• DOLAR 34.231
  • EURO 37.342
  • ALTIN 2936.87
  • ...
MÜSİAD Anayasa Taslağı Hazırladı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, yeni anayasanın eşit vatandaşlık temelinde, insan onuruna dayanan, tam demokratik devleti esas alan bir `başlangıç` yazıldığını belirterek, ``Anayasa, resmi ideoloji görüntüsünden arındırılmıştır. Anayasa`nın başlangıcı, Anayasa metnine dahil edilmemiştir. Değiştirilemeyen maddeler: Devletin şekli ve nitelikleri korunurken, bu ilkelerin değişmesi Meclisin ve seçmenlerin üçte iki çoğunluğunun iradesine bırakılmıştır`` dedi.
 
Vardan, Derneğin Anayasa Komitesi tarafından hazırlanan ``Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Önerisi`` adlı çalışmayı Four Seasons Bosphorus Oteli`nde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
 
MÜSİAD`ın yeni anayasaya ilişkin görüş ve değerlendirmelerini içeren bu önerinin yaklaşık 6 aylık titiz bir çalışmanın ürünü olduğunu ifade eden Vardan, Mayıs 2011 tarihinde yeni anayasa çalışması yapmak üzere MÜSİAD, üyeleri arasından bir ``Anayasa Ön Çalışma Komisyonu`` oluşturduğunu, bu komisyonun, çalışmaya ilişkin temel ilkeleri ve beklentileri belirlediğini ve doğrultuda, Doç. Dr. Abdurrahman Eren`e bir taslak metin hazırlatıldığını, bilahare oluşturulan ``MÜSİAD Anayasa Çalışma Komitesi``nin MÜSİAD üyelerinin görüşlerine de başvurarak, metne son şeklini verdiğini söyledi.
Vardan, kamuoyunun değerlendirme ve tartışmasına açık olan bu çalışmada, öne çıkan hususlara ilişkin şu bilgileri verdi:
8sa ve Sade Anayasa:Çerçeve anayasa anlayışı tercih edilerek, karmaşık değil, basit bir sistematik; sade ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
 
Anayasanın başlangıcı: Anayasa`ya, eşit vatandaşlık temelinde, insan onuruna dayanan, tam demokratik devleti esas alan bir `başlangıç` yazılmıştır. Anayasa, resmi ideoloji görüntüsünden arındırılmıştır. Anayasa`nın başlangıcı, Anayasa metnine dahil edilmemiştir.

Değiştirilemeyen maddeler: Devletin şekli ve nitelikleri korunurken, bu ilkelerin değişmesi Meclisin ve seçmenlerin üçte iki çoğunluğunun iradesine bırakılmıştır.
 
Egemenlik: `Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu` tanımı yerine, `egemenliğin sahibinin millet olduğunun vazgeçilmezliği`` vurgulanmış, Türk milleti kavramı, etnik kimliklerin ötesinde, `ortak kimlik` olarak görülmüştür.
Avrupa Birliği gibi egemenlik yetkilerinin devri ya da paylaşılmasını gerektiren ulusal-üstü organlara üyeliğe ilişkin antlaşmaların onaylanması, zorunlu halk oylaması koşuluna bağlanmıştır.``

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, hazırladıkları yeni anayasa çalışmasında eğitim hakkı kapsamına ilişkin, ``eğitimin amaçları yeniden belirlenmiş, kılık kıyafet ve dini sembollerin eğitim hakkının özüne zarar verecek şekilde bir sınırlama nedeni olamayacağı hükme bağlanmıştır. Zorunlu eğitim kapsamına orta öğretim de dahil edilmiş, aşamalı geçişlere imkan sağlanmıştır`` dedi.
 
Vardan, Derneğin anayasa komitesi tarafından hazırlanan ``Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Önerisi`` adlı çalışmayı Four Seasons Bosphorus Oteli`nde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

Vardan`ın verdiği bilgiye göre hazırlanan yeni anayasa paketinde şu hükümler yer aldı:
``Uluslararası Anlaşmalar: Antlaşmaların kanunlardan üstün olduğu kabul edilmiş ve kanunların Anayasa ve antlaşmalara aykırı olamayacağı ifade edilmiştir. Anayasa ile yorum yoluyla giderilemeyecek açıklıkta bir çatışma içinde olan antlaşmaların uygun bulma kanununa karşı, Anayasa Mahkemesine dava açılabilmesine imkan tanınmıştır. Anayasa Mahkemesine, kanunların Anayasa yanında, antlaşmalara da aykırılığını denetleme yetkisi verilmiştir.
 
Eşitlik ve pozitif ayrımcılık: Kanun önünde eşitlik ilkesi yanında, kadınlara karşı ayrımcılık ve hassas gruplar bakımından pozitif ayrımcılık açıkça düzenlenmiştir.
Temel Hak ve özgürlüklerin güvenceleri: Taraf olunan insan hakları antlaşmalarına uygun olarak, tüm insan hak ve özgürlüklerine ilişkin Temel İnsan Hakları Kanunu çıkarılması öngörülmüştür.

Temel hak ve özgürlüklerin niteliği, insan onuru kavramına dayandırılmış, sınırlama güvenceleri somutlaştırılmış, hakkın kötüye kullanımı ayrı bir madde olmaktan çıkarılmış, olağanüstü haller hukuk devletine uygun güvencelere bağlanmıştır.
Temel hak ve özgürlükler, uluslararası hukukla paralellik sağlamak amacıyla, kişisel ve siyasal haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel haklar olmak üzere iki ana bölümde sınıflandırılmış; uluslararası hukuka paralel bir içeriğe kavuşturulmuştur.
Olağanüstü yönetimler: Olağanüstü yönetim usulleri, sıkıyönetim ve olağanüstü haller olarak tek bir maddede toplanmış, sıkıyönetim ve olağanüstü hal sebepleri sayılmış, durdurma yerine sınırlama anlayışı kabul edilmiş, sınırlama güvencesi olarak uluslararası hukuk yanında, durumun gerektirdiği ölçüde ve sürede olağanüstü hal ilan edilebileceği kabul edilmiştir. Olağanüstü yönetim ilan etme yetkisi Bakanlar Kuruluna bırakılmıştır. Çekirdek hakların kapsamı genişletilmiştir. Olağanüstü hal kanun hükmünde kararname uygulamasına son verilmiştir.
 
Ulusal insan hakları kurumları: Temel hak ve özgürlüklerin korunmasına ilişkin özel bir madde, ilk kez genel hükümler içinde düzenlenmiş, `ulusal insan hakları kurumları` tanınmış ve bu kurumları kurma yönünde devlete yükümlülük getirilmiştir. İnsan haklarına ilişkin hükümlerin yorumunda, lehe yorum ve uluslararası hukuka uygun yorum ilkelerine açıkça anayasal dayanak kazandırılmıştır. Sosyal ve ekonomik haklar bakımından, devletin yükümlüğü, kaynakları ölçüsünde, azami tedbir alma ve aşamalı gerçekleştirme koşullarına bağlanmıştır.
 
-Din ve vicdan özgürlüğü-
Din ve vicdan özgürlüğü, kişilerin inançlarını şiddet içermemek kaydıyla dilediğince yerine getirebilecekleri tarzda düzenlenmiştir.
 
Bunun yanı sıra bu özgürlük, ebeveynin çocuklarına kendi dini inançları yönünde eğitim verilmesini isteme hakkını içerecek şekilde düzenlenmiştir. Dini hoşgörü ve inançlara saygı çerçevesinde, din kültürü ve ahlak dersinin zorunlu dersler arasında sayılması, ancak her ailenin ve kişinin kendi isteği doğrultusunda ilk ve ortaöğretim okullarında seçmeli din dersi istemesi kabul edilmiştir.

Vatandaşlık tanımı:Vatandaşlık tanımı, Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi çerçevesinde, objektif unsurlara bağlanmıştır.
-Siyasi partilerin kapatılması-
Siyasi partilerin kapatılması: Siyasi parti yasakları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Venedik Komisyonu raporları çerçevesinde yeniden düzenlenmiştir. Tüzük ve programından kaynaklanan aykırılıklarda, önce ihtar şartı getirilmiştir. Eylemlerden ötürü açılacak kapatma davalarında odak olma korunmuştur. Meclisteki partilere karşı kapatma davası açılması Meclisin kararına bağlanmıştır. Kapatma yaptırımından önce bir sonraki seçimlere katılmama yaptırımı benimsenmiştir.
 
-Eğitim Hakkı Anadilde eğitim-
Eğitim hakkı kapsamında, eğitimin amaçları yeniden belirlenmiş, kılık kıyafet ve dini sembollerin eğitim hakkının özüne zarar verecek şekilde bir sınırlama nedeni olamayacağı hükme bağlanmıştır. Zorunlu eğitim kapsamına orta öğretim de dahil edilmiş, aşamalı geçişlere imkan sağlanmıştır.
Özel okulların devletin gözetim ve denetiminde belli bir din ya da dilin eğitimini verebileceği kabul edilmiştir. Eğitim ve öğretim dilinin Türkçe olduğu kabul edilmiş, ancak anadilde eğitim ve öğretim hakkı tanınmıştır.
Toplu sözleşme ve grev hakkı: Çalışma hakkı kapsamında, işçi ve memur ayrımı yapmadan toplu sözleşme ve grev hakkı kabul edilmiştir.
Kültürel haklar: Kültürden yararlanma hakkı kapsamında, kültürel kimliklerin tanınması, geliştirilmesi, kültürel çeşitliliğin kabul edilmesi, dilsel ve dinsel çeşitliliğe saygı gösterilmesi düzenlenmiştir.
-TBMM kuruluşu-
Milletvekili sayısı 600`e yükseltilmiş ve 100 milletvekilinin ülke seçim çevresinden seçilmesi öngörülmüştür. Milletvekili seçilme koşulları arasından askerlik şartı kaldırılmış, affa uğrayan suçlar istisna olmaktan çıkmış ve seçilemeyecek suçların alt sınırı beş yıla yükseltilmiştir.
 
Dokunulmazlık: Yasama dokunulmazlığının istisnaları azaltılmış, dokunulmazlık kapsamından yargılama çıkarılmıştır.
Halkın kanun teklif edebilmesi ve halk oylaması: 500 bin seçmene kanun önerme yetkisi verilmiş, Meclise ve 500 bin seçmene, kanunları halk oylamasına sunma ve istişari halk oylaması isteme yetkisi getirilmiştir. Kanun hükmünde kararname uygulaması kaldırılmış ve onun yerine sosyal ve ekonomik haklar ile olağanüstü hallere ilişkin kanunlar bakımından `acele kanun görüşme usulü` önerilmiştir.
 
Af yetkisi kimde olacak?
Af yetkisi, siyasi suçlarla sınırlı tutulmuş ve adi suçlar bakımından af yetkisi kaldırılmıştır.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve sorumluluğu: Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yöntemi benimsenmiştir. Aday belirlemede, milletvekilleri yanında 500 bin seçmene de aday gösterme yetkisi verilmiştir.
Cumhurbaşkanının tek başına kullandığı yetkiler açıkça belirlenmiş, Cumhurbaşkanının cezai sorumluluğuna ilişkin olarak, işlemiş olduğu suçlar dolayısıyla Meclisin üçte birinin teklifi ve üçte iki çoğunluğu ile suçlandırma yöntemi benimsenmiş ve suçlanması halinde görevinin sona ermesi kabul edilmiştir. Kişisel suçlarından Yargıtay`da, görev suçlarından Yüce Divanda yargılanması önerilmiştir.
 
Bakanlar Kurulunun kurulması konusunda, Cumhurbaşkanının Mecliste mutlak çoğunluğa sahip siyasi parti genel başkanını hükümeti kurmakla görevlendirmesi kabul edilmiş, bunun mümkün olmaması halinde, sırasıyla en çok sandalyeye sahip parti başkanının görevlendirilmesi öngörülmüştür.

Geçici bakanlar kurulunun oluşturması uygulamasında, Adalet, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlarının görevine son verilmesi uygulamasından vazgeçilmiştir.
 
MGK, YAŞ VE Genelkurmay Başkanı
Milli Güvenlik Kurulu ve Yüksek Askeri Şura, Anayasal kuruluş olmaktan çıkarılmıştır. Genelkurmay Başkanının, kuvvet komutanları arasından, Milli Savunma Bakanının önerisi üzerine, Bakanlar Kurulu tarafından atanması önerilmiştir. Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanına karşı sorumlu kılınmıştır.
 
Özerklik ilkesi: Üniter devlet ilkesine bağlı kalarak, yerel yönetimlerin özerkliği ilkesi esas alınmış, ancak bölgeli ya da federal devlet modeli benimsenmemiştir.
 
Düzenleyici ve denetleyici kurumlara ilişkin, temel ilkeleri belirleyen genel bir madde düzenlenmiş, tek tek kurumlara Anayasa`da yer verilmemiştir. Bu kapsamda; Yüksek Öğretim Kurulu, Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk Dil ve Tarih Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurumu Anayasal kuruluşlar olmaktan çıkarılmıştır.
 
HSYK`nin Yapısı
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna üye seçiminde değişiklik öngörülmüş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi`ne de üye seçme hakkı getirilmiştir. Adalet Bakanının kurul üyeliğine son verilmiş, başkanının üyeler arasından Kurulca seçilmesi yöntemi benimsenmiştir.
 
Yüksek Seçim Kurulu, yargı bölümünde düzenlenmiş, sürekli çalışan bir yargı organı olarak düşünülmüş, üye sayısı 11`e yükseltilmiş, üyelerin Yargıtay ve Danıştay`dan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından seçilmesi öngörülmüştür.
Askeri yargı tümden kaldırılmış, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi uygulamasına son verilmiştir.
Anayasa Mahkemesine üye seçiminde değişiklik yapılmış, Meclisin daha fazla üye seçmesi öngörülürken, Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresinin, 5 artı 5 olarak, 10 yıl olması belirlenmiştir.

Mali ve Ekonomik Hükümler başlıklı dördüncü kısım kaldırılmıştır. Burada düzenlenen bütçe ve kesin hesap kanunu, Yasama yetkisi içinde ana hatlarıyla düzenlenmiştir. Tüketicilerin korunması, ormanların korunması gibi hükümler, Sosyal ve Ekonomik haklar bölümünde ilgili maddelerde düzenlenmiştir.
 
Anayasanın değiştirilmesi
Anayasanın değiştirilme usulüne ilişkin olarak, Meclisin dışında, 2 milyon seçmene de Anayasa değişiklik teklifi sunma hakkı getirilmiştir. Beşte üç ve üçte ikiden az çoğunlukla kabul edilen teklif için zorunlu halk oylaması öngörülürken, üçte iki çoğunlukla kabul edilen bir teklifin Meclisin kararı ile halk oylamasına gidilebileceği kararlaştırılmış ve böylece, Cumhurbaşkanının bu çoğunlukta kabul edilen bir değişikliği halk oylamasına sunma yetkisi kaldırılmıştır.``
Vardan, yeni Anayasa önerisinin, yeni Anayasa yapım sürecine olumlu bir katkı sunmasını diledi.

 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir