diktatörlüğüne karşı direniştir,

O halde siyasal mecralarında top koşturduğun MLKP silahlı örgütünü bir zahmet harekete geçir de âlem direniş görsün!

Ankara`nın Çankaya`sında hendek kaz da âlem demokrasi ruhunu, Saray`ın diktatörlüğüne karşı efsane direniş görsün!

İstanbullu, Sakaryalı, İzmitli direnişe, mevziye, demokrasiye, Saray karşıtlığına layık değil mi ki tüm yükü gariban Kürt çocuğunun boynuna yüklüyorsun!

Silvanlı gariban Kürt çocuğu kandırılıp hendeklere kurban edilsin, Adanalı faşist Figen bunu kahramanlık destanı olarak pazarlasın!

Yok mu bunu sorgulayan, diyeceğim ama, “Hendek Figenizmi” öyle bir hal almış ki, futbol fanatizmi bile bunun yanında hiç kalır.

Siz ölün çukur başlarında, Figen kanlarınızı Ankara`da pazarlasın! Oh ne güzel!

Bu haberler de ilginizi çekebilir