• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Bitlisli STK`lardan ortak çağrı: “Bu savaşı durdurun!”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Memur Sen Bitlis İl temsilciliği ve birçok STK   adına bası açıklamasını, Memur Sen Bitlis İl Temsilcisi Cabir Durak okudu.

Durak, son günlerde çıkan çatışmada hayatını kaybeden Asker, Polis ve sivil vatandaşa rahmet okuyarak ölümlerin biran önce durdurulması temennisinde bulundu.

“Terörü destekleyen ve onların arkasında duranları lanetliyoruz”

Terörün, kan ve şiddetten beslenen bir insanlık suçu olduğunu ifade eden Durak, bu insanlık suçunu ancak aklı, ruhu ve vicdanı iflas etmiş kişilerin ve grupların işleyebileceğine dikkat çekerek, her türlü terörü ve terörizmi kınadıklarını, teröristlerin hedefinde insanlığı yok etme olduğunu kaydetti.

 Durak, şöyle konuştu:

“Hedefteki kardeşliğimizdir, milletimizdir, ortak geleceğimizdir, birlikte yaşama irademizdir. Ülkemize, milletimize ve geleceğimize yönelen bu canice saldırılar, ister PKK ister IŞİD isterse DHKP-C`den gelsin, terörü, teröre destek verenleri, terörün arkasındaki iç ve dış güçleri nefretle kınıyoruz. Bu alçak terör örgütlerine karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte mücadele vermeye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.” dedi.

Terör örgütlerinin, masum insanları hedef seçerek katliamlara başladığına dikkat çeken Durak, açıklamasına şöyle devam etti:

 “20 Temmuz 2015 günü Suruç`ta 32 gencimizin karanlık eller tarafından haince öldürülmesinin ardından PKK terör örgütünün asker ve polislerimize art arda yaptığı saldırılarla Türkiye yeniden terör sarmalının içine çekilmiştir. Analar ağlamasın, ocaklar sönmesin ve kardeşlik hukuku gelişsin mottosuyla başlatılan milli kardeşlik sürecinde, yeni katliamlar yapmak, kan ve gözyaşı siyasetini devam ettirmek için planlar yapan PKK, haince saldırılarıyla milletimizin birliğine ve dirliğine tuzak kurmuş, toplumun birlikte yaşama umuduna kurşun sıkmıştır.

Gün, büyük Türkiye`nin önünü kesmek, milletimizin moralini bozmak, kardeşlik hukukunu bitirmek için saldırılar yapan terör örgütlerine, terör örgütlerine silah dahil lojistik destek veren yabancı güçlere, eli kanlı terör örgütlerinin reklamını yapan medya ve sivil toplum kuruluşlarına karşı birlik olma, ortak hareket etme ve kararlı mücadele verme günüdür. Gün, ‘Bir insanın ölümü bütün insanlığın ölümüdür` anlayışına sahip olanların, teröre karşı top yekûn el ele, omuz omuza olma günüdür.”diye konuştu.

“Çare, 1400 yıllık İslam kardeşliğinde buluşmaktır”

Çarenin, teröre karşı tek vücut olmak olduğunu ifade eden Durak, Özgürlük ve güvenlik dengesini gözeterek şiddetle ve terörle mücadele etmek olduğunu belirterek, “Çare, terör örgütlerinin oyununa gelmeden, demokratikleşme çalışmalarını sürdürmektir. Çare, sıkıyönetim ve olağanüstü hal tuzağına düşmeden, terörle etkin mücadeleyi yürütmektir. Çare, etnik fitneye karşı kardeşlik hukukunu zirveye taşımaktır. Çare, mezhep fitnesini de devreye sokmak isteyenlere karşı din kardeşliğini, inanç birlikteliğini kuvvetlendirmektir. Çare, insanlık suçu işleyen terör örgütlerine karşı tüm insanlığı ortak mücadelede buluşturmaktır.                                                                                                                                                              Çare, toplumda çaresizlik sendromu oluşturmak isteyenlere karşı umutları büyütmektir. Çare, teröre karşı tüm sivil toplum kuruluşları olarak birlikte hareket etmektir. Çare, halk öncüleri kanaat önderlerini devreye sokmaktır. Çare, bin yıllık desende, 1400 yıllık İslam kardeşliğinde buluşmaktır. Çare, Türkiye`yi büyütmektir. Çare, siyasi, toplumsal ve ekonomik istikrarı güçlendirmektir. Çare yeniden büyük Türkiye ve yeni dünya idealini canlı tutmak ve bu yolda var gücümüzle çalışmaktır.”dedi.

El ele vererek terörün tarihin çöp sepetine atılabileceğine vurgu yapan Durak, “Bunun için özgürlük güvenlik dengesini gözeterek terörle mücadeleyi amansız bir şekilde sürdürürken, eşit vatandaşlık zemininde demokratik, sivil ve özgürlükçü bir anayasayı mutlaka hayata geçirmeliyiz. Her türlü provokasyona ve engellemeye rağmen başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere Türkiye`nin yedi bölgesinde yatırımlar artırılmalıdır. Sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere Türkiye`nin yumuşak güç unsurlarından bölgesel barışın ve dünya barışının oluşturulmasında etkin bir şekilde yararlanılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“PKK, silah bıraksın ve ülkeyi terk etsin”

Durak açıklamanı sonunda, “Eğitim sistemimiz değerler odaklı olarak yeniden yapılandırılmalı, gençlerimiz milli, manevi ve ahlaki değerlerle donatılmalıdır. Kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil yerine birleştirici ve bütünleştirici dile önem verilmelidir. Her kurum ve kuruluş sorunun değil çözümün parçası olmayı hedef olarak belirlemelidir. Teröre karşı ortak söylem ve eylem birlikteliği sağlanmalıdır. Çünkü suçlamalar anaların gözyaşını dindirmiyor. Yüreklere düşen ateşi söndürmüyor. Şehit tabutlarının gelişini engellemiyor. Şunu iyi bilelim ki yaralarımızı ayrışarak değil bütünleşerek sarabiliriz. Acılarımızı kavga ederek değil, kardeşlik içinde kalarak paylaşabiliriz. Acının ülkesi, dili, dini, ırkı yoktur. Ağıtlar hangi dilden yakılırsa yakılsın hepsi can acıtıcı ve yürek yakıcıdır. Her gün gelen şehit haberleri ile ocaklara düşen ateş bütün yürekleri dağlamakta ve bıçak kemiğe dayanmaktadır.  PKK ve diğerlerini, barışa, ateşkese değil, doğrudan doğruya silah bırakmaya, ülkeyi terk etmeye veya teslim olarak haklarında verilecek kararı beklemeye çağırıyoruz.” Sözlerine yer verdi.  (Şükrü Tontaş-İLKHA)




 

Bu haberler de ilginizi çekebilir