• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
`Uyku bozukluğu ciddi hastalıkların belirtisi olabilir`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Uyku bozukluğunun tanı ve tedavi süreci hakkında bilgilendirmelerde bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Levent Akyıldız, uykunun gün boyu yorulan vücudun ve yıpranan sinir sisteminin, yenilenmesi ve dinlenmesi için kendini bakıma aldığı bir zaman dilimi olduğunu söyledi.

Uyku bozukluklarının vücudun kendini yenilemesine engel olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Akyıldız, uyku sorunu yaşayan kişilerin ruhsal ve bedensel olarak kendi kötü hissettiğini belirtti.

Uyku bozukluğunun tek başına bir hastalık olmadığına dikkat çeken Akyıldız, bu hastalığa birçok hastalığın neden olabileceğini ifade ederek, “Genellikle göğüs ve merkezi sinir sistemi hastalıkları kaynaklı bir sorundur. Tedavi edilmediğinde ise ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen uyku bozuklukları, uyku laboratuvarlarında teşhis ve tedavi edilebilmektedir.” dedi.

‘Uykuda solunum durmasına dikkat!`

Uyku bozukluğunun öne çıkan en önemli belirtilerine değinen Akyıldız, bu belirtileri şöyle sıraladı:

Uykuda şiddetli horlama, sabah yorgun uyanma, halsizlik ve geçmeyen uyku halidir. Bu belirtiler; alkol kullanımı, aşırı yorgunluk, anatomik bozukluk gibi birçok nedenden de kaynaklanabilir. Sorunun, uyku bozuklukları mı yoksa yaşam şekli ile mi ortaya çıktığı detaylı olarak incelenmelidir. Özellikle  horlama esnasında solunum durması, hastanın bir uyku laboratuvarında değerlendirilmesini gerektirir.

‘Hasta uyku laboratuvarında bir gece kalır`

İdeal bir uyku laboratuvarın, uluslararası sınıflamada yer alan tüm uyku bozukluklarını teşhis edebilir düzeyde teknoloji, eğitimli personel ve ekipmanla donatılmış olması gerektiğine vurgu yapan Akyıldız, hastanın uyku testi için bir geceliğine laboratuvarda kaldığının altını çizdi.

Uyku testinin gündüz yapılmasının uygun olmadığına dikkat çeken Akyıldız, “Gece boyunca hastanın beyin aktivitesi; karın, göğüs kafesi, göz, çene ve bacak hareketleri; kalp ritmi, horlama, yatış pozisyonu, nefes durması, kan oksijen düzeyi gibi pek çok parametre, hastaya çeşitli elektrotlar bağlanarak kaydedilir. Sonrasında tüm veriler bilgisayara aktarılarak değerlendirme sürecine geçilir.” ifadelerine yer verdi.

‘Uyku testi sonucuna göre tedavi belirlenir`

Hastanın tüm gece boyunca kayıtlarının incelendiğini söyleyen Akyıldız, uyku apne sendromu tanısı konulabilmesi için uykuda horlama, nefes durması ve oksijen seviyesi gibi kriterlerin değerlendirildiğini belirtti.

10 saniyenin üzerindeki nefes durmalarının apne olarak değerlendirildiğini ifade eden Akyıldız, son olarak, “Bazen 1-2 dakika süren apneler olabilir. Bir saatte oluşan nefes durmalarına göre uyku apne sendromu sınıflaması yapılarak tedavi yöntemi belirlenir. Böylece gece uykusunda yaşanan sıkıntılar azalır ve gündelik yaşam daha kolay hale gelir.” İfadelerini kaydetti.. (İLKHA)


 

Bu haberler de ilginizi çekebilir