Yasinim…
Ey sinelerin nuru Peygamber sevdalısı yiğidim!
Bizler ilk kurbanlık timsali olarak yalnızca İsmail`i bilirdik.
Teslimiyet denince fedakârlığın en büyüğü İbrahim`i, İsmail`i teslimiyet gelirdi aklımıza
Aşkı tarif edemez, muhabbetin ne olduğunu idrak edemezdi yüreğimiz
Kulluğun muhabbetullah ile yanarak kül olduğunu ve ardından Rahmani nurda huzura kavuştuğunu senden öğrendik
Kurbanlığın yalnız et ile değil aynı zamanda “ihlâs, takva ve Hakk`a ulaşmada önce kendini feda et!” düsturunu seninle tattık Yasinim…
Muhammed (s.a.v.)in ismini taşımanın ve şanını dünyaya yaymanın en büyük azizlik olduğunu Muhammed (s.a.v.)e sevdalanmanın sevdaların en yücesi olduğunu seninle anladık ey Resulullah`ın yiğit neferi!
Muhammed (s.a.v) ismini sevgisine muhtaç ümmete anlatıp davet sırasında elimdeki poşetin ağırlığından “ah” edip soluklanırken aşk ile yanmış bedenin geldi aklıma
Kendi kendime “Sus ne olur! Sen Yasin`in emanetini taşıyorsun! Sen Yasin Gibi Olmalısın” Bedenin engeller altında ezilse de imanını ezdirmemelisin nefsine! diye sitem ettim.
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Umut kaynağı olmalısın gözü yaşlı merhamet, yardım bekleyen yoksul analara…
Kapanmayı bekleyen yaralara merhem,
Kıpırdanmayı bekleyen dudaklara bir dua olmalısın…
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
“Rabbimiz! Bizi sana teslim olan kimseler kıl ve zürriyetimizden/soyumuzdan sana teslim olan bir ümmet çıkar” diyen İbrahim`in duasına yetişip “Ben İbrahim`in dindar nesliyim” ve “Ben İsmail in kardeşiyim” diyerek öne atılmalısın Yasince…
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Ne cennet sevdası ne cehennem korkusu yüreğinde yalnız Rıza-i İlahi`nin ve Resulullah`ın kokusunu taşımalısın cesurca…
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Akranların rahatından vazgeçmeyip zevki sefaya dalarken sen yorulup yoğrulmalısın İslam davası için…
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Sevdaya giden yolda en gür seda ile haykırmalısın zalimlere…
Kırılmamalı kalemin çirkeflik ve hayâsızlığa karşı Osman gibi koymalı tavrını
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Rızaya giden yolda Rahman`ın emrini emir bilip yüklendiğin sorumluluğu bırakmamayı, pes etmemeyi bilmelisin sabrı niyazla
Sen Yasin gibi olmalısın!
Davayı öğreten Aytaç Baranların sancağı düşmemeli elinden
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Baranlar kesilse de Baranların büyüttüğü laleler yetiştirmelisin susuz toprağa
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
Sinelerden dünyevi sevdayı çıkarıp Muhammedi sevdayı ok gibi saplamasını bilmelisin
Sen Yasin Gibi Olmalısın
Gözlerinde iffet, yüreğinde cesaret olmalı hürce…
Sen Yasin Gibi Olmalısın!
“O mü`minler ki Allah`ın rızasına karşılık kendi nefislerini satarlar, feda ederler” ayetiyle kuşanıp Şehadeti baştacı edinmelisin!

Nesibe Birge / Ankara - Yaş: 21
 

Genç Yazarlar ile HASBİHAL

Ankara`dan Nesibe Birge bacımız, asrısaadet döneminde İslam davasının öncü şahsiyetleri bulunduğu gibi sonraki asırlarda da öncü şahsiyetler her daim olmuştur. Bugün asrısaadet dönemi dediğimizde o kadar Müslüman sahabe içinden ismini andığımız ve kendimize örnek aldığımız şahsiyetler kendi döneminin öncü ve rehber şahsiyetleriydiler. Günümüzde de takvada, fedakârlıkta, hizmette hep önde olan ve her şeyiyle İslam davasıyla var olan Müslümanlar vardır. Onlar bize örnek oldukları gibi bizlerde bizden sonrakilere örnek ve rehber olmakla yükümlüyüz. Öncekilerden aldığımız bayrağı sonrakilere ulaştırmakla sorumluyuz. Günümüzdeki fedakâr ve öncü bir Müslüman`ın şehadeti üzerinden mesajınızı çok güzel ifade etmişsiniz. Tecrübe ve anılarınızı da paylaştığınız örnek yeni yazılarınızı bekliyoruz.