• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
`Organ nakli bir tedavi yöntemidir`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdülaziz Beki, organ bağışının İslam`daki yeri hususunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Organ naklinin dini açıdan izahının olduğunu ve organ bağışının gerçekleşmesinin belirli şartlara bağlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Beki, organ naklinin bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi.

“Organ nakli ve bağışı dini bir konudur” diyen Beki, “İslam açısından organ nakli nedir? Bunun tanımını, izahatını yaparsak; hasta olan bir insanın başka bir insanın, isterse kadavradan olsun başka bir insanın organıyla tedavi olmasıdır. Yani bir fantezi değil bir tedavi yöntemidir.” dedi.

Dünyada organ bağışından ilk olarak İslam fakihlerinin bahsettiğini belirten Beki, “Organ bağışının hükmüne gelince tıp dünyasında ilk olarak İtalyanlarca 1500`lü yıllarda bir organ nakli yapılmıştır. Tutmasa da deneme amaçlı olarak yapılmıştır. Daha hiçbir yerde gündeme gelmediği halde İslam fukuhası bundan bahsetmiştir.” diye konuştu.

“Zaruriyet hali olmalı”

İslam dinine göre organ bağışının gerçekleşmesinin belirli şartlara bağlı olduğunu belirten Beki, “İslam`da organ naklinin caiz olabilmesi belirli şartlara bağlıdır. O şartları şöyle sıralayabiliriz; Bir insanın tedavisi için organ nakli dışında başka alternatifi olmayacak. Yani zaruret hali olmalıdır. İslam fıkhı buna cevaz vermiştir.” şeklinde konuştu.

Diğer bir şart olarak da organ bağışlayacak kişinin ya sağ olmaması ya da herhangi bir zarar görmemesi gerektiğini dile getiren Beki, “Bağışı yapan kişi ya vefat etmiş olacak ya da nakil yapacak kişiye o nakil sonrasında herhangi bir zararı olmaması gerekir. Kimsenin kendi canına eziyet etme hakkı yoktur. Şimdi bir tıbbi ölüm bir de dini ölüm vardır. Bir insanın yaşama hakkı bir dakika da olsa onu öldürmek caiz değildir.” ifadelerini kullandı.

“Organ kesinlikle satılamaz”

Ücret karşılığında organ bağışlamanın caiz olmadığını dile getiren Beki, “Diğer bir şart ise verilen organın alıcısına fayda vermesi gerekir. Bu da tabii ki tıbbın tespitine göre olur. Yani tıp bu organ bağışının alıcıya herhangi bir faydası yoktur dediği halde organ bağışı yapılması caiz değildir. Organı alınacak kadavranın kesin olarak ölmüş olmasının tespit edilmesi gerekir. Bu da tıbbın görevleri arasına girer.” dedi.

‘En büyük delil kan nakli`

Beki, son olarak şunları söyledi: “Son olarak organ naklinin caizliğine ilişkin en büyük delilerden birisi de kan naklidir. Bildiğiniz gibi kanda insanın bir organıdır, parçasıdır. Organ bağışı için bazı âlimlerimiz sadak-i cariye diyorlar. Çünkü o organlar zaten belli bir süre sonra mezarda çürüyüp gidecektir. Onun yerine ihtiyacı olan birine verilir de o kişi onla tedavi olur sağlığına kavuşursa o kişi hayr-u hasenat yapmış sayılır. Yani hasenatına ortaktır seyyiatına ortak değildir.” (Nihat Kanat-İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir