Davutoğlu: Esed`in İçinde Olduğu Çözüm Çözüm Değil
Başbakan Ahmet Davutoğlu New York`ta basın toplantısı düzenledi.
New York`ta BM temasları kapsamında bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu`na Obama`nın, “Esed`den başka bir lidere geçmemiz gerekiyor.” sözü soruldu. Davutoğlu`nun yanıtı şu şekilde oldu;
“Obama`nın yaptığı referanslar bizim açımızdan takdire şâyandı. Gerçekten Sayın Obama`nın demokrasi vurgusu önemlidir. BM vurgusu hakkında söylediği takdire şâyandır. Suriye bağlamında söylediği de ABD`nin Esed`in kalışına yönelik meylettiği görüşünü boşa çıkardı. Konuşmada Filistin konusu eksik kaldı. İsrail`in mescidi aksa saldırısı devam ederken çok güçlü bir mesaj vermesi gerekirdi.”
“Yüzde 14`ünü kontrol eden bir tiran”
Başbakan`a, Türkiye`nin kısa süreli de olsa Esed`in iktidarda olacağı bir geçiş sürecine “Evet” deyip demeyeceği de soruldu. Yanıtı şu şekilde oldu;
“Olayların başlangıcında Suriye`ye gitmiş ve kendisi ile 7 saat görüşmüştüm. O zaman Esed`li bir geçişi savunduk. Bu formülleri Esed kendisi öldürdü. 350 bin insan öldükten sonra ülkenin sadece yüzde 14`ünü kontrol eden bir tirandan geçiş süreci beklemek mümkün değil. Eğer Türkiye`de 2 milyon Suriyeli ülkeme dönebilirim derse geçiş süreci başlar.”
Davutoğlu`ndan yeni mülteci akını uyarısı
Davutoğlu, Suriye krizinin mülteci sorunu açısından da çözülmesi gerektiğini belirtti;
“Suriye işçinde daha 7-8 milyon yerinden edilmiş insan var. Bunların ilk geleceği yer Türkiye`dir. Buradan da Avrupa`ya geçmek isteyecekler… Mülteci krizi küresel bir krizdir. Bunu engellemek için Esed'in katliamlarını durdurmak gerekir. Eğer mümkünse mülteci krizi Suriye sınırları içinde çözülmeli. Bunu tüm liderlerle görüşüyoruz. Buraya gelmeden önce tüm liderlere mektup yazdım. Mülteci barındırma konusunda diğer ülkelerin Türkiye'ye katkısı az oldu. Esed şu andaki durumun ana sorumlusu.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu, mülteci krizinin küresel bir kriz olduğu ifade ederek, ‘Bunu engellemek için Esed'in katliamlarını durdurmak gerekir. Eğer mümkünse mülteci krizi Suriye sınırları içinde çözülmeli. Bunu tüm liderlerle görüşüyoruz. Buraya gelmeden önce tüm liderlere mektup yazdım. Mülteci barındırma konusunda diğer ülkelerin Türkiye'ye katkısı az oldu. Esed şu andaki durumun ana sorumlusu` dedi.
Davutoğlu, Mescid-i Aksa'nın kuşatılmasıyla ilgili olarak ise, 'Dün Abbas'la toplantı gerçekleştirdim. Ana konu Harem-i Şerif konusuydu. Mescid-i Aksa'nın kuşatılması bizi çok rahatsız ediyor. Abbas ve Kral Abdullah ile 'Ne yapabiliriz' diye konuştum. Türkiye bu noktada elinden gelen her şeyi yapmaya hazırdır. Filistin İsrail'in işlediği suçlara karşı korunmalı' diye konuştu.
"Türkiye Bunlarla Çok Uzun Zamandan Beri Mücadele Ediyor"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, temasları kapsamında New York kentinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye`nin terörizme karşı duruşunun belli olduğunu vurgulayarak, “Terörist organizasyonlar arasında veya ırk, din veya mezhebe dayalı terörizm arasında hiçbir ayrım yapmıyoruz. IŞİD olsun, PKK olsun, DHKP-C olsun, başka terör örgütleri olsun Türkiye bunlarla çok uzun zamandan beri mücadele ediyor” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, temasları kapsamında bulunduğu ABD`nin New York kentinde basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, konuşmasında yarın da önemli bir toplantının olduğunu kaydederek, “O da Sayın Obama`nın ev sahipliğinde yapılacak olan terörle mücadele ve ekstremizmle mücadele zirvesi olacak. Bildiğiniz gibi Türkiye`nin terörizmin her tipine karşı duruşu bellidir. Terörist organizasyonlar arasında veya ırk, din, veya mezhebe dayalı terörizm arasında hiçbir ayrım yapmıyoruz. Bildiğiniz gibi IŞİD olsun, PKK olsun, DHKP-C olsun, başka terör örgütleri de olsun Türkiye bunlarla çok uzun zamandan beri mücadele ediyor ve Türkiye`nin bütün terör faaliyetlerine karşı duruşu bellidir. Bütün uluslara karşı bunu tehdit olarak görmektedir. Dolayısıyla ben bu toplantı içerisinde dünya liderlerini ve meslektaşlarımı bu konularda bilgilendireceğim ve terör faaliyetlerine kaşı yaptığımız koalisyondan bahsedeceğim. Türkiye`nin terörizmle mücadeledeki faaliyetlerini anlatacağım. Son olarak çarşamba günü BM Genel Sekreteri Ban ki Moon`un düzenlediği bir Zirve Toplantısına katılacağız. Bildiğiniz gibi Mayıs ayında BM İnsani Zirvesi, Türkiye`de yapılacak, Dünya`daki en büyük donör ülkesi olması ve bu yıl da en fazla mülteci kabul eden ülke olması n nedeniyle Türkiye`nin yeri ayrı uluslararası camianın gündeminde özellikle bu konu var” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye`nin şu anda 2 milyon Suriyeli mülteciye ve 200 bin Iraklı mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke olduğunu belirterek, “7.6 milyar dolarlık bir para harcandı mültecilerin bakımı için ve şu anda uluslararası camiada da Avrupa`ya doğru bir göçmen veya mülteci dalgası var. Bu konuyu da hem ikili hem de çok taraflı toplantılarda da ele alıyoruz” dedi. Davutoğlu, üst düzey etkinlikte yeni kalkınma gündemi ışığında göç ve iltica ile ilgili bir konuşma yapacağını belirterek, “Küresel göç ve iltica konularıyla ilgili konuşmamızı yapacağız, bu konuları ele alacağız. Aynı zamanda düzensiz göçle alakalı yaşanan trajedileri de dile getirme fırsatımız olacak. Suriyeli mültecilerin durumda bu BM`nin 70.yılının Genel Kurulu`nun gündemine alınmış durumda. Son olarak da Çarşamba günü göndere bayrak çekme töreni olacak. Filistin bayrağı göndere çekilecek ve bu sembolik de olsa Filistin devletinin esasında BM Genel Kurulu`nda üye statüsünü alması esnasında orda bulunan Dışişleri Bakanlarından bir tanesiydim. Oradaki konuşmamda şunu söylemiştim. “Bir gün gelecek Filistin bayrağı BM`de göndere çekilecek diye. Dolaysıyla bu hedefin, bu amacın hayat bulması beni çok mutlu ediyor. Bütün uluslararası konulara Türkiye`nin perspektifi ile alakalı atıf yapacağım. Konuşmamı da yine 70. Genel Kurulu`nun açılışında konuşmamı sıram geldiğinde yapacağım” dedi.
İHA/Al Jazeera