• DOLAR 34.612
  • EURO 36.592
  • ALTIN 2934.76
  • ...
`Teşrik tekbirleri hikmetlerle doludur`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kurban Bayramı`nın arefesinde başlayan teşrik tekbirlerinin hikmetlerinin olduğunu söyleyen Diyarbakır Ulu Camii İmam Hatibi Mehmet Sait Yaz, bu tekbirleri getirmenin çok mühim olduğunu söyledi.

Kurban Bayramı'nın arifesinde 9 zilhicce sabah namazından başlayarak bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 13 zilhicce farz namazlardan sonra toplam 23 defa "Allâhü ekber Allâhü ekber lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Allâhü ekber ve lillâhi'l-hamd" cümlesini söylemeye 'teşrik tekbiri' deniyor.

Kurban Bayramının arefe günü sabah namazından itibaren bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar, 23 farz namazının arkasından birer defa teşrik tekbiri getirmeyi unutulmaması gerektiğini belirten Diyarbakır Ulu Camii İmam Hatibi Mehmet Sait Yaz, getirilen tekbirlerin mutlaka arkasında hikmetlerin olduğunu söyledi.

Yaz, “Bayramın 1. ve 3. günleri arası teşrik günleridir. Teşrik ne demektir? Önceleri buzdolabı yoktu, kurban etinin saklanması için kurban etleri güneşte kurutulmaya bırakıldığı günlerine teşrik deniyor.  Bugünlerde namazdan sonra Mekke`nin dışındaki insanlar da adeta biz orda değiliz, elimiz onlara yetişmiyor, biz onlara ulaşamıyoruz ama onların oradaki sloganlarını onlarla beraber getiriyoruz. Arefe günü öğle veya ikindi vaktinden itibaren bunun başlamasıyla ilgili farkı rivayetler vardır. Biz de bu günlerde tekbir getirmeye başlıyoruz. Bunlara teşrik tekbirleri deniliyor. Teşrik Tekbiri, "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd" diye tekbir getirilir ki, buna "Teşrîk tekbiri" denir.” dedi.

Hikmetten yoksun olanın faydadan da yoksun olacağını ifade eden Yaz, “Evden çıkıp camiye giderken, namazlara giderken hatta yollarda, derelerden, yokuştan, dönemeçlerden yani her yerde bu tekbirleri getiriyoruz. Bu tekbirleri getirmek çok mühimdir. Derecesi bakımından kimisine göre vacip kimisine göre sünneti müekkede diye ifade etmişler ama bunlara takılmamak lazım. Eğer bunlar ilahi emirler ise onların arkasında mutlaka hikmetleri vardır. Belirli ibadetlerde gerekçeler sorulmaz. Allah emretmiş ve Peygamber efendimiz izah etmiş,  O emrettiği için yapıyoruz ama arkasındaki hikmetleri de unutmamak lazımdır. Çünkü hikmetten yoksun olan faydadan da yoksun olur. Bireysel olarak, içtimai olarak, evrensel olarak o ibadettin bize sağladığı menfaatleri görmezden geliyoruz. Ve maalesef kaybediyoruz.” diye konuştu. (Mustafa Kaynak/M. Hüseyin Temel – İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir