Halid Meşal`den yeni intifadada birlik çağrısı
Meşal, Kudüs`te yaşananların kitlesel ayaklanma değil, gerçek bir Filistin "İntifada"sı olduğunu belirterek, "Sahadaki direniş ve diplomasi ile uluslararası arenada intifadaya olan desteği beraber yürütmeliyiz" dedi
Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Batı Şeria ve Kudüs'te yaşananların kitlesel ayaklanma değil, gerçek bir Filistin intifadası olduğunu belirtti.
Gazze Şeridi'nde Filistin Basın Evi tarafından düzenlenen organizasyona telekonferansla katılan Meşal, "Sahadaki direniş ve diplomasi ile uluslararası arenada intifadaya olan desteği beraber yürütmeliyiz" dedi.
Kudüs ve Batı Şeria'da yaşananların "ayaklanma" olarak nitelenmesini uygun bulmadığına işaret eden Meşal, "İntifadayı kitlesel ayaklanma olarak nitelemenin bir bahanesi olamaz. Yaşananlar bütün unsurlarıyla tam bir intifadadır" diye konuştu.
Filistin halkının gerçek bir İntifadanın içinde olduğunu vurgulayan Meşal, "Bu intifada Mescid-i Aksa'nın zaman ve mekan olarak bölünmesini engelledi. Çünkü Filistin sahasındaki gelişmeler, uluslararası arenada değişimleri doğuruyor. Bunu da siyasi, diplomatik, hukuksal çabalar izliyor" ifadelerini kullandı.
Meşal, intifadanın tüm Filistinli grupların ve otoritelerin yararına olduğunun altını çizerek Filistin yönetiminden İsrail'le güvenlik koordinasyonunu sonlandırmasını istedi.
"SINIR KAPISININ KONTROLÜNÜ BIRAKMAYI REDDETMİYORUZ"
Hamas'ın Gazze-Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısını Filistin yönetimine bırakmayı kabul etmediği yönündeki söylentilere de değinen Meşal, şunları söyledi:
Sınır kapısının kontrolünü bırakmayı kabul etmiyor değiliz. Ancak ortaklık temelinde bir Filistin uzlaşısı istiyoruz. Refah Sınır Kapısını Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın sınır muhafızlarına bırakma konusunda bir sorunumuz yok ancak birinin diğerine alternatif olmasını kabul etmiyoruz.
İsrail'le kalıcı ateşkes sağlanması konusuna da değinen Meşal, "Çok sayıda resmi ve gayrı resmi heyet tarafından ziyaret ediliyoruz. Bunda bizim açımızdan bir sakınca yok çünkü Gazze'nin sorunlarına çözüm arıyoruz" demekle yetindi.
BİR VE İKİNCİ İNTİFADA SÜREÇLERİ
İsrail'in Filistin topraklarını ele geçirmesine karşı, Aralık 1987`den 1993 Oslo Anlaşmasının imzalanmasına kadar süren Birinci İntifada, Cebaliye mülteci kampında başlamıştı. Gittikçe yükselen tansiyon, ölen Filistinli ve İsrailliler ve son olarak İsrail ordusuna ait bir aracın dört Filistinli`ye çarpıp öldürmesi, ayaklanmayı ateşledi. Aracın dört Filistinliye kasıtlı çarptığı söylentisi hızlı bir şekilde Gazze`de, Batı Şeria`da ve Doğu Kudüs`te yayılmıştı.
Genel grev, Gazze ve Batı Şeria`daki İsrailli kurumları, boykot, ordu emirlerine karşı sivil itaatsizlik, İsrail yerleşkelerinde çalışılmaması, İsrail ürünlerinin satın alınmaması, vergi verilmemesi, Filistinlilerin araçları İsrail ehliyetleriyle kullanmayı reddetmesi, grafitiler yapılması, barikatlar kurulması ve Filistin sınırları içindeki İsrail`e ait askeri binalara taş ve molotof kokteyli atılması, ayaklanma sürecinde gerçekleşen eylemlerdi.
İkinci intifada ise Eylül 2000 sonlarında dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un Mescid-i Aksa Külliyesi'ne girmesine tepki şeklinde başlayıp, 2005`te biten, İsrailliler ve Filistinliler arasındaki şiddetin arttığı, ikinci Filistinli ayaklanması oldu.