Anıtkabir eylemcisi yaşadıklarını anlattı
10 Kasım 1994 tarihinde Anıtkabir'de düzenlenen törende sarf ettiği sözlerinden dolayı 7 yıl cezaevinde kalan Mahmut Kaçar, yaşadıklarını anlattı.
10 Kasım 1994 tarihinde Anıtkabir’de düzenlenen tören esnasında “”Putlara tapmayın, Allah’a kulluk edin” sözlerinden dolayı 7 yıl cezaevinde kalan Mahmut Kaçar yaşadıklarını İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) anlattı.
Yaptığı eylem sonrasında birçok haksızlığa maruz kaldığını söylen Kaçar, “Yaptığım eyleme hiçbir suç isnat edememelerine rağmen bana günlerce işkence edip, yıllarca hapishane hapishane dolaştırdılar.” dedi.
“13 gün işkence gördüm”
1994’ten bu yana yaşadığı sıkıntıları anlatan Kaçar, “1994’te o eylemden dolayı gözaltına alındığımda 2 ay boyunca beni yargılamak için yasalarda herhangi bir madde bulamadılar. Çünkü orada suç unsuru olacak bir şey yoktu. Mustafa Kemal’in adını dahi anmadım, hakaret yoktu. En sonunda 5816. maddeden 4 buçuk yıl ceza verdiler. 23 ay içeride kaldım. Daha sonra tahliye edildim. Ondan sonra Urfa’da infazım yandı. Tekrar cezaevine girdim. Toplam 7 yıl yattım. 13 gün işkence altında kaldım. 5-6 cezaevi gezdim. İşkenceler gördüm. Tazyikli su, elektrik, Filistin askısı, sürekli çapraz sorgulamalar, yalan makinası gibi birçok işkence çeşidine maruz kaldım. Fiziki olarak da birçok sıkıntı yaşadık.” dedi.
“İadeyi-i itibar istiyorum”
Şuanda kentte bulduğu bir işte çalıştığını ifade eden Kaçar, iadeyi itibar istediğini belirterek, “Tazminat hakkımız olursa maddi ve manevi tazminat davası açmayı planlıyoruz. Ayrıca iadeyi-i itibar olursa başvururum. Çünkü benim bir suçum falan yok. 17. Asliye Ceza Mahkemesi savcısı bile bana ‘Mahmut senin bir suçun yok ama seni tutuklamak zorundayım’ dedi. Ben de içimden Allah’ım sen şahit ol dedim. Bana işkence bile yaptıklarında ‘hangi suçtan’ diye sorduğumda ‘yanlış yerde konuştun’ diyorlardı.” diye konuştu.
Medya tarafından da ciddi bir baskı ve iftira propagandasıyla karşı karşıya kaldığının da altını çizen Kaçar, medyada yer alan bazı ifadelerin de kendisine ait olmadığını anlattı. (Murat Dalgın- İLKHA)