Türkiye genelinde başlatılan operasyonlarla terör örgütlerine mensup olduğu iddia edilen bini aşkın kişi gözaltına alındı. Ankara`da gözaltına alınan G.B. adlı kadının, 10 ay Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde temizlik hizmetlerinde çalıştığı öğrenildi. Eski İstihbarat Şefi Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, DHKP-C örgütünün gizli servisler gibi çalıştığını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı`nda 10 ay boyunca çalıştığı ortaya çıkan DHKP-C mensubunun güvenlik birimleri tarafından daha önceden tespit edildiğini düşünüyorum. İzlemeye alınmıştır. Böylelikle örgüte karşı daha ciddi bir zafiyet öğrenilmesi amaçlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı`na sızması bu şahsi hareketlerin takibiyle söz konusu olmuş olabilir. Bunun yanı sıra örgütün saraya girme amacı eylem planı olabilir” dedi.

Eski İstihbarat Şefi Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı`nda çalıştığı ortaya çıkan DHKP-C terör örgütü mensubunun amaçlarına ve örgütün hedeflerine yönelik değerlerlendirmede bulundu:

“ÖRGÜT GİZLİ SERVİSLER GİBİ ÇALIŞIYOR”

Sabancı suikastine baktığımızda bütün güvenlik birimlerini aşarak suikast düzenlendi. DHKP-C dediğimiz örgüt tamamen gizli serviler gibi çalışan bir örgüt niteliği taşıyor. DHKP-C Dış ülkelerin amaçları doğrultusunda kullanılıyor. Örgütün faaliyetleri bir istihbarat anlamında değil, bir eylem anlamında da olabilir.

“GÜVENLİK BİRİMLERİNİN BİLGİSİ DÂHİLİNDEDİR”

Cumhurbaşkanlığı Sarayı`nda 10 ay boyunca çalıştığı ortaya çıkan DHKP-C mensubunun güvenlik birimleri tarafından daha önceden tespit edildiğini düşünüyorum. İzlemeye alınmıştır. Böylelikle örgüte karşı daha ciddi bir zafiyet öğrenilmesi amaçlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı`na sızması bu şahsi hareketlerin takibiyle söz konusu olmuş olabilir.

“MİLLİ İRADEYE KARŞI OLANLAR KOMPLO TEORİSİ OLARAK ALGILIYOR”

Milli iradeye karşı olan medyaya baktığımızda böyle bir şey dile getirildiğinde komplo teorisi olarak algılanıyor olabilir. Burada ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde terör örgütü mensubunun saraya kadar sokulması ve güvenlik güçlerinin bunları tespit etmesi ciddi bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı bizlere gösteriyor.

“DHKP-C VE PKK AYNI AKLIN FARKLI İKİ ÜRÜNÜ”

DHKP-C ve PKK aynı aklın farklı iki ürünü olarak ortaya çıktı. PKK, Türk-Kürt ayrımını körükleme amacı içindeyken DHKP-C ise Türkiye`de Alevi-Sünni çatışması çıkartmak istiyor. DHKP-C`de en az PKK kadar tehlikeli. Baktığımızda birçok yetkili bu örgüt tarafından öldürüldü.

“YAPILAN ÇOK CİDDİ EYLEMLER VAR”

DHKP-C`li militanların ülkemizde yaptığı çok ciddi eylemler var. Bu eylemleri yapan isimler Türkiye tarafından tespit edildi. Ancak Batı bu sorumluları bize göndermedi. Yurt dışında barındırmaya devam etti. Bu bile örgütün ne kadar korunduğunu ortaya koydu.

(Ajanshaber)