Belçika'ya 1830'dan beri ilk devlet ziyaretini gerçekleştirecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan havaalanında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Suriye'ye hava operasyonları düzenleyen Rusya'ya eleştirilerini sürdürdü. Eğit-donatta 'başarız' olunduğunu açıklayan ABD'yi programda yeterince işbirliği yapmamakla eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Rusya'nın Suriye'deki hava operasyonlarıyla ilgili olarak Putin ile görüştünüz mü' sorusuna, "Rusya'nın attığı bu adımlar, Suriye'deki bombardıman olaylarını bizim için kabul edilir hiçbir yanı yoktur. Putin'e bunu Moskova'da ve telefon görüşmesinde de ifade ettim. Maalesef Rusya çok büyük yanlış içerisinde." yanıtını verdi. 

Bu saldırıların Rusya'yı bölgede yalnızlığa götüreceğini söyleyen Erdoğan, "Aramızdaki ikili ilişkiler mâlumdur. Türkiye gibi bir ülkeye rağmen bu adımları atıyor olması bizi üzmektedir. Rejim böyle bir talepte bulunduğu için böyle yapıyorumuş.  Atılan adımlar hayra alamet değildir. Rusya şu anda İran, Irak ve Suriye ile birlikte bu adımı atmıştır. Bu konudaki hassasiyetlerimizi bundan sonraki süreçte çok daha farklı bir şekilde ele lacağız. " diye devam etti.

Suriye'de Kürt grupların IŞİD'e karşı desteklenmesi ve Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulmasının hâlâ gündemde olup olmadığı yönündeki soruya ise "Öncelikle Kürtlerin silahlandırılması derken bunu yanlış ifade olarak görüyorum. Ben bunu  terör örgütlerinin silahlandırılması olarak görüyorum. PYD'nin kimlerle iş tuttuğunu tespit etmek mümkün. Bunlara silah desteğini verenler uluslararası teröre destek veriyor durumdadır. PYD- PKK birbirinin aynısıdır. Kobani'de bugün bölücü terör örgütü liderinin posterlerini her yerde görüyorsunuz" yanıtını verdi.

Rusya'da ne kadar mülteci var?
Suriye'de 350 bin kişinin ölümünden rejimin sorumlu olduğunu belirten Erdoğan, "Devlet terörü estiren bir Esed var. Ama bakıyorsunuz Esed'i Rusya da savunuyor, İran da savunuyor. Rejimle işbirliği yapan ülkeler tarihe bunun hesabını vereceklerdir. Benim ülkemde 2 milyon mülteci var. Rusya'da ne kadar mülteci var? Ama müdahale etmeye gelince gelip bunlar müdahale ediyorlar. Avrupa en ufak bir mülteci akınından rahatsız oluyor değil mi? 'Bize akıl veriyorlar, 'aman ha, kapıları açmayın, bize gelmesinler' diyorlar. Kalkıp da birlikte adım atmaya destek vermezseniz, bizim de atacağımız adımlar farklı olur. "

Güvenli bölge talebinin sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, "Güvenli bölge konusu bizim gündemimizden çıkmaz. Biz bunu ABD ve Rusya'ya teklif ettik. Çünkü buradaki insanlar ülkelerine dönmek istiyorlar. Güvenli bölge için uçuşa yasak bölge olması gerekiyor." dedi.

Eğit-donat tepkisi
ABD Başkanı Barack Obama'nın Suriyeli muhaliflere yönelik 'Eğit-donat programının başarısız olduğu yönündeki' açıklaması da Cumhurbaşkanına soruldu. Cumhurbaşkanı "Bu çalışmaları biz yapıyoruz. Başkaları da yapıyor. Ama Türkiye yalnız bırakılırsa yine insaf dışı bir adım olur. Biz yapıyoruz, ve yapmaya devam edeceğiz.  Şu an ateşin içinde olan biziz. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Bu yüzden başarılıyız diyoruz. ABD başarılı olmak istiyorsa, bizim yetkilendirdiğimiz birimlerle Amerika'nın daha yakın ve birlikte çalışması gerekiyor. Şöyle bir uğrayıp, bakayım dersen tabii ki eğit-donatta başarısız olursunuz" yanıtını verdi.

'YSK yanlışa düşmüştür'
Erdoğan, YSK'nin sandık taşıma kararını iptal etmesini ise "Bir kavramı yanlış tespit ediyoruz. Sandık taşıma değil, yer belirlenmesi olarak görüşmesi lazım. YSK yanlışa düşmüştür." ifadeleriyle değerlendirdi. Erdoğan şöyle devam etti:

"Bu seçimlere giderken özellikle belli bölgelerdeki sıkıntıları da göz önüne alarak, vatandaşın demokratik hakkını en ideal şekilde kullanabileceği imkanları hazırlama sorumluluğu kimdedir? İlçe seçim kurulundadır, il seçim kurulundadır. Bunların vatandaşın demokratik hakkını en ideal şekilde kullanabilmesi için bunu hazırlaması lazım. Yoksa taşımalı sistem vesaire bunlar anayasa değişikliği gerektiren konular. Dolayısıyla bunların şu anda zaten yapılması mümkün değil. Kaldı ki parlamentodaki siyasi partiler de bu tür bir anayasa değişikliğine pek yanaşmadılar. Şimdi durum böyle olunca ama sandık mahallerinin belirlenmesi konusunda bazı ilçe seçim kurulları ne yaptı? Belli yerler belirledi. Şimdi Yüksek Seçim Kurulunun almış olduğu bu karar aynı zamanda o kararları da adeta yok farz etmiş oldu. Bu bakımdan temenni ederim ki bu seçimlerde, 7 Haziran seçimlerinde yaşadığımız sıkıntıları, bölgede yaşamayız. Eğer yaşarsak bunun sorumlusu da Yüksek Seçim Kuruludur. Çünkü şartlar ortadadır."

Kaynak: Al Jazeera