• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.

Bakan Şimşek, asgari ücretle ilgili "Biz ne söz verdiysek onun gereği yapılacak. Komisyon işçi, işveren ve devletten oluşuyor. Devlet kimin tarafına yönelirse belirleyici oluyor. Biz asgari ücreti söz verdik 1300 lira diye ve yapılacak. O konuda hiç soru işareti olmasın'' dedi.

Mehmet Şimşek'e sorulan sorular ve alınan cevaplar şöyle:

Seçim öncesi birçok taahhüdü vardı AK Parti'nin. İlk adım hangi konuda ve ne zaman atılacak?

Bütün vaatlerimizin arkasındayız ve hepsini yerine getireceğiz. Maliye Bakanlığı olarak bütün çalışmaları yaptık. Yasal düzenlemeler adına bütün taslaklar hazırlanıyor. Bakanlar kurulu kararlarına ilişkin taslaklar hazırlanıyor. Bizim seçim vaatlerimiz yaz sıcağında buz üzerine yazılı vaatler değil. Hiçbir zaman yerine getirmeyeceğimiz sözleri vermeyiz biz.  O açıdan mahsurlu bulduğumuz hususları dahi söz verdiysek ekonomik açıdan hangi açıdan olursa olsun yerine getireceğiz. Yasal düzenleme veya bakanlar kurulu gerektiren çalışmalarda taslakları üç aşağı beş yukarı hazırladık. Maliye olarak bütün vaatlerin bir ucu bir şekilde maliyeye dokunuyor. Üstümüze düşen her konuda arkadaşlarımız teknik hazırlıkları yapıyorlar.

Çok kapsamlı bir beyannameydi seçim öncesinde açıklanan. Çok konuşulan birkaç başlıktan biri taşeron işçilerin kadroya alınması. Siz 26 Ekim'de bir düzenlemeyi çalışma bakanlığına gönderdiğinizi söylemiştiniz. Bu asıl iş yardımcı iş ayrımında  daha belirgin bir noktaya gelindi mi?

Geçen sene yasal düzenlemeyi yaptık. Yasal düzenlemeye göre asli işte çalışanlar kadroya alınacak yardımcı işte açılaşanlar devam edecek ve durumları düzeltilecek. Tüm mesela hangi işlerin asli ve yardımcı işler olduğu konusudur. O konuda taslağı gönderdik. İşin özü yardımcı işlerde çalışacak işçi kardeşlerimizde artık 3 yıllık sözleşmeler yapacaklar, kıdem tazminatı hakkı olacak, yıllık izin gibi kadrolu işçi kardeşlerimizle aynı haklara üç aşağı beş yukarı sahip olacak. Bu düzenlemeler zaten var. Fakat herkes kendisini garantide görmek için devlette çalışmak istiyor. Ama o verimliliği düşüren bir faktör. Onun için bizim esnek ve verimliliği yüksek işçi çalıştırma modellerini de devam ettirmemiz lazım ve ona yardımcı işler diyoruz. Hakları daha da iyileştirerek yardımcı işler devam edecek. Asli işi yapanlar kadroya alınacak.

100 günlük eylem planı içinde taşeron düzenlemesinin de yetişmesi gibi bir kararlılık var mı?

100 gün içinde bütün bu konular derlenip toplanabilir. Öncelikle geçici bütçe kanunu çok önemli. İkincisi, 2016 bütçesinin hazırlanıp komisyondan, parlamentodan geçirilmesi gerekiyor. Ama bu bahsettiğim hususların bir kısmı idari kararlardır. Ama mesela emekli kardeşlerimize 1200 lira ilave maaş kanun gerektiriyor. Onu da en hızlı şekilde çıkartmamız lazım.

Taşeron konusunda özellikle kadroya alınmada bir kıdem şartı yani süre anlamında olup olmayacağına yönelik tartışmalar var. Aslında bu konuda bir yasal düzenleme var ama yapılacak yeni ikincil düzenleme ile bu konuda bir adım atılacak mı? Yani belli süre çalışmış olma şartı olacak mı?

Bu kanun yürürlüğü tarihi itibariyle asli işte çalışanlar için. Ama bu arada fırsatçılık yapıp asli işe yardımcı işlerde çalışacak elemanları çalıştırmışlarsa onların durumu yani bilmiyorum geçen sene bir kanun geçirdik ve o kanunda yürürlük tarihi var ve bizim mevzuat çalışmasını bitirip uygulamaya koymamız gerekiyordu. Bu tamamlanamadı. Şimdi ikincil mevzuata ilişkin çalışmalar hızlı şekilde tamamlanabilir. Devletin asli fonksiyonlarında biz kadrolu eleman çalıştıracağız bu kadar açık ve net gerisi detay şu aşamada. Burada bence kafalarda çok soru işareti olmaması lazım. Devletin oturup hangi işler aslidir hangi işler yardımcıdır onun belirlenmesi lazım.

1300 liralık bir asgari ücret taahhüdü vardı seçim öncesinde. Komisyon Aralık ayı başında toplanacak. Nasıl bir strateji izlenecek? Komisyonda farklı bir tavır çıkması mümkün mü ya da bunu engellemek için ne olacak?

Biz ne söz verdiysek onun gereği yapılacak. Komisyon işçi, işveren ve devletten oluşuyor. Devlet kimin tarafına yönelirse belirleyici oluyor. Biz asgari ücreti söz verdik 1300 lira diye ve yapılacak. O konuda hiç soru işareti olmasın.

Sanayicilerden, işverenlerden seçim sonrasında açıklamalar geldi bu taahhüdün gözden geçirilmesi için. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Açıklamalar çok samimi değil. 7 Haziran öncesi bütün iş alemine dedik ki; sizin kesenizden diğer bütün partiler vaatlerde bulunuyorlar çıkın bir tavır koyun. Fakat hiç oralı olmadılar. Şimdi bizde biraz daha mütevazi de olsa asgari ücreti yüzde 30 arttıran bir taahhütte bulunduk ve bunu yerine getireceğiz. Yükün büyük kısmına iş alemi katlanmak zorunda kalacak. Belli sektörlerde mesela çok geleneksel, rekabet gücünün çok çok zayıf olduğu alanlar var. O alanlara ilişkin ilave teşvikler getirilebilir ve getirilmesi lazım. Ama yani devlet bu vaatte bulundu bütün yükü üstüne alsın yaklaşımı çok doğru değil. Türkiye bilgi yoğun, teknoloji yoğun ürünler üretse asgari ücret zaten çok çok daha yükseklerde belirlenir. Ama Türkiye gidip Bangladeş'le, Kamboçya'yla aynı malları üretmeye devam ederse zorlanır. Şimdi o nedenle birinci önceliğimiz eğitim, ikincisi altyapı ve Ar-Ge. Ar-Ge'ye biz güçlü destekler veriyoruz. Yatırımlara ilave teşvikler gelebilir. Bunlar zaten bizim kafamızda kurguladığımız önümüzdeki dönemde yatırımları canlandırmak için öngördüğümüz tedbirler. Bu çerçevede yüklerin bir kısmı geçici olarak devlet paylaşabilir. Ama hiçbir şey olmamış gibi devlet asgari ücreti arttırdı bu yükü üstlensin diyenler var. Bu çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Böyle bir durum varsa o zaman diğer partilere çıkıp bizim kesemizden biye böyle bol vaatlerde bulunuyorsunuz demeleri lazımdı. Ama demediler. Dolayısıyla biz asgari ücret konusunda verdiğimiz sözü yerine getireceğiz.