`Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalıdır`
Yeni eğitim-öğretim yılını değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Bursa şube başkanı Numan Şeker, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Yeni eğitim-öğretim yılını İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) değerlendiren Eğitim-Bir-Sen Bursa şube başkanı Numan Şeker, karma eğitim mecburiyetinin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Şeker, Boykot çağrısından, karma eğitime, öğretmen açığından Cuma Namazı saatlerine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu
2015-2016 eğitim-öğretim yılı, Bursa yerelinde 577 bin öğrenci ve 30 bin öğretmenin Türkiye genelinde yaklaşık 17 milyonu aşkın öğrencinin ve 896 bin öğretmenin sınıflarla buluşmasıyla başlıyor.
Yeni eğitim-öğretim yılını değerlendiren Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, Bursa`da eğitim ve öğretime kısmen sorunlarla başlanıldığının altını çizdi.
Okulların boykot edilmesi çağrısına tepki gösteren Numan Şeker, Eğitim-Sen`in bu çağrıya destek veren bir açıklama yapmış olmasının kabul edilir olmadığını söyledi. Şeker, “Evet, doğuda eğitim çalışanlarının birtakım sıkıntıları var. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Bununla ilgili bakanlık acilen güvenlik tedbirleri alması gerekiyor. Oradaki öğretmen arkadaşlarımızın, eğitim çalışanlarının can güvenliğinin sağlanması gerekiyor.” diye ekledi.
“Karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalıdır”
1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu`nda yer alan, ‘Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır` ibaresi değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Şeker, “Karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır.” dedi.
“Öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır”
37 bin öğretmen ataması henüz gerçekleştirilmiş olmasına rağmen öğretmen ihtiyacı dikkate alındığında bunun yeterli olmayacağını belirten Şeker, “Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. İmkânlar zorlanarak, öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Cuma namazı vaktini içine alan öğle tatili düzenlenmesi hemen yapılmalıdır”
Toplu sözleşmede de yer alan Cuma günü öğle arasının 2 saate çıkarılmasının hemen hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Şeker, “Kazanımların içerisinde inanç ve vicdan hürriyeti kapsamında kamu çalışanlarına ibadetlerini daha rahat yapabilmeleri için imkân sağlayacak bu düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı`nın konunun önemine binaen göstereceği hassasiyetle Ocak ayı beklenmeden çözülmelidir. Sayın Bakan Nabi Avcı`nın 3 yıl sigortalılık şartında gösterdiği özveriyi bu konuda da göstererek eğitim çalışanlarının okulların açılmasıyla birlikte rahatça Cuma namazını kılabilmelerini sağlayacak bir adım atmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
“Ek ders esaslarındaki eşitsizlik giderilerek ders ücretleri artırılmalıdır”
2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esaslarının dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta olduğunu ve değiştiği günden beri de bazı adaletsizliklerin devam ettiğini hatırlatan Şeker, “Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gerekli mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları çözüme kavuşturulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Yönetici görevlendirme yönetmeliği tadil edilmelidir”
Danıştay`ın yönetici görevlendirmelerinde vermiş olduğu karara dikkat çeken Şeker, “Yönetici görevlendirme yönetmeliğine açılan dava sonrası Danıştay`ın vermiş olduğu yürütmenin durdurulması kararı ile bazı mahkemelerin yönetici adayı değerlendirme ve görevlendirme süreçlerinde vermiş oldukları kararlar neticesi, yönetici görevlendirme uygulaması somut sonuçları görülüp nesnel ve objektif bir değerlendirme yapılamadan akamete uğratılmıştır. Bu kapsamda mahkeme kararları da dikkate alınmak suretiyle yönetici görevlendirme yönetmeliği yeniden ele alınmalıdır. Bu doğrultuda, genel yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen`in de görüşünün alınması, hem yönetmeliğin eğitimciler arasında benimsenmesini, sahiplenilmesini sağlayacak hem de hukuken sağlam bir metin ortaya çıkarılmış olacaktır.” dedi.
Okulların bütçe sorunu
Okullara bütçe verilmemesi nedeniyle yaşanan problemlere köklü çözüm getirilmesi gerektiğinin altını çizen Şeker, “Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan okulların bütçe sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan en fazla zararı yine okul yönetimleri görmektedir. Merkezi bütçeden, öğrenci başına ödenek uygulamasına geçilmeli, okullarda tahsildarlık dönemi sona erdirilerek okullara bütçe verilmelidir” diye konuştu.
Şeker, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yeni eğitim-öğretim yılı eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize ve milletimize hayırlı olsun.” (Zeki Aras – İLKHA)