`İstanbul Üzerinde Büyük Bir Yük Var`
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu : `İstanbul üzerinde büyük bir yük var` dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ``Karadeniz`i öyle kullanmak istiyoruz ki ekolojik gelecek bağlamında İstanbul bundan olumsuz etkilenmesin. Enerji ulaşımı nedeniyle İstanbul üzerinde büyük bir yük var. İstanbul büyük bir yük taşıyor. Bu nedenle by-pass boru hatları, by-pass yollar oluşturmamız gerekiyor. Bu nedenle iş birliğine ihtiyacımız var`` dedi.
Karadeniz`de barış ve istikrarın idamesi çerçevesinde; bölgesel iş birliği faaliyetlerinin artırılması ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik olarak, Türkiye`nin girişimleriyle, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu ve Ukrayna`nın katılımıyla 2001 yılında kurulan Karadeniz Deniz İşbirliği Görev Grubunun (BLACKSEAFOR) kuruluşunun 10. yıl dönümü nedeniyle Harp Akademileri Komutanlığında Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi`nde tören düzenlendi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, törende yaptığı konuşmada, BLACKSEAFOR`un eşsiz bir organizasyon olduğunu, çünkü zamanın ruhunu yansıttığını söyledi.
``Tarihte bir anormallik vardı, bu anormallik birçok bölgede vardı ama en çok da Karadeniz`de vardı`` diyen Davutoğlu, bu anormalliğin soğuk savaş olarak adlandırıldığını anlattı.
Davutoğlu, yıllar boyunca Karadeniz`in yoğunlaştırılmış etkinliklerin, turizmin, kültürün ve ekonominin merkezi olduğunu ama birdenbire Karadeniz`deki ülkelerin birbirine yabancılaştıklarını ve çatışmaların ya da en azından karşılıklı çatışmaların yaşandığı bir bölge haline geldiğini ifade etti.
Tarihte böyle bir geçmiş söz konusu iken tüm kıyıdaş ülkelerin birbirine çok yakından bağlı olduğunu dile getiren Davutoğlu, yüz yıllar boyunca birlikte yaşayan şehirlerin, örneğin İstanbul`un Varna`dan yabancılaştırıldığını kaydetti.
BLACKSEAFOR`un soğuk savaş dönemindeki bu paradigmayı ortadan kaldırıldığına dikkati çeken Davutoğlu, birlikte yaşama ve birbirini anlamayı ortaya çıkarması açısından BLACKSEAFOR`un çok önemli olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, ``Bu, yalnızca askeri veya donanmaya ait bir organizasyon değildir. Bu organizyon aynı zamanda, zamanın ruhunu da gösteren, tarihi de normalleştiren bir organizasyondur`` diye konuştu.
Karadeniz uluslarının yüzyıllardır birlikte yaşadıklarını ve birlikte yaşamaya devam edeceklerini ifade eden Davutoğlu, bu nedenle güven oluşturmanın çok önemli olduğuna işaret etti.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Karadeniz`in yalnızca bir deniz değil, kıtaları birleştiren bir deniz olduğunu ve çok ayrı alanlarda olan ülkeleri bile kıyıdaş ülke olmalarından dolayı birbirine komşu haline getirdiğini aktardı.
Karadeniz`in, jeopolitik özelliğine işaret eden Davutoğlu, optimum büyüklükte bir deniz olan Karadeniz`in, tam Avrasya`nın ortasında, kalbinde yer aldığını ve Afrika ile bile koridorları bulunduğunu belirtti.
Davutoğlu, ``Karadeniz`in istikrarı, Avrasya`nın istikrarı anlamına gelmektedir. Karadeniz`in istikrarsızlığı ya da güvensizliği de Avrasya`nın istikrarsızlığı ve güvensizliği anlamına gelmektedir. Karadeniz farklı bölgeler arasında bir bağlantıdır`` dedi.
Karadeniz`in aynı zamanda Balkanlar arasında da bir köprü konumunda olduğunu yine jeopolitik açıdan stratejik koridorlara da sahip olan Karadeniz`in, bu koridorlarının Avrasya`daki güçler anlamında önem taşıdığını ifade eden Davutoğlu, Karadeniz`in Adriyatik`e ve Akdeniz`e açılan bir koridor olduğunu kaydetti.
Karadeniz`in istikrarsızlığına izin verilemeyeceğini vurgulayan Davutoğlu, bir istikrar, iş birliği ve iş birliği ruhunun her zaman olması gerektiğini, çünkü bir istikrarsızlık durumundan yalnızca kıyıdaş ülkelerin değil tüm çevre ülkelerin etkileneceğini söyledi.
Ahmet Davutoğlu, Karadeniz`in jeoekonomik açıdan da büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, Karadeniz`in, yüzyıllarca ticaret limanı olduğunu, tüm uluslar için bu işlevi gördüğünü aktararak, ticaret bağlamında Karadeniz`deki deniz ulaşımının tüm kıyıdaş ülkeleri etkilediğini kaydetti.
Bu anlamda da Karadeniz`de istikrarsızlığa izin verilemeyeceğini çünkü Karadeniz ülkelerinin, birbirleriyle ticaret yapmaları gerektiğini dile getiren Davutoğlu, ``Karadeniz ekonomik iş birliği bizim için çok önemlidir. Karadeniz etrafında bir kez uyum ve istikrar oluşturduktan sonra, Karadeniz Avrasya`daki bölgesel ticaretin merkezi olacaktır`` şeklinde konuştu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Karadeniz`in turizm konusunda da çok önemli olduğunu belirtirken, kıyısı olan tüm ülkelerin turizm cenneti konumunda olduğunu ve büyük turizm potansiyeli taşıdıklarını aktardı.
-``KARADENİZ, 6 KOMŞU TARAFINDAN KULLANILAN BİR HAVUZ``-
Karadeniz`de ekolojik tehlikelere de izin verilemeyeceğine işaret eden Bakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
``Karadeniz, 6 komşu tarafından kullanılan bir havuz gibidir. Kimse burada kirlenme ya da ekolojik krizlere izin veremez, çünkü bu bizim evimizi, ülkemizi de etkileyecektir. Aynı şekilde Karadeniz, enerji açısından da stratejik bir konumdadır. Eğer Karadeniz`de koridorlar olmasaydı, kuzeyden güneye ya da doğudan batıya, yalnızca ticaret açısından değil, aynı zamanda enerji güvenliği de bundan etkilenecekti.
Elbette ki Türkiye, ekoloji ve enerji bağlamında ciddi bağlantıları olan ve İstanbul için önemli olan bağlantılara sahip. Bildiğiniz gibi İstanbul, dünyadaki en güzel şehirlerden birisi. Karadeniz`i öyle kullanmak istiyoruz ki ekolojik gelecek bağlamında İstanbul bundan olumsuz etkilenmesin. Enerji ulaşımı nedeniyle İstanbul üzerinde büyük bir yük var. İstanbul büyük bir yük taşıyor. Bu nedenle by-pass boru hatları, by-pass yollar oluşturmamız gerekiyor. Bu nedenle iş birliğine ihtiyacımız var, çünkü Karadeniz`de bizim istikrara ve huzura ihtiyacımız var. Tüm kıyıdaş ülkelerin bu huzura ihtiyacı var enerji ulaşımı bağlamında.``
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Karadeniz`in jeokültürel özelliğinin önem arz ettiğine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
``Karadeniz gibi bu optimum büyüklükte bir deniz daha yok. Ben burada büyük ya da küçük anlamında demiyorum, çünkü benim büyüklükten kastım, birçok kültür, birçok etnik kimliğe sahip insanlar ve farklı ülkeler Karadeniz`de birleşmiş durumda. Burada bir nevi rekabet veya kültür rekabeti ya da kültür kıyaslaması yok. Bizim kanıtlamamız gereken şey şu yalnızca. Karadeniz tüm bu şehirlere ev sahipliği yapar. Farklı kültürlere, dillere, ırklara etnikliğe sahip bu ülkelere ev sahipliği yapar. Biz etnik tartışmalara izin vermeyiz.
Ne Balkanlar`da ne Kuzey Karadeniz`de bu tür ayrımlara izin vermeyiz. Biz komşularımızla hiçbir şekilde problem yaşamak istemiyoruz. Bu büyük liderimiz Atatürk`ün de söylediği gibi `Yurtta Barış, Dünyada Barış` mottosuyla bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Öyle bir ülke yaratmak istiyoruz ki yüksek politik diyaloglar gerçekleşebilsin ve ülkeler birbirine karşı saygı duyabilsin. Ekonomik bağımsızlık olsun,
kültürel varlıklar oluşumlar olsun. Aynı zamanda Karadeniz`e bu prensiple yaklaşabilirsek en iyi örneklerden birini oluşturabiliriz, küreselleşmenin en iyi örneklerinden birini oluşturabiliriz. Karadeniz eşsizdir bu nedenle. Biz Karadeniz`e sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Karadeniz eşsizdir, çünkü Karadeniz, zamanın ruhunu yansıtır. Politikacılar, devlet adamları, askeri donanmalar ve bilim adamları olarak görevimiz, birlikte çalışmak ve bu zamanın ruhuyla Karadeniz`de yeni bir ruh yaratmaktadır. Ekonomik, askeri zenginliğe ve politik zenginliğe sahip, kültürel zenginliği olan yeni bir bölge oluşturmaktır.``
AA