İslâm düşmanlığı ve anlaşılamayan ahmaklık
Hüseyin Kaya / Doğruhaber
Pkk`nin dine karşı tutumu öteden beri negatiftir. Gerek süreli gerekse de diğer yayınlarda bunun izlerini görmek oldukça kolaydır. Bu biraz diasporanın zihniyetinden biraz da klasik Marksist düşüncenin etkisiyle dini yorumlamaktan kaynaklanıyor. Bilimsel olduğunu iddia ettikleri ve batılının tepeden kibirli bakışının tüm izlerini yansıtan fikirlerinin bir kısmını anlamak için Öcalan`a bakmak yeterlidir.
“Sümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru Özgür İnsan Savunması” adlı kitapta bakın neler söylüyor Öcalan:
“Bir Arabistan yarımadası tasarımı olarak Allah, yaklaşık M.Ö 2000lerde bir ideolojik kimlik olarak bütün Semitik kabilelerin zihninde yer edinmektedir”
“Arabistan`da halen kıble denilen namazda yön anlayışı tanrıçaya bağlılığın bir izini teşkil etmektedir”
“Benim de bazı saplantılarım oldu. Tanrı saplantısından tutalım, başka saplantılara kadar, birçok saplantı... Bak doğru, bazı arkadaşlar tutkulardan, saplantılardan bahsediyorlar. Benimkini anlatsam dehşete kapılırsınız... Tanrıyı aşabilir miyim, aşamaz mıyım? Benim bir özelliğim de süreçleri zayıf yaşamam. Bu tanrıdan kopuş, aslında nedir? Tanrıdan, ideolojiden kopulmalıdır. Ben Allah`ımla yıllarca uğraşmış adamım. Allah`ımla delicesine pençeleştim.”
Öcalan`ın görüşleri Pkk`nin genel görüşleridir. Bunu, aksinin belirtilmediğini bilerek söylüyorum.
Pkk çizgisindeki partiler de (HDP ve DBP) benzer görüşleri çeşitli vesilelerle ilan ediyorlar. Peygamber aleyhissalatu vesselamın Veda Hutbesinde belirttiği “Kadınlar, Allah`ın emanetidir” sözüne karşılık “Biz emanet değiliz” yazılı afişler astı mezkûr partiler. Nursel Aydoğan`ın, Aysel Tuğluk`un, Levent Tüzel`in İslâmi değerlere hakaret ederken sarf ettikleri sözler bilinçaltının ne durumda olduğunu gösteriyor.
Ve son olarak Peygamber aleyhissalatu vesselama hakaret içeren Danimarkalı rezil karikatürün Diyarbakır`ın DBP`li Yenişehir belediyesi tarafından billboardlara asılması…
Hiçbir özrün temizleyemeyeceği bir alçaklık ve düşmanlık…
“Bir yanlışlık oldu, biz din ve mezheplere eşit mesafedeyiz” anlamına gelen açıklamalar ise hem yalan hem de ikiyüzlülükte kendilerini aştıklarını gösteriyor.
Tamam partinizde Müslüman olduğunu söyleyenler kadar Hıristiyan ve Êzidi olduğunu söyleyenler de hatta ib.. olduğunu söyleyenler de aday oldu ve kimileri kazandı. Bununla dinlere eşit mesafede olduğunuzu mu iddia ediyorsunuz? Peki, madem öyle neden şimdiye kadar Hıristiyan ya da Êzidi inanç ve kültürüyle ilgili bir yanlışınız olmadı da durmadan İslâm`a hakaret ediyorsunuz?
Tabi ya önderinizi takip ediyorsunuz. O da İslâm`a hakaret ederken diğer dinlere saygılı bir dil kullanıyor.
“Aslında Paskalya dolayısıyla Süryanilere ilişkin bir mesaj vermeyi düşünüyordum. Sadece Süryanilerle ilgili de değil, bütün Hıristiyanlara ilişkin bir mesaj vermek istiyordum. Ben Hıristiyanlık üzerinde epeyce duruyorum, araştırmalarım var. İslâm ile Hıristiyanlığı ve Yahudiliği kıyaslıyorum. Hıristiyanlığa bazı haksızlıklar yapıldığını da düşünüyorum.”
Hayır, Hristiyanlığa da hakaret edin, demiyor, sadece İslâm`a olan düşmanlığı bırakın, diyorum.
Halkın dinini de namusunu da bitirdiniz, yeter artık!
Adam kendine Müslüman diyor olmalı ki, Cuma Namazına gitmiş; ama Cami imamı, Peygambere hakaret edenleri lanetleyince tepki gösteriyor.
Müslüman değilsen ne işin var camide! Yok, Müslümansan, Peygambere hakaretin dinden çıkma anlamına geldiğini bilmen gerekiyor.
Peygambere hakaret edenler elbette laneti hak eden şeytan dostlarıdır.
Bir de eğitimine, İslâm`dan haberdar olduğunu söylemesine ve her fırsatta bunu gösterme çabasındaki kişiler yok mu, en faciası da onlar.
Fuzuli`nin sözü yeterlidir sanırım:
“Mey biter saki kalır, her renk solar haki kalır,
Diploma insanın cehlini alsa da hamurunda varsa eşeklik, baki kalır..”