2014`teki 6-8 Ekim Kobani eylemlerinden sonra Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, yayınladığı bir açıklama ile kepenk ve kontak kapatma eylemi çağrısı yaptı.

6-8 Ekim Kobani eylemlerinde Yasin Börü ve arkadaşları olmak üzere onlarca masum insan vahşice katledilmişti.

DBP İl Eş Başkanı Hafize İpek, “26 Ağustos 2015 tarihi itibariyle yaşamı durdurmaya çağırıyoruz. Halkımızı Demokratik eylemlerden olan kepenk ve kontak kapatmaya çağırıyoruz.” Açıklamalarıyla kepenk kapatma ve kontak kapatmanın hukuka uygun olduğunu vurgularken halk, açıklamaya sert tepki gösterdi.

‘Hayat onlara rağmen devam ediyor`

Olayların işlerini baltaladığını belirten Giyim Mağazası Müdürü Şeyhmus T.,  günlük bin TL cirodan 250 TL`ye düştüğünü vurgulayarak, insanların korktuğu için rahat rahat alışverişe çıkamadıklarını söyledi.

Kendilerine bir bildirinin geldiğine değinen Şeyhmus, “Tüm halka ve esnaflara kontak ve kepenk kapatma çağrısında bulundular. Bu davete icabet etmiyorum.  Hayatı durdurmamızı söylüyorlar. Hayat onlara rağmen devam ediyor. Hayat, onlar yokken vardı. Onlar varken de var ve onlar bir gün olmadığında yine hayat devam edecektir.” diye konuştu.

‘Halkları kötü yola sevk ediyorlar`

Kepenk ve kontak kapatma uygulamalarının kendilerini olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Muhammed P., bölgede yaşanan şiddet olaylarının Ramazan bayramından bu yana işleri durdurma noktasına getirdiğinin altını çizerek, “Saat 18.00`den sonra iş yapamıyoruz. Tam işlerin yoğun olduğu saatlerde olaylar başlıyor dükkânı kapatmak durumunda kalıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır ve çevresinde meydana gelen olaylarda esnafın mağdur olduğuna dikkat çeken bir Pazar esnafı ise, “Bu olaylar uyuşturucu tacirlerine yarıyor. Esrarcılara yarıyor. Kumarcılara yarıyor. Bahisçilere yarıyor.  Kötü işler yapan herkese yarıyor.  İnsanları, halkları kötü yola sevk ediyorlar. Bu çözülemeyen sorunlara bir çare bulunup halka sahip çıkılmalıdır.” dedi.

‘Eskiden devlet, şimdi ise yerel yönetimler halkı çaresizliğe sürüklüyor `

Esnafın iki günde bir kepenk kapatmak zorunda bırakıldığına dikkat çeken Ferdi Şanlı, kimi zaman dükkanın masrafını cebinden ödemek zorunda kaldığını söyledi.

Kendi can güvenliklerinin dahi olmadıklarını belirten Şanlı, “5 yıldır  ticaretle uğraşıp kendi işimle uğraşıyordum. Ancak şimdi can güvenliğim olmadığı ve zarara girdiğim için iş yerimi kapatıp bölgeyi terk etmeyi düşünüyorum. Eskiden devlet, şimdi ise yerel yönetimler, halkı çaresizliğe sürüklüyor.” şeklinde konuştu.

‘Bu zülüm kime? `

İsmini vermek istemeyen bir toptancı esnaf  ise çarpıcı açıklamalarda bulunarak, “Kışkırtma çalışmaları yapılıyor. İnsanlar, tedirgin olduğu için dışarıya çıkmıyor. Esnaf açık olsa bile iş yapamıyor. Kürt hakları için bunları yaptığını söyleyenlere kimse kanmaz. Zira bu topraklarda Amerikalı mı, İngiliz mi, İtalyanlı mı ya da Alman olan mı var? Burada yaşayan herkes Kürt ve bu zulüm de halka yapılıyor.” dedi.

‘Nereye kadar?`

Bir ara devletin Kürt halkına yaptığı zulümleri bugün Kürt halkını savunanların Kürtlere yaptığına dikkat çeken toptancı esnaf, halkın artık bıktığını belirterek “Bazı kesim umursamıyor ama o da nereye kadar.” diye tepki gösterdi.

‘Ezilen Kürt halkı, sevinen ise ecnebi…`

Esnafın çok mağdur durumda olduğuna dikkat çeken toptancı esnaf, kimi esnafın bin TL`nin üzerinde kiralar ve yüksek miktarda elektrik ve su faturası ödediğinin altını çizerek, “Türkiye`nin başında bulunanlar artık bu zulümleri görmelidir. Yıllarca çözüm süreci adı altında bizi perişan ettiler. Bugün de başka oyunlarla insanları öldürme peşindedirler. Bu durumda olan yine halka oluyor. Dükkanı yakılan Kürt, iş makineleri ve arabası yakılan yine Kürt. Canından, Malından ve namusundan olan Kürt… Diğer taraftan yönetim kesimindeki ağababaları ya Ermeni, ya Hıristiyan`dır ya da Kürtçe dahi bilmeyen değişik kökenli insanlardır. Ezilen Kürt halkı, sevinen ecnebi… Bu ne yaman bir çelişkidir. Bu halk bunun farkında değildir..” diyerek yetkililere seslendi.

 Toptancı esnafı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nasıl ki İsrail terör devleti Filistin`in başına bela olmuşsa, bu gün aynı durum Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşayan halkının başına da aynı şey yapılmak isteniyor. Bunu da PKK örgütünü kullanarak yapmak istiyorlar. Halk cahil olunca, bunun kendileri için yapıldığını zanneder. Bilmezler ki oynanan oyunları ve çevrilen tezgahları…” (M. Sıddık Bilge/Mustafa Kaynak – İLKHA)