Dünya helal sektörünün giderek yükselişe geçtiğini ifade eden GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, Müslümanların ihtiyaçları için sunulan gıda, kozmetik, sağlık üretiminde kullanılan maddelerin ve uygulanan işlemlerin  İslam’a uygun olması ve helal sektöründe yerini alması için Müslümanların bu konuda birlik olmaları için çağrıda bulundu.

Dünya Helâl Konseyi (WHC) üyesi Gıda ve İhtiyaç Maddelerini Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES ) Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer İlke Haber Ajansı'nın (İLKHA) sorularını yanıtladı.

İslam fıkhında bu kuruma Kefalet Kurumu denildiğini ifade eden Büyüközer, helal gıdanın ümmetin meselesi olduğunu bu yüzden tüm sivil kuruluşların bu anlamda birlik olmalarını istedi.

Kendisiyle yaptığımız röportajda çocukluktan bu yana helal gıda serüvenini anlatan GİMDES Başkanı Büyüközer, helal gıda, helal gıda üzerinde yapılan çalışmalar, helâl rızık, dünyadaki helâl gıda pazarı ve dünya helal konseyi hakkında bilgiler verdi.

Helal gıda çalışmaları ve yayımladığı “Gıda Raporu Yediklerimiz, İçtiklerimiz Helal mı, Haram mı?” isimli kitabı ile tanınan ve 2005 yılında kurulmasına öncülük ettiği GİMDES derneğinin çalışmalarıyla Helal Gıda  Sertifikalama ve araştırma çalışmaları yaptığını belirten Hüseyin Kami Büyüközer, yaptıkları çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Hüseyin Kami Büyüközer ile yapılan röportaj:

Helâl gıda konusundaki çalışmalarınıza nasıl başladınız?

Çocukluk yaşlarımdan itibaren ailemde bulunan bu hassasiyet ilerleyen yıllarda da artarak devam etti ve hayat hikâyemde belirttiğim uygulamalarla bugüne gelindi.

“helal gıda, Allah’ın (cc) izin verdiği, meşru kıldığı, yasal olan bütün gıdalar demektir.”

Size göre “helâl gıda” nedir?

Size göre bize göre “helal gıda” tarifi yapmak işin başında bizi çok yanlış noktalara götürür. “helal gıda” kavramındaki helal kelimesi dini özellikle İslami bir kavramdır. Bu nedenle “helal gıda” bizi ister istemez dine, özellikle İslam’a, dolayısı ile O’nun Kitabına ve O’nun Resulüne (sav) götürür.

Bu ana kaynaklara göre; “helal gıda” Allah’ın (cc) izin verdiği, meşru kıldığı, yasal olan bütün gıdalar demektir.

Derneğiniz, hangi amaçlarla kuruldu?

Yaşadığımız bu zaman diliminde, dünyanın çeşitli yörelerinde, azınlıkta ya da çoğunlukta yaşayan Müslümana ihtiyaçları için sunulan gıda, kozmetik ve sağlık ürünlerinin üretiminde kullanılan maddelerin ve uygulanan üretim işlemlerinin karmaşık ve İslami isteklere uygunluklarının tartışılır olması gerçeği karşısında, toplumun dini inanç ve sağlığının güvence altına alınması keyfiyeti ortaya çıkmıştır. Bugün, Müslümanların ister çoğunlukta, ister azınlıkta olduğu devletlerin çoğunluğunun bu görevi sağlıklı bir şekilde yüklenemediği dikkate alınınca, toplumun adına, bir kişi veya bir kurumun bu görevi yüklenmesi toplumun maslahatı için bir zaruret olarak ortaya çıkmıştır. İslam fıkhında bu kuruma Kefalet Kurumu denir. GİMDES, Ümmetin İmani bir meselesi haline gelen, bu zaruri ve elzem görevi yüklenme kararı alarak yola çıkmış bir kurumdur.

“Batılı emperyalist güçler, insanlığın temel haklarını gasp etmiştir”

“Helâl rızık, hakça kazanç, temiz beslenme, sağlıklı yaşama” temel insan hakkıdır. Sizce bu temel haklar bizlere veriliyor mu? Müslümanlar olarak nasıl bu hakları elde edebiliriz?

Yüz yılı aşkın bir zaman diliminde, dünya ülkelerinin yönetiminde üstünlük kazanmış batılı emperyalist güçler, insanlığın bu temel haklarını gasp etmiştir. Bu haklarımızı elde edebilmek için bilinçli, bilgili, azimli olmak zorundayız. Gerekirse bazı konforlarımızdan fedakârlık yaparak boykot silahımızı kullanmalıyız. Uyanma refleksi olarak ortaya gelmiş güvenilir Helal Sertifikalama kurumlarına destek vererek mayından temizlenmiş helal vahaların oluşmasına yardımcı olmalıyız.

Denetçilerinizi nasıl yetiştiriyorsunuz? Kriterleriniz neler?

Helal sertifakalamanın en stratejik kadrosu sistemin kurallara uygun yürütülmesinde rol alacak olan denetçilerdir.

5 günlük ön eğitime tabi tutulduktan, beş defa baş denetçilerin nezaretinde denetim yaptıktan sonra Helal sertifikalı baş denetçi olabilen bu elemanların, ilk eğitime hak kazanabilmeleri için yapılan çağrıda “Katılımcılar öncelikle İslam dininin müntesibi, dini vecibelerini yerine getirir ve helal hayat tarzını hayatına uygular vasıfta olmalıdır. Tercihte eğitim düzeyi, meslek ve tecrübe dikkate alınacaktır.” kaydı çok önemlidir.

“Marketlerde rafları dolduran ürünlerin en az yüzde 80’i tehlikeli”

Piyasa da fazlaca olup Müslümanların farkında olmadan en çok tükettikleri haram şeyler nelerdir? (domuz yağları, etleri, jelatin… vs.)

Şu gerçeği unutmayalım, maalesef bu gün klasik marketlerde rafları dolduran ürünlerin en az yüzde 80’inde helalliği ve sağlığı tehdit edebilecek katkı maddesi içerebilmektedir.  Bu nedenle bu konularda ihtisaslaşmış GİMDES gibi kurumları takip etmeleri önemli olmaktadır.

“Helal ve Tayyib pazarının dünyada büyüklüğü 2,5 trilyon doları aştı”

Dünyadaki helâl gıda pazarının büyüklüğü nedir?

Gıdadan giyime ilaçtan turizme geniş bir sektörü barındıran “Helal ve Tayyib” pazarının dünyada büyüklüğü 2,5 trilyon doları aşmış bulunmaktadır. 2 milyar Müslüman'ın yaşadığı dünyada hacmin önümüzdeki 10 yılda 3,5 trilyon doları bulacağı öngörülmektedir. Ancak bu gün bu rakamın yüzde 14’ü gerçekleşmektedir. Halen yüzde 86 ihtiyacımız batılı anlayış güdümünde karşılanmaktadır. Dolayısı ile üreticiler olarak, tüketiciler olarak bu üzücü durumdan kurtulabilmek için uyumlu, kararlı çalışmalar yapmamız elzemdir.

Dünya Helâl Konseyi nedir, ne zaman ve nerede kuruldu?

Dünya Helâl Konseyi (WHC) 40 kadar ülkede sivil olarak oluşturulan Helal sertifikalama kurumları 10 yıl önce Endonezya’da bir araya gelerek bu merkez kurumu kurdular. 2008 yılında GİMDES de üyelik için müracaat ederek 2009’da asil üyeliği onaylandı. 2010 yılında genel sekreterliği ve kurumun patron konumu GİMDES’e ittifakla verilmiştir.

“Batı kontrolündeki üretimden uzaklaşma gayreti içinde olmalıyız”

Müslümanlara çağrınız nedir? Ne tür önerilerde bulunursunuz?

Helal sektörün küresel dünyada hızla yükselen trendine paralel olarak ülkemizin de bir an evvel yerini alması için bütün sivil toplum kuruluşlarının toplumumuzu bilinçlendirme konusunda elbirliği yapmalarıdır.

Düne göre daha iyi ve gıda konusunda daha güvenilir bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Fakat henüz yolun başındayız. Burada en önemli olan ise tüketiciler olarak Helal ve Tayyib Gıda tüketiminin önemini anlamamız ve batı kontrolündeki üretimden uzaklaşma gayreti içinde olmalıyız. (M. Zeki Aygur – İLKHA)