• DOLAR 34.545
  • EURO 36.144
  • ALTIN 2967.367
  • ...
`Kadının Değişimi, Toplumun Değişimi ve Dönüşümüdür`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR - Gazeteci Yazar Av. Sibel Eraslan, İLKHA muhabiriyle kadının sosyal rolü ve toplumsal değişimde kadının yerini konuştu. Eraslan, erdemli toplumun kuruluşunda kadınların ve annelerin kendilerine biçeceği değerler dünyasıyla ilgili, bir kimlikle ilgili Müslüman kadının kimliğinin en güzel imkânları, en güzel detayları ve inceliklerinin cennet sultanları olan Hz. Asiye, Hz. Meryem, Hz. Hatice ve Hz. Fatıma validelerimizden geçtiğini belirtti.

Cennet Sultanları, Binlerce Yıl Sonraki Bizlere Işık Saçıyor

Gazeteci Yazar Av. Sibel Eraslan, kadınlara örnek model şahsiyetler üzerinde edebi çalışmalar yaptığını kaydederek, "Ben, tarih içerisinde kadın, erkek hepimizin; ama özel anlamıyla hanımefendilere önek model şahsiyetler olacak kadınlar üzerinde çalışma yapan bir edebiyatçıyım. Başta Hz. Meryem, Hz. Hatice, Hz. Fatima ve en son Hz. Asiye ile ilgili olan hikâye ve roman çalışmalarım, bu hanımefendilerin ve dolayısıyla aslında zamanı kuran büyük annelerimizin hayatı ile ilgiliydi. Onların zorluklar içerisinde bir duruş sergileyerek bir kimlik çerçevesinde kurdukları hayatın halen binlerce yıl sonraki bizlere bile ışık saçtığını örnek olduğunu düşünen kitaplardı, bu kaleme aldığım kitaplar. Resulullah`ın (sav) dört uzun çizgi olarak, cennet kadınlarının sultanı olarak tarif ettiği Hz. Asiye, Hz. Meryem, Hz. Hatice ve Hz. Fatıma validelerimizin bu günün edebi diline tekrardan çağrılmaları bugünün gençliğine örnek olarak hediye edilmeleri şeklinde bir girişimdi diyebilirim" şeklinde konuştu.

Kadının Sabitesi ve Durduğu Yer, O Ailenin Sabitesi O Toplumun Sabitesidir

Müslüman kadının toplum üzerinde büyük bir şekillendirici güce sahip olduğunu belirten Av. Eraslan, "Toplumsal ihya öncelikle bizim doğrularımızla, bireysel sabitelerimizi belirlememizle yakından ilgili. Bu bireysel sabiteler dediğimiz şey, Kur`an-ı Kerim`de Müslümanın tarifiyle çok yakından alakalı ve bir kadın olarak kendimize bir İslami kimlik, bir İslami orijin başlangıcı kurarken; yolumuz Hz. Hatice`den, Hz. Fatıma`dan, Hz. Meryem`den, Hz. Asiye`den, Hz. Ayşe`den ve Hz. Hacer`den geçiyor muhakkak. Çünkü bir kadının değişimi aslında bir toplumun değişimi ve dönüşümü demek.

Bir kadının sabitesi ve durduğu yer demek, o ailenin sabitesi o toplumun sabitesi demek. Yani toplumsal değişim, dönüşüm sosyolojilerinde kadının anahtar kimliği, sadece İslami gelecek kurgusu üzerinde düşünenlerin değil, tüm dünyadaki gelecek kurgusunun kendisi için ciddi bir konu edinmiş, mesele edinmiş, bütün insanlar için bir başlangıç yeridir kadın. Dolayısıyla sizin ve bizim toplumsal ihya derken gaye edindiğimiz erdemli toplumun kuruluşunda elbette ki kadınların ve annelerin kendilerine biçeceği değerler dünyasıyla ilgili, bir kimlikle ilgili, Müslüman kadının kimliğinin en güzel imkânları en güzel detayları incelikleri de bu dört uzun çizgi olan annelerimizin hayatı üzerinde belirgin bir haldedir.Kadının toplumsal gücü elbette olumlu manalarda tekrar gündemde. Bugün ülkemizde yaşadığımız pek çok demokratik talebin kökeninde de kadınların istemlerinin olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Dünyevi Veya Uhrevi Duruşunuz, Sebatla Beklediğiniz Yer, Sizin Yarınlarınızı Kurar

Sabrın ve mücadelenin güzel yerlerin kapılarını araladığına değinen Eraslan, "Ben uzun yıllar, hem hukuk fakültesinde öğrenciliğim deneyimimde hem de meslek hayatım içerisinde başörtü yasaklarıyla yüz yüze olmuş, bunları yaşamış, bunlarla mücadele etmiş bir kişiyim. Ama hayatımın son yirmi beş yılına baktığımızda bu mücadele ile geçen bu hayatın bana getirdiği nedir diyecek olursanız, bu mücadelenin içerisinde bulunduğum sürece arkadaşlarımla birlikte bu sabırlı duruşun bugün bize açtığı bir yolun başındayız.

Mesela, yeni anayasayı yapma heyecanı içerisindeyiz. Eğer yirmi beş yıllık bu hukuk mücadelesi verilmemiş olsaydı bugün bizim yeni anayasa diye bir bilgimiz, bir talebimiz, bir isteğimiz, bir kıpırtımız, bir hareketimiz olmayabilirdi. Belki çok dünyevi bir anlatım oldu; ama dünyevi veya uhrevi duruşunuz, sebatla beklediğiniz yer sizin yarınlarınızı kurarken, geleceğinizi kurarken çok önemli bir yere sahip." dedi.

Ayetullah Turgut - İLKHA
http://www.ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/29659.jpg

Bu haberler de ilginizi çekebilir