İşgal altındaki En-Nakab çölündeki Havre Beldesinden Filistinli genç El-Bedevi Muhenned El-Ukba`nın (21) Bi`ri Seba`da ana otobüs durağında işgal askerlerine yönelik yaptığı ve 3 askerin ölümü ve 10 askerle yerleşimcinin yaralandığı feda eylemi işgalcilerin ifadesiyle Kudüs İntifadasının başladığı tarihten şimdiye kadar yapılmış en tehlikeli, en sarsıcı ve en korkutucu eylemdi.

En kötü günlerini yaşayan işgal rejimi böyle bir yerde bu çapta bir eylem beklemiyordu. Çünkü eylem işgalci İsrail`e göre en güvenli yer ve ekonominin başkenti olan güneyde gerçekleşmişti.

Ülkenin güneyinden işgal altındaki Kudüs`e kadar,  dünyada en yoğun şekilde asker ve polisin görev aldığı bir bölgede, Nablus İtemar eyleminden sonra işgal rejimini ciddi manada sarsan bir eylem gerçekleşti.

Bu eylemin kahramanı ve Kudüs İntifadasını başlatan yiğit, Muhenned Halebi (19) idi. Halebi işgal altındaki Kudüs sokaklarında dolaşırken Siyonist yerleşimcilerden birini bıçakladıktan sonra silahını alıp çevrede bulunan Siyonistleri taradı. Eylemde iki Siyonist`i ölürdü beşini yaraladı. Muhenned Halebi de olay yerinde şehit oldu.

Bu iki Muhenned işgalciyi kalbinden vurdu. Dünyanın en güçlü dördüncü ordusunun karizmasını çizdi ve imajını yerle bir etti. Herkese bu kadar güçlü kabul edilen veya gösterilen bir ordunun basit ve mütevazı imkânlarla nasıl yenilebileceğini gösterdi.

Beklenmedik eylemler

Olayın şokundan olacak ki işgal rejimi En-Nakab`ta meydana gelen bıçaklama eylemiyle ilgili basına hiçbir bilginin verilmemesine karar verdi. Eyleme sansür getirdi.

Siyonist kaynaklara göre, eylem karşısında fazlasıyla sarsılan işgal rejiminin herkesi şaşırtan bu eylemle ilgili getirdiği yayın yasağı 16 Kasım`a kadar sürecek.

Eylemden sonra Bi`ri Seba`daki polis komiseri yaptığı açıklamada “güneyden böyle bir darbe beklemiyorduk. Bütün dikkatlerimiz kuzey bölgelerinde özellikle Kudüs ve Batı Yaka üzerindeydi” dedi.

Maariv gazetesi Güney Alayı olarak bilinen üst düzey polis biriminin şeflerinden birinin şöyle dediğini nakletti:

“Bölgede onlarca silahlı erkek ve kadın asker bulunuyordu. Eylemciyi etkisiz hale getiren ve de polisin bölgede bulunan gücüydü. Askerler eylemi başarısız kılmak için müdahale etmek yerine bölgeden kaçarken, olay yerine gelen polis gücü müdahale etti ve eylemciyi öldürdü. Asker elbisesi giyenlerden başka türlü davranması beklenir.”

Askeri uzmanlar ise yaptıkları değerlendirmelerde olay yerinden kaçıp can derdine düşen bu askerlerin orduyu rezil ettiklerini, bunların savaşa değil sadece trafiği düzenlemeye yarayabileceklerini söyleyerek askerleri eleştirdiler.

Dünyanın en güvenli yeri

Muhenned Halebi`nin eylemi, işgalcinin basın yayın organlarının yardımıyla işgal altındaki Kudüs`e hakim oldukları, buranın kontrol altında olduğu iddialarını yerle bir etti. Olayın ayrıntılarına baktığımızda Halebi`nin sokak ve caddelerde bulunan onlarca askerin arasından geçtiğini, kimsenin onu fark edip engellemediğini ve fırsatı bulduğunda eylemi yaptığını gösteriyor.

Eylemden sonra açıklama yapan Siyonist Belediye Başkanı Nir Barkat Kudüs`ün dünyanın en güvenli şehri olduğunu söylerken, Siyonist medya kaynakları onunla alay ederek Kudüs caddelerinde elinde silahla gezerken çekilen fotoğrafını yayınladılar.

İşgalci İsrail konusunda uzman olan Halid El-Amayira yaptığı değerlendirmede, Muhenned Halebi ile Muhenned El-Ukba`nın işgal rejiminin en hassas bölgelerinde yaptıkları eylemlerle dünyanın en güçlü dördüncü ordusu olan işgal ordusunu imajını sıfırladığını, bu gücün iddia ettiği güvenliği sağlayamadığını ortaya koyduğunu söyledi.

Filistin Haber