Lice`de 3 asker hayatını kaybetti
Diyarbakır-Bingöl karayolunda PKK ile çıkan çatışmada, 3 asker hayatını kaybetti, 3 asker yaralandı.
ANKARA: Lice'de PKK'ye yönelik operasyonun ardından çıkan ve gün boyu devam eden çatışmada 3 asker hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre Diyarbakır-Bingöl karayolu Lice ilçesi Fisovası mevkisinde yol kesen, durdurdukları araçlarda kimlik kontrolü yapan, güvenlik güçlerine pusu kuran, asker kaçıran örgüt üyelerine yönelik güvenlik güçleri başlattığı operasyon başlattı.
Örgüt mensuplarının, güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla karşılık vermesi sonucu çıkan çatışmada 2 daha asker daha hayatını kaybetti.
Operasyon kapsamında öğle saatlerinde örgütü mensuplarınca açılan ateşte 1 asker hayatını kaybetti, 3 asker yaralanmıştı.
Bölgede operasyon sürerken Diyarbakır-Bingöl karayolunda güvenlik güçleri ile PKK'lılar arasında çıkan çatışmada hayatını kaybeden askerlerin sayısı 3'e yükselmiş oldu.
Yaralı 3 askerin Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavileri ise devam ediyor.
Hayatını kaybedenlerin kimliği belli oldu
PKK mensuplarına yönelik düzenlenen operasyonda hayatını kaybeden askerin Jandarma Komando Uzman Çavuş Muhammet Tufan olduğu öğrenildi.
İki çocuk babası Muhammet Tufan, Eskişehir'in Çifteler ilçesi Çiftçi Mahallesi'nde yaşayan babası Celal Tufan ve annesi Meryem Tufan'a acı haberi askeri yetkililer verdi.
Hayatını kaybeden askerin evine ve karşısındaki sokağa Türk bayrakları asıldı. Ailenin yakınları ise acıyı paylaşmak üzere baba evine geldi.
Evin önünde taziye çadırı kuruldu.
Hayatını kaybeden Jandarma Komando Uzman Çavuş Tufan'ın cenazesi, Diyarbakır'da düzenlenecek törenin ardından ikindi namazının ardından Çifteler ilçesinde toprağa verilecek.
Hayatını kaybeden askerden birinin ise Jandarma Komando Uzman Çavuş Latif Adıgüzel olduğu öğrenildi.
Adıgüzel'in, Lice'de PKK'lılar ile girdiği çatışmada yaralanıp Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi altına alındığı, burada yapılan müdahaleye rağmen hayatını kaybettiği kaydedildi.
Ramazan bayramında nişanlandığı öğrenilen Adıgüzel, Nevşehir'in Acıgöl ilçesinde yaşayan babası Mustafa ve annesi Hatice Adıgüzel'e acı haberi askeri yetkililer verdi. Türk bayrakları asılan Adıgüzelin babaevine yakınları ile arkadaşları geldi.
Hayatını kaybeden Jandarma Komando Uzman Çavuş Adıgüzel'in naaşının, Diyarbakır'da düzenlenecek törenin ardından Nevşehir'e getirilerek öğlen namazının ardından Acıgöl ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.
"Düğününü bir ay sonra yapacaktık"
Latif Adıgüzelin babası Mustafa Adıgüzel, oğlu ile en son dün öğleden önce görüştüğünü söyledi.
Oğlu ile yaptığı görüşmede kendisinin iyi olduğunu belirttiğini anlatan Adıgüzel, "Düğününü bir ay sonra yapacaktık. O hainlere söyleyin iki evladım daha var. Oralar sahipsiz değil. Dedesi 70 yaşında ‘ben de giderim` diyor. Gerekirse ben de giderim. Şehit ettikleri çocuk bir melek. Düğününe hazırlık yapıyorduk. Yatağını yorganını hazırladılar. Bayramda izin alabilirse gelip düğününü yapacaktık. Çocuk ona hazırlanıyordu" diye konuştu.
Oğlunun askerden geldikten sonra uzmanlığı kazanarak görevine başladığını ifade eden Adıgüzel, şunları kaydetti:
"Konuşmamızda ‘iyiyim baba, bir şeyim yok` diyordu. Ancak son iki gündür sesi biraz değişik geliyordu. Devamlı ben onu arıyordum. Bana sesinin neden farklı geldiğini sorduğumda ‘baba uykudan kalktım ondandır` diyordu. Askerden geldikten bir ay sonra uzmanlığa gitti. ‘Babam yaşlandı çalışamaz` diye çocuk kendini yedi. Ben gitmeyeyim o gitmesin kim gidecek oralara? Şimdi beni alsalar askere giderim. Niye gitmeyeyim, vatan borcu. Ben gitmesem o buraya gelecek."
Anne Hatice Adıgüzel ise oğlu için düğün hazırlıkları yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Nişanlıydı oğlum. Bayram sonunda düğünü yapacaktık. Hazırlıklarımız tamamdı. İki gündür nişanlısı ile konuşuyordu ama ben telefonda ağladığım için benle konuşmaktan kaçıyordu. Şimdi ağlatmadın mı beni yavrum, ciğerim ağlatmadın mı beni? Göreve gittiğini bana söylememesi için nişanlısına yemin ettirmiş. En son Ramazan Bayramı`nda buradaydı. Bu gidişi beni çok yaktı. Biliyordum oradaki şehitlere ağlarken ‘Allah`ım bana da kara haber gelecek` diyordum. Ama ne zaman gelecek bilmiyordum."