Hz. Hüseyin`in (ra) Hicretin 61`inci yılının 10 Muharrem`inde Kerbela çölünde katledilmesinin yıl dönümü olan Aşura günü münasebetiyle yazılı bir açıklama yayımlayan HÜDA PAR Genel Merkezi, Kerbela çölünde Hz. Hüseyin`in katledilmesine sebep olan zihniyetin bu gün de İslam coğrafyasında milyonlarca Müslümanın katledilmesine ve yeni Kerbelalar yaşanmasına neden olduğunu belirtti.

Hz. Hüseyin`i Kerbela çölüne götüren nedenin, zulme karşı başkaldırı ve zalim yöneticiler tarafından gasp edilen iktidarın, adalet ve merhametle yönetecek olanlara verilmesi, zalimlerin gasp ettiği tüm hakların mazlumlara tekrardan iadesinin talebi olduğu ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

“Kerbela ‘da yaşanan zulmün bizlere vermek istediği bir mesaj vardır. O mesaj hiçbir zaman zulme boyun eğmeme mesajıdır. O mesaj neye mal olursa olsun hakkın ve adaletin ardından gitme ve hakkı savunma mesajıdır. O mesaj İslam milletini yönetmeye ehil olmayanların topluma getirdiği felaket, emanete olan ihanet ve hakikate olan zulmetini ortaya koyan bir mesajdır. Emperyalist güçlerin emellerine hizmet eden zalim ve zorba iktidarların işgalindeki İslam coğrafyasında bugün her yer Kerbela`ya dönmüş, her gün Aşura olmuştur.  Tüm bu mesajlar üzerinden bizlere bir miras bırakan Hz. Hüseyin`in şahadetinin 1376`ıncı yıl dönümü bir kez daha bize göstermiştir ki, zulme boyun eğmeyenler tarih boyunca izzetli ve onurlu bir hayat sürdürmüşken, zulmeden ve zulme boyun eğenler ise bu şereften yoksun kalmışlardır.”

“Fitneye karşı merkezinde İslam`ın olmadığı her tavır boştur, beyhudedir”

Kerbela `da sergilenen Hüseyni tavrın dünya üzerinde yaşayan tüm Mustazaf halklara bir örnek olduğunun altı çizilen açıklamada, bugün dahi yaşanan bu zulümlerin temelinde Hüseyni bir tavrın sergilenmemiş olmasının yattığı vurgulandı. Açıklamada, “Zulmü görmezden gelenler, sessiz kalanlar,  bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyetinin esiri olmuş olanlar ve asabiyet ateşinin, ulusçuluk putunun gözünü körelttiği kişiler bir gün bu zulüm ateşinin kendilerine de dokunacağını, hesap etmelidirler. Zalimlere direnmeyip boyun eğenler her daim zilleti yaşamaya mahkûm olmuşlardır.” ifadeleri kullanıldı.

Milliyetçilik fikrinin Müslümanlara verdiği zarara dikkat çekilen açıklamada devamla; “Milliyetçilik damarlarının kabardığı Emmevioğulları`nın, Allah`ın insanlığa en büyük lütfu olan İslam Devletini heder ve heba etmelerinin altına yatan nedenlerin bugün dahi İslam coğrafyasında Müslümanları bir birine kırdırmakta, sarılmaz yaralar açmaktadır. Müslümanları, bugün dahi ırkçılık (asabiyet) üzerinden, makam, mevki hırsı üzerinden vurmaya çalışan Haçlı zihniyeti karşısında Müslümanlar bir araya gelememekte, oluşan bu fitne ateşine odun taşımaktan geri durmamaktadır. İslam coğrafyasında Müslümanları adeta esir almış ve yok olmaya mahkûm etmiş bu zihniyeti ve onun temsilcilerini görmek, ümmet üzerinde oynanan hain oyunların farkına varmak lazımdır. İyi bilinmelidir ki, bu fitneye karşı, merkezinde İslam`ın olmadığı her tavır boştur, beyhudedir.” ifadeleri kullanıldı.

“Hiçbir zaman zulmün karanlığından korkmadık ve korkmayacağız”

Bugün dahi Kerbela`ya dönmüş topraklarda kefeni boynunda hakikatleri haykıran ve Aşuraları yaşayan Hüseyni yiğitlerin varlığının kendilerini umutlandırdığı belirtilen açıklamada son olarak, “HÜDA PAR camiası olarak hiçbir zaman zulmün karanlığından korkmadık ve korkmayacağız. Hakikatin söylenmesi ve en gür sesle dillendirilmesinin bir gün mutlaka bu karanlığı yararak tüm insanlığın gözlerini kamaştıracağı ve insanların hakikatin farkına varacağı günler yakındır. Yeter ki bizler emanetimizi ehline verebilelim, durmamız gereken doğru yerde durmasını bilelim. Tarih boyunca şunu apaçık gördük ki: İslam`ın adaletine teslim olmayanların, İslam milletinin inancına, örfüne, geleneğine uzak olanların bu ümmete vereceği tek şey kan ve gözyaşıdır. Tüm bu zulümlerin son bulması ve insanlığın İslam ile yoğrulması adına atılan en şerefli adımlardan biri olan Hüseyni Kıyam günü Aşura`nın tüm insanlığa hayırlar getirmesi, mazlum ve mustazafların iktidarıyla adalet ve merhametin hâkim olacağı gün olmasını temenni ediyoruz.”  (İLKHA)