Seçim güvenliği bir günle sınırlı olmamalı
Yaşanan şiddet eylemlerinden dolayı sağlıklı seçim yapılamayacağını belirten Saadet Partisi GİK Üyesi Fesih Bozan, seçim güvenliğinin sadece bir günle sınırlı olmaması gerektiğini belirtti.
Koalisyonun kurulmamasının ardından YSK`nın aldığı seçim kararı sonrasında bölgede çıkan çatışma ve gelişen şiddet eylemlerini ve seçim güvenliğini İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) değerlendiren Saadet Partisi Diyarbakır Milletvekili Adayı Fesih Bozan, mevcut çatışma ortamında yapılacak seçimin sağlıklı olmayacağını belirterek can ve mal güvenliği gözetilmedikçe olumlu seçiminin olmayacağını söyledi.
Halkın kendi hür iradesini kullanamadığını belirten Bozan, “Sandıkların taşınma talebi ve seçim güvenliği maalesef Türkiye`nin son 13 yılda gelinen acı tablosunun bir göstergesidir. 13 yılın sonrasında Diyarbakır`ın merkezi olan bir ilçesinde seçim güvenliği yoksa ve sandıklar yoksa bu AK Parti`nin ciddi başarısızlığının göstergesidir. Emniyet acısında da ciddi bir güvensizliğin olduğunu görüyoruz. Mevcut şartlarda hiçbir yerde seçim güvenliğinin olduğuna kanaatimiz yoktur. Bölgedeki seçmenlerin kendi hür iradeleriyle sandığa gittiklerine inanmıyoruz.” dedi.
“Sandıkların taşınması çözüm değildir”
Bölge insanı üzerinde çeşitli baskıların olduğunu söyleyen Bozan, “Hizmetin alınması ve verilmemesi noktasındaki beklentilerden dolayı halk iradesini istediği partiye kullanamıyor olabilir. Örgütün taraftarı olan partiye oy verilmemesi noktasında şiddete yönelik bir korku var. Her iki durumda da halk kendi hür iradesini kullanamıyor. Sandıkların taşınması çözüm değildir. Sandıkların ve seçim güvenliği sadece bir günle sınırlı olan bir şey değildir. Bugünden itibaren barış sürecinin oluşması, can ve mal emniyetinin sağlanması gerekiyor. Seçimden sonra da halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması gerekiyor ki sağlıklı bir seçim yapılsın.” ifadelerini kullandı.
Sadece seçim günü alınacak güvenliğin yetersiz olacağını ifade eden Bozan, “Sadece seçim günü polis ve askerleri güvenliği sağlaması için görevlendirilirse o gün bir olay olmasa bile, seçimden sonra vatandaş yine olası tehlikeyle karşı karşıya kalacağını bildiğinden hür iradesiyle sandıklara gitmeyecektir. Bu da gösteriyor ki, Türkiye`de sürdürülen barış sürecinin gerçek anlamından uzak kaldığını, olaylara sebep olan meselenin zeminini hazırlayan sebepleri ortadan kaldırmadığı müddetçe bu tür güvensizliğin olacağını görmek gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Halkın sıkıntıları hep arka planda kaldı”
Türkiye`deki temel sorunun sistem sorunu olduğunu belirten Bozan, “Türkiye`de adil olmayan bir yönetim vardır. Dolayısıyla insanlar güvensiz, insanlar adaletsiz bir şekilde yönetildiğine inanıyorlar. Mesele bu şekilde sorunlar yumağı haline gelmiş durumda. 13 yıldır mecliste olan partiler birbiriyle kavga etmekten, birbiriyle sürtüşmekten, birbiriyle uğraşmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Halkın sıkıntıları hep arka planda kaldı. Partiler birbirlerine laf yetiştirme derdine düştüler. Seçim sürecinin halkımıza milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.” diye konuştu. (Mustafa Kaynak - İLKHA)