HDP etrafında oluşan kirli ittifak çöktü!
Yenişafak Yazarı Kemal Öztürk, HDP etrafında oluşan siyaset tarihinin en şaşırtıcı ve kirli ittifakının çöküşünü yazdı.
Bugünkü yazısında seçim döneminde Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik dile getirdiği ''Seni Başkan yaptırmayacağız'' sözü üzerine HDP etrafında oluşan ve Gülen cemaatinden Doğan Medyası'na kadar bir çok oluşum ve grubun içinde yer aldığı, siyaset tarihinin en şaşırtıcı ve tehlikeli ittifakının çöküşünü kaleme alan Yenişafak Yazarı Kemal Öztürk, yazısında dikkat çeken noktalara da temas etti...
Yazısında ''Peki Erdoğan'ı başkan yaptırmadılar, AK Parti tek başına iktidar olamadı, ne oldu şimdi?'' diye soran Öztürk, ittifaka destek verenlerin de HDP ve PKK tarafından kandırıldığını söyledi.
Öztürk'ün yazısında kaleme aldıkları şöyle;
Siyaset tarihinin en şaşırtıcı ittifakını incelememiz gerekiyor. Hamaset yapmadan, hakaret etmeden, bu karmaşık ittifakın sosyopolitik, psikolojik nedenlerini bulmak zorundayız. Bunu soğukkanlı bir şekilde incelemeliyiz, zira ezeli düşmanları, zıt kutupları ve karşıt ideolojileri bile bir araya getiren bu proje, Türkiye'yi çok ciddi tehlikeye soktu.
HDP'Yİ DESTEKLEYEN ZIT KUTUPLAR
HDP ve ona destek veren çevrelerden bahsediyorum elbette. HDP etrafında oluşan, siyaset tarihinin en ilginç ittifakından bahsediyorum. İttifakın içinde yer alan, doğrudan ya da dolaylı olarak HDP'ye destek verenleri, Demirtaş 7 Haziran seçim gecesi tek tek saymış ve teşekkür etmişti hatırlarsınız:
“HDP'yi oluşturan bütün bileşenlere, parti ve hareketlere, Azadi Hareketi, EMEP, EMEK Partisi, ÖSP, BDKD, Partizan, Nubihar çevresi, Med-Zehra, Özedönüş Platformu, Halkevleri, TKP ve EHP...”
Resmi olarak açıklanan bu isimlere ek olarak; Gülen Cemaati, Nişantaşı Eşrafı, Cihangir gettosu, bir zamanlar AK Parti'yi destekleyen liberaller, Alevilerin önemli grupları, Kürt aşiretleri, toprak ağaları, solun neredeyse tüm illegal silahlı örgütleri... sayılabilir, bunlar benim aklıma gelenler.
Bu ittifakın yurt dışı destekçileri, üst aklı, sermaye çevrelerini yazmıyorum, o başka bir dünya.
En stratejik destek Doğan Grubu'ndan
Bu ittifakın medyadaki desteğine bakalım. En profesyonel, en stratejik desteği Doğan Grubu verdi. Doğan Grubu, resmi açıklamalar yapıp, böyle bir destek vermediğini, tarafsız olduğunu sürekli açıklasa da durum öyle değil. HDP'yi makulleştiren ve Demirtaş'ı bir yıldıza dönüştüren algıyı; Hürriyet ve CNNTÜRK yayınları, bu kurumun meşhur, yazar ve televizyoncuları oluşturmuştur. Demirtaş'ın kabul görmesinde ve ittifakın oluşumunda bu algı çok kritik ve hayati bir rol oynadı.
Doğan Grubu'nun yanı sıra Cemaat'e ait tüm gazeteler, televizyonlar, radyolar, internet siteleri, sosyal medya hesapları, çok aktif bir yayınla bu ittifaka destek verdi. Ek olarak Erdoğan ve AK Parti karşıtı tüm medya, bu ittifakın gönüllü yayın organı oldu neredeyse.
“Seni başkan yaptırmayacağız” ittifakı suç mu?
Kendini İslamcı tanımlayandan ateist, sosyalist tanımlayana, liberallerden TÜSİAD üyesi beyaz Türklere kadar, neden böyle bir ittifak içerisinde olurlar?
Tek gerekçe var sanırım, “Seni başkan yaptırmayacağız.”
Bu insanların siyaseten, “seni başkan yaptırmayacağız” ittifakı kurmasını ne suç, ne de ülkeye ihanet olarak görüyorum.
Ancak, bu ittifak üyelerinin büyük bir şevkle HDP'ye destek verirken, PYD'yi, PKK'yı, KCK'yı, Paralel örgütü, DHKP-C'yi, terör saldırılarını, Rojava projesini vb Türkiye aleyhtarı her şeyi zamanla makul, meşru görmesi ve göstermesi bence en büyük sorun oldu. Erdoğan'ı başkan yaptırmayabilirsiniz ama yaşadığınız ülkenin düşmanlarını bile meşru gösterecek derece gözünüzü kararttıysanız o zaman suçlu konumuna girersiniz.
Şimdi geriye doğru gidilip, öldürülen Savcı Mehmet Selim Kiraz başta, terör eylemlerinde yapılan yayınlara ve açıklamalara bakılırsa ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
Kör ittifakın sebebini araştırmak şart
Peki Erdoğan'ı başkan yaptırmadılar, AK Parti tek başına iktidar olamadı, ne oldu şimdi? Bu kısmını düşünmedi kimse. O yüzden bocalama ve dağılma yaşıyor ittifak. Bunu düşünmedikleri için HDP ve PKK'nın kendilerini kandırdıklarını ve terörün yeniden başlayacağını da öngöremediler.
Bu “kör ittifakın” içinde, ülkesine ihanet eden ve düşmanlık yapanları ayırıyorum ve bir kriminal durum olarak görüyorum bunu.
Ancak bazı kesimlerde oluşan nefret, öfke, kızgınlık neden bu kadar zirve yaptı da böyle kör ve karanlık bir ittifakın içinde oldular? Bunu anlamak gerek. “Onlar da hain” demek bence kolaycılık ve anlamsız. Bu insanların önemli bir kısmı AK Parti'yi destekliyordu bir zamanlar.
Bu garip ittifakı kriminal bir hale getirip topyekûn suçlamak en kolayı, ancak ittifakın matematiğini çözmek, nedenlerini bulmak, bir daha böyle karanlık ittifakın oluşumunu engellemek için hayati bir önem yaşıyor.
Zor olana talip olmak lazım.
Kemal Öztürk / Yeni Şafak