• DOLAR 34.305
  • EURO 37.545
  • ALTIN 2928.218
  • ...
Kerbela, Zulme Karşı Bir Başkaldırıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - İslam tarihinde önem arz eden bazı gün ve olaylar Müslümanlar tarafından anılır ve yâd edilirken alimlere bu özel gün ve olayların önemini sorduk. Batmanlı âlimlerden Molla Zeki Bilgin Hoca Bu özel günlerden biri olan Aşura günü ve Muharremde birçok önemli olayın yaşandığını belirtti. Molla Beşir Şimşek Hoca ise Kerbela olayının o günün zulüm sistemine bir başkaldırı olduğunu ifade etti.
 
Muharrem Orucu Sünnettir
Mekke`den hicret eden Peygamber Efendimizin (sav) aşure gününde Medine`ye vardığını belirten Molla Zeki Bilgin hoca, Yahudi ve Hıristiyanların oruçlu olduklarını gören Resulullah`ın (s.a.v) o günkü tavrını şöyle anlattı: "Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine`ye vardığında Yahudi ve Hıristiyanlar oruçlu olduklarını görür.
Neden oruç tuttuklarını sorduğunda Yahudiler, Hz. Musa bugün Firavun`un zulmünden kurtulmuş onun için oruç tutuyoruz, Hıristiyanlar da bugün Hz. İsa dünyaya gelmiş biz de bunun için oruç tutuyoruz demişler. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bunun üzerine onlara benzememesi için eğer gelecek seneye varacak olsam ben de dokuzuncu ve onuncu günlerde oruç tutacağım diyor. Bunun için Müslümanlar Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutması sünnettir. Kazaları oruçları olanlar için de o günlerde oruç tutmaları sünnettir yine onlara hayır yazılacak inşallah"
 
Muharremde Birçok Güzel Olay Yaşandı
Peygamberler tarihinde yaşanan bazı olayları hatırlatan Molla Zeki Bilgin, "Muharrem ayının onuncu gününe Hz. Nuh`un gemisi Cudi Dağına oturmuş, Hz. Nuh ve yanındakiler tufandan kurtulmuş, Hz. Eyüp ağır hastalığından şifa bulmuş, Hz. Yusuf Aşura kuyudan kurtulmuş, Hz. Yakub, oğlu Yusuf`un üzüntüsünden ama olan gözleri de bugün görmeye başlamıştır" ifadelerini kullandı.
 
Tarihte En Acı Olay
Müslümanlar için büyük bir acı olan Kerbela faciasının da bugüne denk geldiğini belirten Molla Zeki Bilgin, bu durumu şöyle özetledi: "Bugünde yaşanmış en acıklı olay ise Hz. Hüseyin`in Kerbela Çölünde şehid edilmesi olayıdır. Maalesef birçok güzel olayın yaşandığı Muharrem`de Hz. Hüseyin, Yezit tarafından şehit edildi."
 
Kerbela Çarpık Düzene Başkaldırıdır
Molla Beşir Şimşek de, Kerbela faciasıyla ilgili şu tanımlamayı yaptı: "Kerbela; İslami emirlerin terk edildiği, yerine zulmün, fuhşiyatın, başıbozukluğun haksızlıkların ikame edilmek istendiği bir düzene karşı başkaldırıdır."
 
Molla Beşir hoca Kufe ehlinin Hz. Hüseyin`e gönderdikleri mektuplarında Yezit`in zulümlerini dile getirdiklerini ve Hz. Hüseyin`den yardım istediklerini belirtti. Yezid`in zulmüne karşı Hz. Hüseyin`in yola koyulduğunu vurgulayan Şimşek hoca, "Hz. Hüseyin de gelen bu mektuplar üzerine, `Eğer ben bugün bu mücadeleyi vermezsem ilelebet yeryüzünde zulme karşı başkaldıracak bir güç kalmayacaktır` endişesiyle yola koyuldu ve bu uğurda kendisiyle aile efradını yok etme pahasına İslam`ın ilkelerini ikame etmek için mücadele etti" dedi.

 

Onun Amacı Makam Değildi
Hz. Hüseyin`in verdiği mücadelenin makam ve mevki için olmadığını dile getiren Molla Beşir Şimşek, "Hz. Hüseyin tehlikeyi göze alarak sırf mazlum ve mağdur olan insanları kurtarmak, yeryüzünde Hz. Muhammed`in (s.a.s) ikame ettiği ilahi sistemi tekrar insanlar üzerinde uygulamak için hayatını tehlikeye atmıştır. Yoksa herhangi bir makam ve mevki için böyle bir mücadeleye girişmemiştir. Yapılan bütün ikazlara rağmen kendisini gitmeye mecbur hissetmiştir" şeklinde konuştu.
 
Az Kişiyle Zulme Meydan Okudu
Molla Beşir Hoca, Hz. Hüseyin`in 72 kişilik yarenleriyle devasa bir orduya karşı destansı duruşuyla vermek istediği mesajı şöyle anlattı: "Allah`ın dini uğruna şartlar ne olursa olsun zulme karşı başkaldırış Allah`ın bir emridir. Hz. Hüseyin de bunu yaptı. Büyük bir orduya karşı 72 kişilik bir orduyla zulme başkaldırdı. Bu amaçla mücadele etti.
Hz. Hüseyin kumların üzerine yüzüstü düşmüş sırtından oluk oluk kanlar akıyordu ve üzerine gelen düşmanlara avucuna doldurduğu kumla karşılık veriyordu. Artık silahla kılıçla karşılık veremediği bu durumda mücadelesini avucuna aldığı kumlarla sürdürüyordu. Bunu da yapamaz hale geldiğinde diliyle savaşıyordu. Ve şunları söylüyordu: `Yarabbi görüyorsun sen şahitsin ve görüyorsun ki ben isyancı ve garazkâr kullarının arasında nasıl bir mücadele verdim. Allah`ım onların tümünü kalemden düşür ve onları içinde bulundukları dağınık durumdan yok et. Onlardan bir kişi dahi yeryüzünde bırakma ve asla onları bağışlama."
 
Masum Günaydın, Veysi Rüzgar - İLKHA
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir